Uyandığımda etrafta perdeden sızan güneşten başka bir şey yoktu.
Yine uyandım ve yine lanet olası bir güne başlamak istemesem de başlamıştım.
Yatağımdan kalktım telefonuma sarıldım yine.
Farklı biriyim evet. İtirazım yok ve farklı olmayı da seviyorum. Sanki bir ayrıcalık, sanki bir kutsanmışlık gibi.
Evet ben bisexuelim.
Gökkuşağında ilerleyen onlarca kişinin içerisinden sadece birisiyim.
Yalnız, terk edilmiş ve sanki olmayan birini özler gibi hisseden, birinin gelip suratıma sert bir yumuruk atıp beni ve yaşadıklarımı unutturmasını bekleyen 16 yaşında kendi halinde bir gencim.
Bazen insanların beni küçük düşürmesinden korkarım. Evet korkağın tekiyim. Neden mi? Benim hiç kimsem yok.
Var aslında. Herkes gibi benimde arkadaşlarım var ama yoklar sanki bilemiyorum,onlar bana var oldukları hissettiremeyecek kadar benden uzaklar.
Çıplak bi bedende,yatağımın üzerinde müziğimi dinlerken biryandan da güneşin ışığıyla gözüme hoş gözüken sigaramın dumanını seyrediyordum.
Canımı yakmayı severim. Özellikle müzik dinleyerek. Herzaman düşünürüm acaba benim ruhumdan birtane daha var mı?
Acaba benim yaşadıklarımı yaşayanlar var mıdır diye.
Kahretsin ki hiçbizaman da bi cevaba varamam.
Guzel olmaz mıydı?
Bir erkek arkadaşım olsa.
Bişey istemem yanımda olup sımsıkı sarılarak bana kalbinin atışını hissettirse yeterdi aslında. Belkide hepsi hayal dünyanın oyunlarıydı, belkide boyle biri asla yok ve olmayacak ta.
