DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI

4- Ayrılığın Kara Kutusu

•Instagram hesabı "quen.oflove"
•Satır aralarına bol bol yorum yapmayı es geçmeyelim
•Yıldıza basmayı unutmayın
Kerem Sarraf  hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ayaz Dünya ilişkisini nasıl etkileyecek sizce?

♥️

DÜNYA 4. Bölüm: Ayrılığın Kara Kutusu

Bugünden

Dünya, giden adamın ardından düşündükleriyle büyük bir boşluğun içinde sallanıyordu. O gece bu eve geldiğinde duyamadığı sesler yine bir olmuş üstüne geliyordu. Yeniden hatırladığı gece yüzünden gözünden akan yaşlara mani olamadı.

Tıpkı o gece olduğu gibi kendini soğuk suyun altına attı. Ayaz, onu bırakıp gidecek bir adam değildi hem de böyle bir kavganın ardından kızını da alıp gidecek kadar öfkeli bir adam değildi. Giderken kalbini de alıp götürmüştü ve onu sırf bu acımasızlığı yüzünden affedemeyecekti.

Duştan çıkıp odasına girdiğinde usulca uyuyan kızını seyretti. Artık bu evi değiştirmek en birincil vazifesiydi. Ayaz'ın, sesinin ve kokusunun sindiği evde yaşamak istemiyordu. Yine de gözden kaçırdığı gerçekler vardı nereye giderse gitsin kalbi onunla gelecekti.

Üzerini değiştirip kızının yanına yattığında, uyuyan kızını izledi. ''Her şey güzel olacak meleğim.'

Ayaz, yüzüne vuran sert rüzgarı içine çekti. Soğuğa rağmen bahçede oturuyordu. Karşısında aşık olduğu kadına ait bit fotoğraf vardı. Kumral saçları ve asi bakan mavi gözlerine tutulmuştu. Parmakları yüzünde gezerken gülmeye başladı. Her zaman yanından kalkıp gittiği kadının fotoğraflarına sabahlara kadar bakıyordu.

Hırsla ayağa kalkarken etrafta volta atmaya başladı. Her şey bir gecede değişmişti. Gecelerin kör karanlığında karşısına Faruk Kıvanç çıkmış yine başka bir gecede evi terk etmek zorunda kalmıştı.

Bir gece bardan çıktığında karanlık yolda yürüyordu. Aniden önüne çıkan arabayı tanımakta güçlük çekerken içinden tanıdığı adamın çıkmasıyla kaşlarını çattı. Gecenin bu saatinde, bu karşılaşmanın tesadüf olmadığı açık olsa da bir şeye yoramadı.

Kırlanmaya başlamış saçları ve mavi gözleriyle yaşına rağmen oldukça karizmatik bir adamdı. Fakat içinde biriken vicdansızlık her şeyi söküp atıyordu. Adamın araladığı kapı ile arabaya bindi. Karanlık yolda ilerlerken nereye varacaklarına dair bir fikri yoktu zira adamın ağzından da bir kelime olsun dökülmüyordu. Araba denizin kıyısında durunca beklemeden dışarı çıktı. Bu manasız karşılaşma artık can sıkacak boyuta ulaşmıştı ve ne olduğunu anlaması gerekiyordu.

Aslında bu adama karşı hayli kinliydi. Aynı evde yaşarken bile kızını sevmekten yoksun kalan adama kin hissediyordu. Zira Ayaz kendi kızını sevemeyeceği tek bir anı bile düşünemiyordu.

''Kızımın, nasıl bir ailede büyüdüğünü biliyorsun değil mi?'' Faruk, ellerini ceplerine sokarken önünde ki dalgalı denizi seyrediyordu. ''Biliyorum hayli sevgisiz bir ailede. Zalim bir babayla büyüdü.'' Genç adamın dudaklarından kinaye ile dökülen sözlerle ona döndü. Buzlara bulanmış mavi gözlerinde en ufak bir his yoktu. ''Kızım, zengin bir ailede büyüdü. Ne kadar varlıklı olduğumuz da ortada. Onun, basit bir kafede çalışan adamla evlenmesine izin verdim ama şimdi barda çalışan bir adamla evli kalmasına müsaade etmiyorum. Kızımın, peşini bırakacaksın onu terk edeceksin.''