Hayaller Elıf, hayatlar Felaye

853 31 4
                                    

- Damla -

Bir anda hepimiz eve toplanmıştık. Merve, Emir'e Sefa'nın yaptığını anlatıyordu. Allahtan Emir ona hemen inanmıştı. Birbirlerine güvenmeleri çok güzeldi.

Zülal ile Ceren ağlıyor ve nutellayla bütünleşiyorlardı. Her ne kadar Damla'lığımı yapıp "Kilo alacaksınız" demek istesemde Furkan ile konuşup karısının nasıl olduğunu soruyordum.

Elif ise elinde bir ayakkabı tutuyor ve bazen deniyor bazende inceliyordu. Gerçekten güzel ayakkabılardı.

Beyza da bu akşam bizdeydi ve her şeyi anlatmıştı. Şeyda'ya biraz daha sövdükten sonra gözüm Müleyke'ye takıldı. Keremle konuşuyor ve sürekli gülüyordu. Bu iyi olmuştu çünkü Özgürle çıkarken hiç gülemezdi. Hep kavga ederlerdi.

Gece her zamankinden boş geçmişti. Herkesin kendi derdi vardı ve anlatamayacak kadar yorgun olduğumuzdan kendimizi yatağa atmıştık.

Her gece yaptığım gibi yine dışarı çıktım ve bahçede oturmaya başladım. Bu gece sokakta kimse yoktu. Birden ayak seslerinin geldiği yere baktım. Ahmet yine gelmişti. Onu görmek istemiyordum. O kadar canımı sıkıyordu ki...

Kafamı ona çevirmeme bile izin vermeden kolumdan çekiştirerek beni arabaya bindirdi. Arabaya bindikten sonra o kadar hızlanmıştı ki. Hız fobimden dolayı gözlerimi sıkmaya ve gözyaşlarımı silmeye çalışıyordum.

- Ceren -

Ertesi gün kafamı dinlemek için bir kafeye gelmiştim. Kızların hepsi bir yerlere dağılınca evde yalnız oturmak ilgimi çekmemişti.

Kahve içtikten sonra hesabı istediğimde garson "Hesabınız ödendi" deyince merakla ayağa kalktım. Karşımda Cenk vardı. Korkarak geri çekildim.

"Ceren gerçekten konuşacağım sadece" dediğinde titriyordum.

"Defol manyak!" Diye bağırdığımda elimi alıp işaret parmağımla bir yeri gösterdi.

"Bak görüyor musun onları?" Dediğinde gülerek iyi vakit geçirdikleri belli olan Mustafa ve Cenk'in sevgilisine baktım.

"Bak Ceren yine geriye ikimiz kaldık... Hadi sadece konuşmak için gel benimle lütfen. " dediğinde Mustafa'nın bizi gördüğünü fark ettim ve ona sinirimden kendimi Cenk'in arabasında buldum.

Belkide bu arabaya binmem yaptığım en büyük hataydı...

- Elif -

Herkes sabah erkenden çıkmış olmalıydı. Tek başıma kahvaltı yapıp okula gitmek için hazırlandım. Bir kızdan ders notu almam gerekliydi. Olcay'ın gidişinden 4 gün geçmişti ve hala hiç konuşmamıştık. Damla "Olcay yoğundur zaten iş için gitti" desede Beyza'nın "Bir mesaj atmaktan aciz mi?" Deyişi daha haklı geliyordu. Felaye 'ye birkaç kez telefon açsamda cevap vermedi. Bende bugün ofise gidip neler oluyor öğrenecektim.

Önce ders notunu almak için sınıfa gittim. Notu alacağım kız bana birde kutu verdi. Ne olduğunu sorduğumda ise "Bir tane adam istedi" dedi ve döndü gitti. Hayır mal mısın nesin? Kim istedi söylesen ölmezsin.

Kutuyu açtığımda içinde bembeyaz bir elbise vardı. Gerçekten çok güzeldi. İçinde birde not vardı.

"Akşam saat 21.00 - Nusret"

Şaşkınlığım daha dinmeden kıyafeti arabanın bagajına attım ve ofise gittim. Olcay'ın odasına girdiğimde kafamdan aşağı sıcak sular döküldü. Olcay karşımda Felaye ile gülerek konuşuyordu.

"Yazıklar olsun sana" diyerek koşarak ofisten çıktım. Olcay peşimden bile gelmemişti. Gerçekten böyle mi bitirecekti.

- Küçük Merve -

Kilometrelere RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin