| evlilik teklifi |
"Kapat gözlerini," tahir bana fırsat vermeden kendisi gözlerimi kapatmıştı elleriyle. "Şimdi beni iyi dinle, seni şimdi burada bırakıp gideceğim. Gözlerini açtığında önünde bir not olacak, ama ben gittikten sonra oku ve yangazlardan yardım isteyerek beni bul. Yolun sonunda seni bekliyor olucağım."
Ben kafamı tamam der gibi sallayınca tahir ellerini gözlerimden çekip gitti. Bende arabanın sesini duymayı bekledim, gözlerimi sımsıkı kapatıp orada öyle bekledim. Arabanın sesi uzaklaşınca gözlerimi yavaşça açtım ve tam önümdeki ağaçın üstünde bir not vardı. Notu elime alıp okumaya başladım.
"Sevgilim?
Çatma kaşlarını öyle,Ben kaşlarımı çattığımı farketmemişti bile. Gülümsedim. Kaşlarımı düzeltip ellerimin neden titrediğini düşündüm, heyecandan. Kesinlikle heyecandan çünkü kalbim küt küt atıyordu.
Dudağınıda ısırma, fazla heyecandan ısırıyorsun biliyorum. Ama acımasın hiç bir yerin, kıyamam.
Dudağımdan dişlerimi çekip kurumasını engelledim ve dudaklarımı yaladım. Gözlerim dolmuştu, tahirin böyle bir şeye kalkışmasını asla düşünemezdim. Yani tahir bu kadar romantik değildi hiç. Yolun sonunda önüme ne çıkacaktı çok merak ediyordum.
Bizim hikayemiz biraz karışık, sıradan bir hikaye değil ve ben en çok bunu sevdim. Hikayemiz deli dolu bir hikaye, bazen çok mutluyduk bazen çok mutsuzduk. Bazen kıskançlıktan kavgalarımız olurdu. Hatta tehlikeli bir aşk hikayemizin olduğunu söyleyebilirim. Mesela uçurumlardan hangi çiftler atlar ki? Hangi çiftler tehlikeli şeylerden iddiaya girerdi ki? Neyse ben bunu hazırlarken bu aşkı yeniden yaşadım, güzel günlerimiz yeniden gözümün önünde canlandı.
Sende bu aşkı yeniden yaşamaya hazır mısın?
Hazırsan yangazları dürt, onlar içerde senin seslenmeni bekliyorlar.Dip not; denizi de yanına al, ona çok güzel bir süprizim var.
Sizi seviyorum."
Dolu gözlerle gülümseyip notu kalbimin üstüne koydum. Bi süre öylece durdum düşündüm. Ben iyi ki dört sene beklemişim, iyi ki vazgeçmemişim. Tahir gibi birine sahip olduğum için çok şanslıydım. Notu katlayıp elimde sıkı sıkı tutup içeri koştum.
"Murat! Fatih!" kapı açılınca hepsinin hazır olduğunu farkettim, deniz bile ayakkabılarını giymiş bekliyordu. Elinde peluş ayısıyla çok tatlı bir görüntüydü. "Gidebiliriz."
"Anne nereye gidiyoruz?"
"Bilmiyorum böceğim, göreceğiz. İpin ucunda baban var, onu biliyorum. Bir süprizi varmış bize!"
"Oley! Süprizleri çok severim!"
• • • •
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kızımız için
Fanfic"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaş...