4. Bölüm "Siyah Gölge"

445 169 478
                                    

"Andre?"

Kollarını göğsünde kavuşturmuş bir şekilde ağaca yaslıydı. Adını söylediğimi duyunca doğruldu ve sırıtarak bana doğru gelmeye başladı. Angela'nın meraklı bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Önümde durdu.

"Merhaba."

Ukala ukala sırıtıyordu.

"Merhaba?"

Ellerini cebine koydu.

"E hadi gitmiyor muyuz?"

Anlamayan gözlerle baktım.

"Ne?"

Bir Angela'ya bir bana bakıyordu. Angela gözlerini bana dikti.

"O zaman yarın görüşürüz."

Kocaman sarıldı ve anlamlı anlamlı bakıp gitti. Yarın canımı okuyacaktı. Andre'ye döndüm.

"Seni burada görmeyi beklemiyordum?"

Gülümsedi. Ensesini kaşıdı.

"Aslında... Seni merak etmiştim."

Başımı öne eğdim.

"Hmm."

Ellerini saçlarının içinden geçirdi.

"İyisin değil mi?"

Gözlerimi kaçırdım. Nedense ondan saklama gereği duymuyordum. Kaşları çatıldı.

"Ne oldu?"

Ona baktım.

"Bir yere oturalım mı?"

Başını salladı ve ilerideki banka oturduk. Burası sessiz ve sakindi.

"Yine halüsinasyon gördüm."

Gözlerini üzerimde hissedebiliyordum.

"Ne gördün peki?"

Gözlerimi karşı ağaca diktim.

"Lavaboya girmiştim. Sonra suyu açtım. Musluktan su yerine kan akmaya başladı! İnsanların ayak seslerini ve kalp atışlarını duymaya başladım. Gözlerim kırmızılaştı ve dişlerim sivrildi. Daha sonra Angela'nın bana seslenmesiyle kendime geldim. Ama dönüp tekrar suya baktığımda normal bir şekilde akıyordu!"

O anları tekrar yaşıyordum. Korkuyla yutkundum.

"Ben... Anlayamıyorum Andre. Önce o rüyalar, sonra silüet, parti de olanlar, şimdi de bu! Sanırım yavaş yavaş deliriyorum."

Omuzumda bir sıcaklık hissetmemle gerildim. Göz ucuyla ona baktım.

"Delirmiyorsun. Sadece... Olanlar fazla tuhaf."

Başımı salladım. İçimden ağlamak geliyordu. Birinin yanında neden bu kadar zayıftım ki? Kimsede böyle olmuyordu.

"Ağla."

Burnumu çektim.

"Ne?"

"Ağla diyorum. İçinde tutma."

Kızarmış gözlerle ona baktım.

"Neden bana yardım ediyorsun?"

Şaşırmıştı. Bir an afallasa da kendine geldi ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Çünkü biz arkadaşız?"

Tek kaşımı yukarı kaldırdım.

"Biz arkadaş mıyız?"

Anlamaz gözlerle baktı.

"Değil miyiz?"

Bir süre düşündüm. Her zaman yanımdaydı. Peki bundan sonra yanımda olmasını istiyor muydum? Sadece arkadaşız. Ne olabilir ki? Şu aralar yanımda birilerinin yanımda olmasına fena halde ihtiyacım vardı. Çok bencilce olduğunun farkındaydım ama yapacak bir şey yoktu. Gülümseyerek ona döndüm.

KANLI SİLÜET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin