Şeker Tadı; Kaçmak
Fethi'den Anlatım
Dudaklarında ki tat şekerdi. Ruj ya da parlatıcı değil. Şeker tadı vardı. Dudaklarını daha çok öpmeye başlamıştım ama Eylem heykel gibi duruyordu sadece. Ellerini göğsüme vurması gerekirken sadece duruyordu. Gözlerim göğüs çatalına gitse de gözlerimi yaptığı F izine çevirdim. Elimi ize dokundurmamla ağzı aralanmıştı. Dudağının aralanmasından faydalanarak daha sert öpmeye başladım. Şeker tadını dudaklarından almak güzeldi. Ellerimi çıplak bel oyuntusuna koydum. Eylem hâlâ put gibiydi. Hırsla sırtını duvara vurdum. Ağzımın içine boğuk inlemesiyle gülümsedim. Ellerimi kalçasında gezindirdim ve yukarı kaldırdım. Eylem refleks olarak bacaklarını belime doladı. Nefes almak için Eylem'in dudaklarından ayrıldım. "Ba-na...n'aptını sanıyorsun?" Diyerek bacaklarını belimden çözdü ve yere düştü. Acıyla çığlık attı. "Susmadın...susturdum." Yorgun bedenimi yatağa attım. Eylem duvara yaşlanmış bir şeyler düşünüyordu. "Bu ilk değil." Dediklerini anlamazken gözlerimi ona diktim. Sinirlenmiştim ve öfkelenmiştim. "Sevgilimi aşkla öpüyordum. Dudaklarımızdan çok ruhlarımız birbirini öpüyordu." Beni deli etmek için söylüyordu. Ona sahip olmam korkuyordu ama yanlış bir strateji uyguluyor. Beni sinirlendiriyordu. "Nerden geldiğin belli...baksana boynuna mosmor. O pis dudaklarınla daha demin beni öptün. Kendimden iğreniyorum anlıyor musun?" Diyerek sırtını yasladığı duvardan güç alarak kalktı ve banyoya girdi. Su sesinin gelmesiyle rahatlamıştım.
Yaklaşık yarım saattir Eylem banyodaydı ve su sesi kesilmiyordu. Yataktan kalktım ve banyoya ilerledim. Kapıyı tıklattım ama ses yok. Kapıyı açmamla göz yaşları eşliğinde dudaklarını sile sile kanatan Eylem beklemiyordum. Ağlıyordu hem hıçkırarak. Su sesi hıçkırığını kamufule etmişti. Hızla yanına gidip suyu kapattım ve Eylem'i kollarımın arasına aldım. "Çek o pis ellerini üstümden pislik herif. Al canımı artık çok canım yanıyor. Senden bir iz kalsın istemiyorum ama dudaklarım, kalbimin üstünde ki senin baş harfin yetmedi mi?" Diyerek göğsümde ağlamaya başladı. "O kadar kolay ölmek yok." Eylem'i kucağıma aldım ve banyodan çıkardım. Yatağa yavaşça yatırıp yanına uzandım. Başımı boyun girintisine koyup o kadife gülünün kokusunu içime çektim. Neden bu koku hiçbir kadında yoktu. Erkekleri baştan çıkaran bir koku değildi. Sadece sakinlik ve huzuru hatırlatan bu koku olmadan neden uyuyamıyordum. Ahmet haklı mıydı? Hayır saçmalıktı bu. Onun abisi babamı öldürmüştü. Çınar ağacım kesilmişti ve ben güneşin altında kalmıştım. Acı çekmiştim. Yalnızdım. Bu fahişeye kapılamam.
Eylem'den Anlatım
Gözlerimi açtığımda yanımda o yoktu. Sevinmiştim ilk defa. Yüzünü görmeden açmıştım bu güzel sabaha gözlerimi. Banyonun kapısının açılmasıyla burnuma gelen yoğun kahve kokusu öksürmeme neden olmuştu. Keskindi bayağa. Karşıya baktığımda Fethi sadece havluyla odaya gelmişti. Karın kaslarının arasından düşen su damlalarını es geçip gözlerimi yüzüne sabitledim. Kıvırcık saçları ıslandığı için düzdü. Yüzünden şakağına inen şu damlaları...itiraf etmeliyim sexy kılıyordu. Ne düşünüyordum ben salak gibi. Fethi'nin o iğrenç vücudu kim bilir kaç kişi dokunmuştur. Önemli olan bedenler miydi gerçekten? Yoksa rusların birleşmesi mi? Aşk denilen o duyguyu kalplerimiz yaşıyordu. Bu fiziksel ama duyguları ruhumuz yaşıyordu. Aşk hem ruhen hem de bedenle yaşanıyorsa...bedenle yapılan sexler nedendi? İnsan aşık olduğu biri ile birlikte olur. İhtiyaçlarını karşılamak için değil.
Kolumdan tutulmasıyla hızla yataktan kaldırıldım. Fethi koluma yapışmıştı. Sabah sabah canımı yakıyordu. Uykudan yeni kalkmıştım ve açtım. Birkaç gündür yemek yemiyordum. "Dudakların kötü görünüyor." Bu muydu yani? Dudaklarımın kötü göründüğü için mi canımı yakmıştı. "Göz zevkini mi bozuldu?" Alaycı tavrımla beni kendine yaklaştırdı ve yüzüme bir tokat atmasıyla başım sola istemsizce çevrildi. Beni öpen o'ydu. Pis dudaklarını benim ilk öpücüğümün güzel izin o pis dudaklarıyla bozmuştu hayvan herif. Sevdiğim adama ait olan dudaklarımı öpmüştü. Sevmekten anlamayan bir hayvandı. "Dudaklarımı öpemezsin. Onlar zaten ait oldukları yerde. Sevdiğim adamın izini taşıyorlar." Aklıma Metehan'ın gelmesiyle yüzüm de bir gülümseme oluşmuştu. Sevmek böyle bir şeydi işte yanında olmamasına rağmen onu hissetmekti. "Neden gülümsüyorum şimdi." Sinirlenmişti. Az önce bana tokat atmıştı ama beynimi okuyamıyordu ve bunun sebebini öğrenmek istiyordu. "Sevdiğim aklıma geldi. Acı çektiğimde ona olan sevgime tutunuyorum." Yüzüme bir tokat daha yemiştim. Canımı acıtıyordu. Saçlarımdan tuttu ve beni kendine daha çok yaklaştırdı. Artık nefeslerimiz birbirine karışmıştı. "Sikik beyninle olmayan boş bir şeyi düşünme. Sen benimsin ve ben demedikçe kimseyi düşünmeyeceksin. Ağlamayacaksın ben ağlatırsam ağlayacaksın. Aksi takdirde pamuk prenses Metehancık ölür. Ve bunu gözlerinin önünde yaparım. Ya da bir dakika ya onun gözlerinin önünde sahip olsam." Sinirle birkaç tokat daha atmıştı. Ağzıma gelen metalimsi tatla dudağımın patladığını anladım. "Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim. Duydun mu?" Diyerek karnıma bir tekme atmıştı. Nefes alış verişlerim sıklaşmıştı. Cevap verecek hâlde değildim. "Duydun beni." Kolumu daha çok sıkmasıyla acıyla çığlık attım. "Ev-et." Hızlı aldığım nefesler arasında kesik kesik çıkmıştı.
"Güzel acıktım ben. Onun için kahvaltı yapmak için aşağıya inelim." Demesiyle odadan çıktık. Ben dün gece pjimalırımla aşağı salona inerken Fethi gayet iyiydi. Siyah tişört ve siyah keten pantolunu ona çok yakışmıştı. Saçları özensizdi ama şekil vermiş gibi bir havası vardı. Ne saçmalıyordum ki yine.
Masaya oturup tabağıma kahvaltılık bir şeyler koyup, kahvaltı yapmaya başladım. "Akşam için mantı yap." Yuh Fethi annesi yaşında ki kadına sert sesiyle emir vermişti. Kadın sesini çıkarmadan olumlu anlamda kafasını sallayıp işine döndü. "O senin annen yaşında ona nazik davransan." Dediğimde gözleri boş bir şekilde bana baktı. "Çık...dışarı çık." Diyerek yaşlı kadını kovmuştu. "Sen ne hakla bana emir verirsin. Senin o dilini koparırım ben." Diyerek çenemden kavradı ve sıkmaya başladı. "Ama dur sen dur ölmek için yalvaracaksın bana ama ben seni öldürmeyeceğim. Hayatının sonuna kadar acı için de yaşacaksın." Çenemi bırakmasıyla rahatlamanın verdiği huzurla bedenimi sandalyeye yasladım. "Senden nefret ediyorum aşağılık pislik." Diyerek lafımı esirgemedim. "Şimdi ben gidiyorum ve sen uslu bir kız oluyorsun. Aksi takdirde canını yakarım." Sandalyeden kalkmıştı ve çayından son bir yudum alıyordu. "Her defasında yakıyorsun ki. Canımı yakmak için bir sebep bulamıyorum ben." İşte son golü atıp yanından geçecekken kolumdan tuttu ve kulağıma yaklaştı. "Acil bir işim olmasıydı şimdi acı içerisinde çığlık atıyor olacaktın." Diyerek kulağımın arkasına dudaklarından bir öpücük kondurmuştu.
Fethi'nin gitmesiyle adını bilmediğim yaşlı kadın mutfağa geri gelmişti. Gözleri kızarmış. Ağlamıştı büyük bir ihtimalle. "Ben onun adına özür dilerim." Diyerek kadının yanına gittim. "Alışmam lazım kızım da işte yaşlılık." Bu kadın benim kurtarıcımdı. "Adın ne teyzecim?" Yumuşak sorunla kadın içten bir gülümseme bahşetmişti bana. "Emine. Senin ne güzel kızım?" "Eylem." Deyince elini yanağıma getirip okşadı. "Ban a yardım et Emine teyze. Zorla beni hapis etti eve. Kaçmam için yardım." Diye ayağına kapandım. Emine teyze heyecanlanmıştı. "Ne diyorsun kızım sen.? Fethi Bey ikimizi de öldürür." Göz yaşlarımı devreye sokup yalvaran gözlerim ile gözlerinin içine baktım. "Yalvarırım yardım et Emine teyze." Ellerini öpmeye başladım. "Tamam...mutfak kapısı arkaya bakıyor. Burda ki korumaları ben oyalarım. Sende ormana doğru koş. Ana yol çıkacak. Hiçbir yere sapma. Dümdüz koş." Diyerek talimatını vermişti. İlk baş Emine teyze kahvaltılık bir şey hazırlamyayıp dışarı çıktı. Ardından ben çıktım ve hızla ormana doğru koşmaya başladım
Nefes nefese soluklandım ve arkama baktığımda kimse yoktu. Derin nefesler alıp dinlendim ve koşmaya devam ettim. Akşam Fethi beni göremeyince ne tepki verecekti?
Neden Fethi'nin tepkisini merak ediyorum ki?
Elimi ağaçtan çektim ve hızla koşmaya devam ettim. Yaklaşık iki buçuk saattir koşuyorum ama hâlâ ana yola çıkamadım. Yorulmuştum ve ayağım dikişler kendini belli etmisti. Pes ermeyecektim. Kurtulduğum zaman bol bol dinlenebilirdim. Diye düşünüp daha hızlı koşmaya başladım. Arkamda patlayan silah sesiyle olduğum yere çivilenmiş gibi kalakaldım.
Selam DELİFİŞEKLER🤗Sıcak sıcak yazmak istedim. 50 vote ve 75 yorumda yeni bölüm gelir. @bernagmsts1 ithafen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçimdeki Sevgiyi Bul
FanficSiyahtan daha karanlık bir adam, beyazdan daha saf bir kadın... Sevmeyi bilmeyen adam, sevginin dibine yaşayan kadın. Bir gece yolları ıssız bir caddede kesişiyor. Adamın siyahına bir damla beyazlık, kadının beyazına bir damla siyahlık karışıyor. ...