Evden dışarı çıktım. Yoongi'ye o kadar sinirlenmiştim kii onun yüzünü dahi görmek istemedim. Şimdi boş bir sokakta geziniyordum. Ama sonra izlendiğimi fark ettim. Adımlarımı hızlandırdım ama beni takip eden hiç tereddütsüz önümde belirdi. Ben duraksadım, sonra bir anda önümde eğildi ve kalktı.
" Merhaba Park Jimin, ben GAP sisteminin başkanının özel yardımcısıyım. Adım Jaehwan tanıştığıma memnun oldum " dedi. Ben bir şey söylemedim çünkü GAP sisteminden oldukça nefret ediyordum. Adam bir adım yaklaştı ve ben bir adım geriledim. Korkuyordum, zaten Yoongi benim izlendiğimi söylemişti. Jaehwan " insan olmak istiyor muşsun? " dedi. Ben şaşırdım ve kaşlarımı çattım. Bu çocuk cidden bütün gün beni izlemiş olmalı. Tam konuşacaktım ki sözümü kesti. " Seni istersen insana dönüştürebilirim " dedi. Ben tam orda katkatı kesilmiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Gerçekten insan olabilir miydim? Ben " nasıl? " dedim kısaca. Çünkü onla muhatap olmak istemiyordum. Ne derse desin tam olarak güvenmiyordum.
" Özel bir içecek içiricez.. " diyip cebinden yeşil bir sıvı çıkardı. Sonra gözüme soktu. " ondan sonra siz insan olucaksınız " dedi. Ben tam konuşacaktım ki yine sözümü kesti " elbette sen bir ricamız olucak. Karşılıksız ticaret olmaz değil mi? " diyip bıkkınca gülümsedi.
Ben onu inceledim. Normal gözüküyordu ve bu fırsat kaçmazdı. " Ney? " dedim yine kısaca. Biraz gülümseyip " bize katılmanız elbet " dedi. Bu çok kolay bir istekti. Tam kabul edecektim sustum. Yoongi de de böyle yapmıştım. Eğer hemen kabul edersem sonrasına katlanmış olurum. O yüzden " kabul " dedim. BEN NE YAPTIM? Aslında ' bunu biraz düşünücem' demeliydim. KAHRETSİN! Jaehwan kafa salladı ve " o zaman evinize gidelim ve eşyalarınızı toplayın " dedi. Allahım deliricem ama artık kabul ettim.
Eve gelmiştim ilk başta yalnız girdim. Sonra içeriye girdiğim kaşlarım havalandı. " Hyung! Burda ne işin var? " dedim. Jin hyung ayağa kalktı ve konuşmaya başladı " Jimin ben hayır, biz senden özür dileriz " dedi. Ben anlamaz şekilde Jin hyunga baktım. Burda neler oluyor? Sonra Jin hyung devam etti " istersen sana yardım ederim seni anlayışla karşılarım. Yoongi de zaten bize güvendi. Yani sorun değil, eskisi gibi dosttuz " dedi. Ben hala anlamıyordum ama orda tek takıldığım kelime ' yardım ' oldu. Ben " kimsenin yardımına ihtiyacım yokk. Ben zaten bu klandan ayrılıyorum " dedim. Herkes şaşkınlıkla bakarken Yoongi kaşlarını dikmiş bakıyordu.
" Ne demek istiyorsun? " dedi Yoongi. Bende yüzümde hiç mimik oynamıyorken tam cevap verektim ki Jaehwan geldi. " Yani artık Park Jimin-shii bizimle GAP sisteminde yer alıcak " dedi. Haklı herşeyi o açıklasa daha iyiydi. Ben artık Yoongi'ye laf yetiştiricek tarafım yoktu. Yoongi daha çok kaşlarını çattı ve ayağa kalktı.
" Senin ne işin var burda? " dedi. Sakindi ama sadece kendini sıkıyordu. Jaehwan tam cevap vercekti kii ben durdurdum " sorun değil ben hallederim. Yarın gelsem olur mu? Son kez onlarla vedalaşmak istiyorum " dedim. Jaehwan kafa salladı " tamam bu kağıtta binanın adresi var " diyip cebinden çıkardığı kağıdı bana uzattı. Bende alır almaz cebime koydum. Son kez bir şey söyledi.
" Eğer yarın zamanında gelmezsen antlaşmamız iptal. Saat 09:45 gibi binada ol " dedi ve çekip gitti. Ben yüzümü Yoongi'ye çevirir çevirmez vampir hızıyla yakınıma geldi. " SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN. ÇILDIRMIŞ OLMALISIN. CİDDEN ONLARA KATILMANA İZİN VERECEĞİMİ SANIYORSUN! "
" BAĞIRMA BANA! "
" Jimin... " dedi sakin bir tonla. Kendini sıkıyordu bu açıkça belliydi. Sonra bişey demeden beni odasına getirip kapıyı kitledi. Bende kendimi sıkıyordum. Sonra Yoongi döndüm ve " niye söylemedin? " dedim. Bana afallamış şekilde bakarak " ne? " dedi. Ben alaycı bir şekilde güldüm. Cidden bunu yaptığına inanamıyordum.
" İnsana dönüşmek için kullanılan ilaç diyorum. Ondan bana niye bahsetmedin? " dedim. Gözlerini kaçırdı, tahmin etmiştim. Yoongi " Jimin o ilaç tehlikeli onu içmeyi sakın aklından geçirme " dedi. Bende sinirle " AMA ÖYLE BİR İLAÇ VAR DEĞİL Mİ YOONGİ? " dedim. O kadar sinirlenmiştim ki artık kendimi tutamıyordum. " Ben artık böyle yaşamak istemiyorum. Birisine zarar vereceğim diye o kadar korkuyorum kii... " devam edemedim. Çünkü ağlıyordum ve korkuyordum. Gerçekten bir canavar olduğumu düşünüyordum. Sonunda gözyaşlarımla odadan çıkmaya karar vermiştim kii beni tutan eller buna izin vermedi.
" Lütfen Jimin... lütfen beni bırakma " dedi beni tutan eller. Ben arkamı döndüm ve... ağlıyordu. Yoongi'yi ilk defa ağlarken gördüm. Sonra beni yatağa oturttu. Oda yanıma geldi. Yoongi " özür dilerim, hepsi için. İlaçtan bahsetmediğim için, seni istemeyerek bu hayata soktuğum için ama inan bana bunu seni kurtarmak için yaptım. Sana aşıktım Jimin. Seni seviyordum ve seni kaybetmek ismedim " dedi. Ben anlıyordum. Bende ona aşıktım daha çok aşık olmuştum. Kendini bana aşık etmişti. Ben " beni insankende sevebilirdin " dedim. Doğru, beni insan halimlede sevebilirdi. Sonra Yoongi " anlamıyorsun. Orda çöpün yanında seni gördüğüm gün hastalık kokusu aldım. Eğer seni vampir yapmış olmasaydım orda ölücektin " dedi. Ben şaşırdım ve alayca güldüm. Ne yani şimdi de hasta olduğumu öğreniyorum. Ben konuşacaktım kii söze atladı. " Veba " dedi. O ne dediğin farkındamıydı. Ben ona şaşkınca bakarken o devam etti. " seni kurtardığım zamanlar ölümcül bir hastalıktı. Tedavisi yoktu ve seni kaybetmek istemedim " dedi.
Yoongi beni vampire dönüştüreli tam 300 yıl oluyordu. Dediği gibi o zamanlar en kötü hastalık vebaydı ve bulaşıcıydı. ( şuan atıyorum😋 ) Bu yüzden dolayı herkes benden kaçıyordu. Yoongi'ye dönüp " daha açıklamadığın yalan var mı? Yani gitmeden önce hepsini öğreniyim de " dedim. Sonra önüme döndüm, dönmez olaydım. Bir hıçkırık sesi, Yoongi şuan çocuk gibi ağlıyordu. Sonra o hıçkırık arasından bir ses duyuldu " J-Jimin... l-lütfen... b-beni... b-bırakma... " dedi. Bende orda ağlamaya başladım. Cidden ne yapacağımı bilmiyordum.
Ona yaklaştım, kollarımı açıp sarıldım ona. Dayanamıyordum çünkü onu böyle görmeye. Bensiz hiçbir şey yapımıyor ki zaten. Sonra yatağa sürekledim onu. Sevişmicektim ama onla son kez uyumak istiyordum. Ellerini belime sarıp kafasını koynuma gömdüm. Bende kollarımı ona sarıp saçlarını okşamaya başladım. Son kez onun kokusunu çektim burnuma. Sonra gözlerimi kapattım, son bir göz yaşım ile. Gülümseyerek rüyalara daldım, onunla birlikte yine.