"Kim lan o?"
Yerdeki kitabımı aldığım gibi çantamın içinde atarken yerde kıvranan Koray'ın kanayan burnuna kapattığı eli nedeniyle boğuk çıkan sesine kulağımı tıkadım.
"Orospuluk yapacağın yeni birini mi buldun?"
"Adam gibi konuş benimle." Tıslamayı andıran sesimle birlikte kafasını kaldırıp bana baktığında mavi gözlerinde öfke vardı. Sarı saçlarının uçları kandı. "Orospunun sözlükteki anlamı senin adınken bana bunu asla yakıştıramazsın."
Ağzını açtı fakat daha fazla onu dinlemek istemediğim için otobüsü de dersi de umursamadan yurda dönmek için hızla ilerlemeye başladım.
Odaya girdiğimde çantamı bir köşeye bırakarak yatağımın üzerine yavaşça çöktüm. Başımı eğip titreyen ellerime bakarken zihnim bulanıktı.
Babamı kaybettikten sonra güven denen o sıcacık yuvayı Koray'da bulduğumu sanmıştım. Lise yıllarında her şey çok daha toz pembedir fakat iş büyümeye geldiğinde her şey bir an içinde değişebilir.
Sadece, kurulan tek bir cümle bile sizin hayatınızı değiştirebilir.
Ve, kurulan bir cümleyle birlikte benim hayatım değişmişti. Her şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Papatyalar Bahçesi
Fiksi Remaja(Tamamlandı.) "Seni soldurduklarını sananlar aslında senin, yapraklarının arasına sakladığın güzelliğini göremiyorlar." Derin bir nefes aldığını göğsünün şişip alçalmasından anladım. Koyu kırmızı tonlarında iri dudaklarını araladı. Alt dudağının köş...