36.Bölüm-Çay

129 15 22
                                    

  Büyük anne plânının işe yarayacağından emindi.Çay etkisini gösterdiği anda ise Işıl ve Yong Hwa'yı zor anlar bekliyordu.İşler komik bir hal almaya başlamıştı.Belki de iki bardak çay,her şey yoluna sokacaktı.
  Yong Hwa ve Işıl,odaya girdiler.
  Işıl:-Canım ya bizim için bir de çay yapmış.Bizi düşünmüş. Gerçi hepsini sen içtin ama.
  Yong Hwa :-Vicdan azabından öleceğim biliyor musun?Ona gerçeği anlatamamak ne kötü.Hayal kırıklığına uğramasını istemiyorum ama yalan söylemekte hoşuma gitmiyor.
  Işıl:-Anlayabiliyorum.Keşke konuşmanın bir yolu olsa.
  Yong Hwa:-Bu imkansız. Büyük annem,kızların ve erkeklerin arasında her zaman mesafe olması gerektiğini savunmuştur. Onun için sadece evli insanlar birbirine yakın davranabilirler.
  Işıl, gülümsedi :-Bizim Türk kafası varmış onda da.
  Yong Hwa, birden bir kıpırdanma hissetti kalbinde.Fazlasıyla hızlı çarpıyordu. Hatta öyleki eli kolu da hareketlenmeye başlamıştı. Işıl'a baktı.Onu her zamankinden daha da güzel görmeye başlamıştı.
  Yong Hwa:-Işıl, bu gün saçlarına bir şey mi yaptın?
  Işıl:-Yoo,her zaman ki saçlarım. Neden sordun?
  Yong Hwa :-Çok güzel görünüyorsun.Dedi ve Işıl'a doğru yaklaştı.
  Işıl:-Yong, ne yapıyorsun?
  Yong Hwa :-Bilmiyorum.Garip hissediyorum.Dedi ve hızla geri çekildi.
  Işıl:-Neyin var senin?Dedi ve Yong 'un omuzuna dokundu. Yong Hwa ise hemen elini itti Işıl'ın.
  Yong Hwa :-Dokunma bana.
  Işıl,bozulmuştu :-Peki istemiyorsan.
  Yong Hwa :-Öyle demek istemedim alınma.Şu an gözüme öyle hoş görünüyorsun ki her an seni öpebilirim.
  Işıl:-Ne? Yoksa sen?
  Yong Hwa :-Anlamana sevindindim.
  Işıl:-Benden uzak dur yaklaşma sakın.Dedi eline sandalyeyi geçirmiş.
  Yong Hwa:-Ben ne yapmaya çalışıyorum şu an acaba?Şu an hiç iyi değilim.Ben gidiyorum.Dedi kapıyı açtı ve birden karşısında annesini buldu.
  Bayan Mi Ja:-Bende sizi çağırmaya gelmiştim.Akşam yemeği hazır.
  Işıl:-Bende acıkmıştım zaten.Dedi ve Yong 'un yanından hızla sıyrılarak kaçtı oradan.
  Bayan Mi Ja:-Işıl'ın neyi var?
  Yong Hwa:-Şu kıza fena aşığım.
  Bayan Mi Ja:-Ne diyorsun sen Yong? 
  Yong Hwa:-Be,be,ben.Boşver anne. Dedi ve oda kaçarak indi aşağıya.
  Bayan Mi Ja:-Ne oluyor bunlara böyle?
  Masaya oturmuşlardı.Işıl,korkudan Yong'un yanına değil, karşısına geçmişti.Tabaklarda çorbalar içiliyordu. Yong Hwa ise elini yüzüne dayamış, Işıl'a bakıyordu.Hatta dalmıştı.Büyük anne gülüyordu onların bu hallerine sinsice.Işıl,başını kaldırdı ve Yong'a baktı.Yong Hwa ise durdu ve öpücük attı sahte eşine.Işıl,masanın altından bir tekme attı onun bacağına.
  Yong Hwa:-Aaah!
  Büyük anne:-İyi misin Yong?
  Yong Hwa :-Eh işte.
  Büyük anne :-Neyiniz var sizin? Hiç konuşmuyorsunuz.
  Yong Hwa :-Hiiiç.
  Büyük anne :-Işıl?
  Işıl:-Her şey normal efendim.
  Bayan Mi Ja:-Oğlum sen bu akşam kıpır kıpırsın.Nereden geliyor bu enerji?
  Yong Hwa :-Bir bilsem!
  Bayan Mi Ja:-Yemeğini de yemedin  doğru düzgün.
  Büyük anne:-Sana diyorum Mi Ja,bu gün bunlar yine kavga etmişler.
  Işıl:-Yok etmedik efendim.
  Büyük anne:-Etmişsiniz.Şuna bak.Yan yana oturacaklarına karşılıklı oturuyorlar.Yeni evliler böyle mi olurlar?Dedi ve Bayan Mi Ja'ya göz kırptı.
  Bayan Mi Ja:-Haklısın anneciğim. Var bunlarda bir şey.
  Büyük anne:-Yong, kesin sen bir şeydin yaptın.
  Yong Hwa :-Ben bir şey yapmadım büyük anne! 
  Büyük anne:-Kalk karından özür dile.
  Yong Hwa :-Ama büyük anne,biz küs değiliz.
  Işıl:-Değiliz!Aramız çok iyi,her şey yolunda,evliliğimiz mükemmel.
  Büyük anne :-Kalk ayağa ve karını öp.
  Yong Hwa ve Işıl:-Ne?
  Büyük anne:-Haydi kalk diyorum.
  Işıl:-Ama büyük anne!
  Bayan Mi Ja gülüyordu. Büyük annenin gelişi gerçekten de işine yaramıştı.O bu iki genci kurtarabilecek tek kişiydi belkide.Onu eve çağırmakla doğru bir şey yaptığını bir kez daha tastik etmişti.
  Bayan Mi Ja:-İkinizde kalkın bakalım.
  Işıl ve Yong Hwa, yan yana geldiler.Yong Hwa, eğildi ve yanağından öptü karısının.
  Büyük anne:-Şimdi odanıza gidin.
  Işıl ve Yong Hwa :-Olmaz!
  Büyük anne:- Nedenmiş o?
  Işıl:-Çünkü, çünkü...
  Bayan Mi Ja:-Bize bahane uydurmaya çalışmayın. Dedi ve ikisini de odaya gönderdiler.Hatta büyük anne, ardından kapıyıda kilitledi.
  Bayan Mi Ja:-Plânın nedir anne?Diye fısıldadı.
  Büyük anne:-Torununun bebeğini sevmek tabiiki.
  Işıl ise duvara sinmiş,uzak duruyordu kendince Yong Hwa 'dan.
  Işıl:-Sakın bana dokunmaya kalkma.
  Yong Hwa:-Dokunacak değilim zaten. Bunun için elimden geleni yapıyorum.Bu haller de nereden çıktı durup dururken. 
  Işıl:-Yediğin bir şey mi dokundu acaba?
  Yong Hwa:-Buradan çıkmam gerek Işıl.Dedi ve kapının kolunu çevirdi ama kilitliydi.
  Işıl:-Neden açılamıyor?
  Yong Hwa :-Kilitlide ondan.
  Işıl ve Yong Hwa :-Büyük anne!
  Yong Hwa:-O çay.Kesinlikle o çay,şey çayıydı.
  Yong Hwa,kapıyı yumruklamaya başladı :-Anne,büyük anne, kapıyı açın!Kapıyı kilitlemekte ne oluyor!
  Işıl:-Açın lütfen! Böyle olmaz ki ama.
  Bir an beklediler ama ses soluk yoktu.
  Işıl:-Yok açmayacaklar kapıyı.
  Yong Hwa :-Ama benim başıma iş açacaklar.Benim buradan hemen çıkmam lazım.
  Işıl:-Kimin aklına gelir böylesine bir plân?Bir tane çocuk istedikleri için yaptır mı bu?
   Yong Hwa:-Şu an üzerimde on çocuk birden yapacak enerji var.
  Işıl:-Yaaa çok korkuyorum deme öyle!
  Yong Hwa, dolabına doğru ilerledi, açtı ve kışlıkların arasında atkısını bulup çıkardı.
  Yong Hwa :-Al şunu.
  Işıl:-Ne yapacağım bunu?
  Yong Hwa:-Ellerimi bağla.Çarşaflada ayaklarımı.
  Işıl:-Ama Yong canın acırsa.
  Yong Hwa :-Senin canını acıtmaktan iyidir.Sana zarar vermek,üzmek istemiyorum. Bunca zaman benim yüzümden çok sıkıntı çektin. Benimle istemediğin bir evlilik yapmak zorunda bile kaldın.
  Işıl,gülümsedi Yong Hwa'ya.Sonra sarıldı.
  Işıl:-Sen,beni mi düşünüyorsun?
  Yong Hwa kollarını sardı Işıl'ın beline.
  Yong Hwa :-Yalnız, fazla yaklaşmasan iyi olacak.
  Işıl,gözlerini koca koca açtı ve hemen geri çekildi.
  Yong Hwa:-Haydi bağla beni.
  Işıl,ellerini bağladı Yong'un.Kıyamıyordu da aslında. Gözlerine baktı.Sonrada ayaklarını bağladı uzun çarşafla.
  Işıl:-Yong, bu böyle olmayacak.
  Yong Hwa:-Olur,olur.Endişelenme benim için.
  Yong Hwa, duvarın dibine oturdu elleri ayakları bağlı.Işıl ise yatağın üzerinde, yastığına sarılmış oturuyordu.Gözleri ise sahte eşinin üzerindeydi. Korkmuyordu bir şey yapabileceğinden kendisine sadece onun için endişeleniyordu.Seviyordu, çok seviyordu onu.Onca şeye onca çılgınlığına rağmen seviyordu.
  Işıl:-Yong, sen orada iyi misin?Rahat mısın?
  Yong Hwa :-Bu gecelik böyle idare edeceğim.
  Işıl kalktı,arkasında ki yastığı alıp,Yong Hwa'nın sırtına koydu.Yong Hwa, ona bakıyordu.
  Yong Hwa:-Yine beni düşünüyorsun.
  Işıl:-Sırtın duvara geliyor.Üşüteceksin.Dedi ve battaniyeyide alıp,üzerine örttü Yong 'un.
  Yong Hwa :-Işıl.
  Işıl:-Efendim.
  Yong Hwa :-Çok güzelsin karıcığım ya!
  Işıl,koşarak yatağın üzerine oturdu ve yastığına sarıldı yeniden.
  Işıl:-Ya Yong ya!
  Yong Hwa :-Şaka,şaka.Dedi gülerek.
  Işıl:-Yong,bana güzel olduğumu söyledin ya hani.
  Yong Hwa:-Evet.
  Işıl:-Çay yüzünden mi gerçekten?
  Yong Hwa :-Her zaman güzelsin So Eul. Sadece bu çay beni öylesine cesaretlendiriyorki şu an,anlatamam.
  Işıl:-Ben içsem,demekki neler söylerdim neler.İyi ki içmemişim.Diye mırıldandı.
  Gecenin bir yarısı olmuştu.Yong Hwa, oturduğu yerde uyuyakalmıştı ama Işıl,yatağın üzerinde oturmuş ona bakıyordu.
  Işıl:-Ne yapacağım Yong? Söyle bana,senin aşkınla ne yapacağım ben?Seni şu halde görmek, elin kolun bağlı, benim ruh halimin yansımasısın.
  Birden,Yong Hwa, sayıklamayabaşladı. Hemde  e sayıklama. Aşkının seceresini dökmeye hazırlanıyordu. Biraz çayın,biraz da aşkının etkisiyle.
  Yong Hwa :-Işıl,Işıl.
  Işıl:-Adımı sayıklıyor.Rüya mı görüyor acaba?Yoksa rüyasında beni mi görüyor bu?Terbiyesiiz çapkın şey seni.Dedi ve yatağın üzerinden inecekken durdu.
  Yong Hwa :-Bana sürekli annem gibi davranmanı istemiyorum. Bundan nefret ediyorum. Benimle işinden dolayı ilgilenme lütfen. Ne olur.Sev beni.Beni sevdiğin için benimle ol.
  Işıl:-Neler söylüyor böyle?
  Yong Hwa :-Artık hislerimi içimden tutmaktan bıktım.Seni seviyorum Işıl.Seni seviyorum So Eul.
  Işık,kulaklarına inanamıyordu. Hatta şu an mutlulukfan havalara uçabilirdi şu an ama sadece yatağın üzerinde küçük bir zıplama ile yetindi.
  Işıl:-Allahım. Çok mutluyum.Odanın içinde parende atasım bile var.Beni seviyor.Oda beni seviyor.Oley be! Diye bağırdı birden.Yong Hwa kıpırdandı ama uyanmadı.Işıl,ağzını kapattı.
  Işıl:-Aaaayyy çok mutluyum.Allahım.Eşim bana aşık.Bende ona. Dedi ve yastığa sarılıp yatağa yattı.Ama doğruldu birden ve oturağına geldi. İçine bir şüphe düşmüştü. Bu nedenle mutluluğu da kısa sürmüştü.
  Işıl:-Peki ya çay yüzünden böyle sayıklıyorsa?Olabilir mi?Ama sevmekten bahsediyordu.Ne düşüneceğimi şaşırdım artık. Mutlu olurken bile bin türlü ihtimal geçiyor kafamın içinden.Ne var şunu uyanıkken söyleseydin Jung Yong Hwa.
  Sabah olmuştu.Büyük anne ve Bayan Mi Ja, kapıya geldiler.
  Büyük anne:-Kapıyı açabiliriz artık. Dedi fısıldayarak.
  Bayan Mi Ja:-Sence istediğimiz şey olacak mı?Yani bebek.
  Büyük anne:-Emin olabilirsin.Kendini bir yere bağlamadıysa Yong, bu bebek bu gün kesin geliyor demektir.
  Bayan Mi Ja,mutlulukla elini çırptı:-Yaşasın torunum olacak. Teşekkür ederim anneciğim sanada. Harikasın.
  Büyük anne gülümsedi:-Tecrübe.
  Işıl ise Yong Hwa'nın yanına gitti ve seslendi.
  Işıl:-Yong, kalk haydi.Jung Yong Hwa,uyan artık.
  Yong Hwa,her tarafı tutulmuş bir halde uyandı ve Işıl'a baktı.
  Işıl:-Günaydın. Nasılsın? Geçti mi dün geceki hallerin.
  Yong Hwa :-Geçti geçti.Çözebilirsin beni.Her yerim tutuldu. Eğildim resmen.
  Işıl,elini sonrada ayağını çözdü.
  Işıl:-Hadi tutun bana.Kahvaltıya inelimde bir şeyler yeyip geri yat.Dedi ve kolunu omuzuna alıp,kaldırdı onu.
  Yong Hwa :-Peki karıcığım.
  Ağzından kaçırmıştı Yong. Işıl'a baktı,sonra toparladı cümlesini.
  Yong Hwa :-Peki dadıcığım diyecektim.
  Işıl,gülümsedi :-Hayır, karıcığım de.Böyle seslen.
  Yong Hwa :-Ama..
  Işıl:-Haydi, kahvaltıya inelim.
  Yong Hwa :-Kahvaltıdan önce,sırtıma biraz masaj yapar mısın?
  Işıl:-Haydi yat bakalım.
  Yong Hwa, yattı.Işıl ise sırtını olmaya başladı.
  Yong Hwa:-Her yerim ağrıyor Işıl.Kollarım, bacakların kilitlenmiş gibi.
  Işıl:-Zor bir gece geçirdinde ondan. Dört büklümdün sabaha kadar.Üstelik...
  Yong Hwa,Işıl'a döndü.
  Yong Hwa :-Üstelik?
  Işıl:-Sayıkladın,durdun.
  Yong Hwa :-Ne dedim?Diye sordu tedirginlikle.
  Işıl heyecanlanmıştı:-Önce Işıl dedin,
  Yong Hwa:-Sonra?
  Işıl:-Sonra..Dedi sırtını ovmaya devam ederek ama o anda içeri Bayan Mi Ja, girdi.Işıl ve Yong tedirgin bir halde yerlerinden kalktılar.Hatta Işıl o an yere düştü telaştan.
  Bayan Mi Ha gülümsedi :-Haydi bakalım çifte kumrular,kahvaltıya.
  Yong Hwa:-Anne, ne kumrusu?
  Bayan Mi Ja:-Utanmayın!Siz evlisiniz.Romantik kumrular sizi.Dedi ve çıktı.
  Işıl ayaklandı :-Kumru olduk şimdide.
  Yong Hwa gülüyordu:-Şimdi bizden bebekte beklerler.
  Yemeğe inmişlerdi.Karşılıklı oturuyorlardı büyük anne ve Bayan Mi Ja ile.Gözlerini dikmişler,imâlı imâlı ikisine bakıyorlardı.
  Yong Hwa :-Neden öyle bakıyorsunuz?
  Büyük anne:-Dün gece nasıldı bakalım. Bebekten ne haber?
  Bayan Mi Ja :-Sabahki hallerine bakılırsa,çayın etkisi daha geçmemiş.
  İkiside güldüler.
  Işıl,öksürdü birden. Utancından kıpkırmızı kesilmişti.
  Yong Hwa :-Çay değil mi büyük anne?
  Büyük anne:-Ne yapayım ben torun sevmek istiyorum ama tutturdunuz bana okul var diye.Bebek istiyorum.
  Yong Hwa :-Bunun yolu bu değil ama.Beni ne hale soktuğunu bilemezsin.Sırtım hâlâ ağrıyor.
  Büyük anne ağlamaya başlamıştı. Sırada duygu sömürüsü vardı.
  Büyük anne:-Ben ölmeden senin çocuğunu göremeyecek miyim Yong? Biricik torunumun,biricik bebeğini sevemeyecek miyim?Şurada ne kadar ömrüm kaldı onu bile bilmiyorum. Senin mutlu olduğunu, bebeğin ile bir aile olduğunu görmeden mi göçüp gideceğim bu dünyadan.
  Işıl:-Sizi anlıyordum ama efendim biz...
  Büyük anne:-Biz ne?
  Yong Hwa, Işıl'a baktı.Işıl,büyük annenin göz yaşlarına dayanamamıştı.Yanına geçip oturdu ve göz yaşlarını sildi.
  Işıl:-Biz,öğrenciyiz.Ama size söz okul bitince yapacağım bebek.
  Yong Hwa :-Söz mü?
  Işıl,düşünmeden konuşmuştu.
  Işıl:-Şeyyyy.
  Büyük anne:-Pekâlâ.Okulun bitmesine bir ay kaldı. Bir ay sonra o bebek haberini alacağım sizden tamam mı?
  Işıl güldü:-Tamam büyük anne.
  Bayan Mi Ja:-Bu arada,bu akşam, gazeteciler burada olacaklar. Işıl ve Yong Hwa'nın evliliği ile ilgili bir basın toplantısı diyebiliriz.
  Büyük anne:-Bu organizasyonu Işıl yapsın.
  Işıl:-Ama ben pek anlamam organizasyon işlerinden.
  Büyük anne :-Eminim harika bir iş çıkarırsın So Eul.
  Yong Hwa:-So Eul?
  Büyük anne:-Sen öyle sesleniyor muydun eşine.
  Yong Hwa, gülümsedi:-Evet büyük anne.O benim So Eul'üm.
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

BENİM KÜÇÜK DADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin