Yedinci Bölüm : Dostlara Anlatmak

534 35 0
                                    

Sabah Sirius ' un göğsünde uyandım . İrkildim . Başıma gelenleri düşününce bu normaldi sanırım . O hala uyuyordu. Uykucuyum derken haklıydı sanırım . Yavaşça kıpırdandım . Gözlerini açtı .
- Günaydın .
- Sana da . Bu saatte neden kalktın ?
- Benim Dumbledore'un odasına gitmem lazım . Ve , her şey için çok teşekkür ederim Sirius .
- Her zaman .
Gülümsedim ve odadan çıktım . Arkamda salak salak sırıtan bir Sirius'u görmemiştim .

**********
Dumbledore ' un odasına gittiğimde , zaten beni beklediğini söyledi . Poe ise okuldan atılmıştı . Ailesi durumu öğrenip oğullarına çok kızmıştı . Benim aileme bildirilmemesini istemiştim , eğer duyarlarsa çok üzülürlerdi . Benden aile olarak özür diliyorlardı . Dumbledore da yaşadıklarım için üzgün olduğunu , bir daha yasak saatte çıkmasam iyi olacağını söyledi . Kendimi hazır hissedene kadar derslere girmeme hakkına sahiptim . Bende her şey için Dumbledore'a teşekkür edip gülümseyerek çıktım . Bugün daha iyiydim . Black kardeşler sayesinde tabii . Gündüz Regulus , gece Sirius yanımdaydı . Şimdi düşününce aptal bir sürtük gibi görünüyorum ama o zaman sarılmaya ve başımın okşanmasına ihtiyacım vardı . Çok çok zor bir durum yaşamıştım . Göl kenarında yanıma ilk gelen kişi Regulus ' tu ve birine anlatmam lazımdı . İlk gelen kişi olduğu için ona anlattım .  Zaten ona güvenebileceğimi biliyordum . Gece çok feci kabuslar görmüştüm ve gündüzden daha çok ihtiyacım vardı . Küçük bir kız çocuğu gibiydim gerçekten . Oyuncak ayısını çeke çeke babasının yanına giden . Babasına sarılıp uyuyan . Dün gece benim babam da Sirius Black olmuştu .
Poe denen şerefsiz okuldan gitmeden bizimkilere bişey anlatmayacaktım . Yoksa gerçekten  Avada Kedavra atarlardı . Hakediyordu ama ailemin Azkaban'da olmasına göz yumamazdım tabii ki . Aslında ben bişey yapmamıştım çünkü besbelli karanlık büyü biliyordu Ve beni arkadaşlarımla tehdit etme olasılığı yüksekti . Saçma sapan olaylar olsun istemediğim için direkt Dumbledore ' a haber ulaştırmıştım .
Şişman Hanım ' ın oraya geldim . Parolayı - hipogrif kanadı - söyleyip içeri girdim . Ortak salon boştu . Asam ile şömineyi yaktım . Kırmızı büyük koltuğa oturdum . Kenarda duran battaniyeyi üzerime çekip ateşi izlemeye başladım . Anılarımız gözlerimin önünden geçiyordu . Patiayak ile karanlık ormanda koştuğumuz , tantuni ve bademi şakaladığımız , seraya giderken yere yapıştığım , ve daha bir sürü ..........
En son dün geceki aklıma geldiğinde tekrar ruha döndüm . Tenim buz kesti . Gözlerim boş bakmaya başladı . O sırada birileri  merdivenden indi . Yanıma geldiler . Kafamı kaldırdığımda , Tantuni ve badem bana sarılmıştı . Bende onlara sarıldım . Hiç ses çıkarmadan öylece durduk . Ta ki biri Aquamenti ! diye bağırana kadar .
James Potter tabii ki .
Su içinde kalmıştık . Biz de onu kovalamaya başladık . Sonra tekrar aklıma olaylar doluştu ve olduğum yerde kaskatı kesildim . Bizimkilere üzerimi değiştireyim diye geveleyip uçarak yatakhaneye çıktım . Kendimi duşa attım ve ağladım . Sessizce . Buz gibiydi su . Sanırım sıcağa almayı unutmuşum . Çıktığımda , Lily ve Marls hazırlanmalarını bitirmişti  . Onlara da günaydın dedim ve üzerimi giydim . Bugün derslere girecektim . Evet . Kafamı dağıtmama yardımcı olacaktı . Hep birlikte aşağı indik . Sirius bana açıklama ister gibi bakıyordu . Ben de ona bakarak dün geceyi çaktırma demek istedim . Anlamış olmalıydı ki göz kırptı .
Tanrım , çok sevimliydi .
İç ses , kapa çeneni . Neyse . Büyük salona indik . Biz yemeğe otururken , kapıdan birileri göründü. Bunlar Poe ailesi olmalıydı . Edgar ' ın sandığını alıp çıktılar . Herkes şok olmuştu . Ben anında Regulus ' a döndüm . Pis pis sırıtıyordu . Ona göz kırptığımı görünce güldü . Bende önüme döndüm . Dumbledore ailesinin taşındığını , bu nedenle okuldan ayrıldığını söyledi . Herkesten bir kafa sallama geldi . Yine çok bir şey yemedim . Çantamı alıp sınıfa yollandım . Henüz kimse yoktu . Yolda birini gördüm .
Dorcas Meadowes !
Çok tatlıydı !
Sapsarı saçları vardı . Bukleleri alnına dökülmüştü . Hufflepuff üniforması giyiyordu . Göz rengi ela idi . Kafasına kocaman kırmızı bir kurdela takmıştı !  Uzun boylu bir kızdı . Yanına gittim .
- Günaydın ! Ben İsabella Sue Jones .
- Selam ! Bende Dorcas Meadowes . Tanıştığıma memnun oldum !
Sohbet ettik . O kendi sınıfına gitti, ben kendi sınıfıma . Sınıfa vardığımda her yer doluydu . Kalabalıktı . Regulus ' un yanının boş olduğunu görünce direkt oraya oturdum . Herkes şoktaydı . Bizimkiler bana deliymişim gibi bakıyordu . Ben ise sırıtıyordum . Regulus da güldü .
- Selam Reggie .
- Selam Sue . -fısıldayarak- o Poe denen p*çi okuldan attırmışsın ?
- Evettt !
- Oh , iyi . Sizinkilere söyledin mi ?
- Hayır . Ama öğlen arasında anlatacağım .
-  Okuldan atılmasını bekledin değil mi? Ona zarar vermesinler ki başları belaya girmesin diye ?
- Doğru . Ve planım işe yaradı . Haha !
Güldü .
- Evet , yaradı .
Gülerek Profesör Slughorn ' u bekledik . O da geldiğinde iksire başladık .

*********
Öğlen arası gelmişti . Sabah 3 dersimiz vardı ; iksir , ksks , biçim değiştirme . İksirde Reg ile , ksks de tantuni ile , biçim değiştirmede siri ile oturdum . Yemeğimizi yedik . Herkes kalkmaya hazırlanınca :
- Çocuklar , size bir şey anlatmam lazım . Benimle bahçeye gelir misiniz ?
Hepsinden sonunda gibi mırıltılar çıktı . Sessizce göl kenarındaki söğüdün altına oturduk . Nasıl başlasam bilemedim , o yüzden direkt konuya girdim .
- Size bunu 2 gündür anlatmadım çünkü anlatırsam çok fena şeyler yapardınız . Dünden önceki gece , canım şekerleme çekmişti ve mutfağa gidecektim . Sizin odanızdan haritayı aldım . Üzgünüm . Neyse . Yolda haritayı kontrol ede ede gidiyordum . Bir anda tablo söylenmeye başladı . Bende doğal olarak kafamı kaldırıp ona baktım. Aynı anda Nick de geldi . Onlarla konuşurken , bir anda biri beni duvara yapıştırdı . Ben daha ne oluyor diyemeden bir büyü yaptı ve duvara yapıştım . Asamı elimden aldı . Sonra bana dilkilit yaptı . Çaresiz kalmıştım . Kıpırdayamadım, konuşamadım . Sadece birinin gelip beni kurtarmasını umdum ama kimse gelmedi . Herkes her zaman şanslı olmazdı . Ve evet , bana -gözyaşlarım boşaldı bir anda- tecavüz etti .
Herkes şoktaydı . Kimse tepki veremiyordu . Lily'nin , tantuninin ve bademin gözleri dolmuştu . Ayıcığın , jamienin ve Remus ' un boyunlarındaki damar atıyordu . Sirius ve marl şoktan çıkamamıştı . Devam ettim ;
- Size anlatmaya yüzüm yoktu . Sabah ihtiyaç odasında uyandım . Yatağa yatırılmıştım . Her taraf kan lekesiydi .
Saatlerce ağladım . Üzerime odadan aldığım şeyleri geçirip yanınıza indim . Yemek yemeğe bile  halim yoktu . Anlatamadım . Karanlık ormana gittim . Bağıra bağıra ağlıyordum . O sırada yanıma biri geldi : Regulus. Ona anlattım çünkü size anlatırsam o kişiyi geberteceğinizden emindim . Gerçi o da aynı tepkiyi verdi . Sonra McGonagall ile konuştum . Anlayışla karşıladı , hatta bana sarıldı . Sonra tekrar odaya gittim . Uyuya kalmışım . Kalkıp kızlar yatakhanesine döndüm . Devamını biliyorsunuz . Taki bir süre sonra uyandığım yere kadar . Kabus görmüştüm ve çok korkmuştum . Size de zarar veriyordu . Ağlıyordum . Sonra sizi uyandırmadan erkekler yatakhanesine gittim . Orada da herkes uyuyordu . Sirius hariç . Ona sarıldım Ve orada uyudum . Sabah da Dumbledore ile konuştum . Ve bana bunu yapan kişi okuldan atıldı , ama ayrıldı dendi .
Herkes anlamıştı . Yine de ekledim .
- Edgar Allan Poe .
Ağlamaya devam ettim . Bizimkiler ne diyeceğini bilemedi . Badem ve tantuni ilk sarılanlar oldu . Bir süre öylece ağladık . Sonra Lily ve Marlene de bana sarıldı . Onlarla da ağladık . Sonra ayıcık sarıldı . Bayağı ağladım o gün .
Sonrasında Remus . Çok üzgünüm diye fısıldadı . Ağlıyordu . James bile ağlıyordu . O da sarıldı . En son Sirius'a sarıldım . O da ağlamıştı . Hepimiz üzgündük . Marlene konuştu ilk . Sesini ilk o bulmuştu :
- İsa , başına gelenler için çok üzgünüm. Her şey için . Yanında olamadığımız için. Çaresiz kaldığın için . Affet bizi .
- Asıl siz beni affedin . Size anlatmadım . Özür dilerim .
Sonrasında toplu sarılma yaptık .
Artık mutluydum .
Gerçekten iyi hissediyordum .

Selam sevgili pomçik okuyucularım ! Bu bölüm biraz ilginçti . İsa 'nın depresyonu , anlatmanın önemi falan filan . Edgar karakteri için yorum yapmayacağım . Bayağı iyi bir olay kurgumuz var . Bozmak istemiyorum.
Herkese sihirli günlerrrr !

Bölüm 1105 kelime .

İnfinite Brotherhood - Çapulcular { DÜZENLENİYOR } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin