Saklı sır.

1.4K 115 2
                                    


uyandığımda yavaşça gerilerek elimi telefonuma attım.
rahatsız edici bir şekilde cebimde durduğundan bulmak için zaman kaybetmemiştim.
saat 6 ya geliyordu. Bazen tony e teşekkür etmem gerektiğini fark ediyorum.
her uyandığımda yatağımda buluyorum kendimi. o gün de çatıdan nasıl indirdi bilmiyorum..
kafamı iki yana sallayarak diğer cebimden flaşı çıkardım.
derin bi nefes çektim ciğerlerime.

Bunları bilmeye hakları vardı..
derin bir nefes alıp mutfağa gittim. kahvemi hızlıca yapıp yanıma aldığımda, çatıya çıkmak için odama ilerlemeye başladım..
hızla çatıya çıkarken yeni doğmuş güneşi izlemeye koyuldum.
kayalıklara çarpan dalga sesleri ve yüzüme çarpan soğuk rüzgarlar..
gülümsememe neden oldu.

sonbaharın soğukluğu geçmek bilmiyordu.
Doğum günü dileğim gerçekleşmiş gibiydi.
hepsi gerçekleşmiş gibiydi..
ailemin kimliğini öğrenmiştim.
huzurlu sayılabilen bi hayatım olmuştu. yani.. tamam evim yanmıştı ve.. abimi öldürmek isteyen adamlar var.
bide hydra peşimde sayılır.
ha bide fury şerefsizi var...
tamam çok ta huzurlu değil.
Ama bana yeter. . . .

alt kattan kırılma sesi gelince boş kupamıda alıp sesin geldiği yere, mutfağa ilerlemeye başladım.

- hay içine!

tony nin sesini duyduğumda adımlarımı hızlandırdım.
mutfağa girdiğimde tony eline ve akan az miktardaki kana iğrenerek bakıyordu.
yerde ise cam kırıkları vardı.
göz devirerek yanına ilerledim.

- bu güne kadar nasıl hayatta kaldın sen?

diye söylenerek diğer elinden tutup onu  banyoya çekmeye başladım.
o ise homurtular çıkarıyordu.
banyoya girince ilk yardım çantasını buldum ve cam parçalarını elinden çıkarmaya başladım.
o ise sadece yüzünü ekşitiyordu.

- kan kaybından ölmem için mi  bu kadar sert deşiyorsun?

inlemeyle karışık bi seste söylemişti.
daha dikkatli olmadığım için kemdime kızarken daha yavaş çıkarmaya başladım ince  kırıkları.

- üzgünüm.

dedim mırıldanır tonda. canını acıtmak en son istiyeceğim şey bile değildi. Ama ona kızgındım.
daha dikkatli olmalıydı.

-sorun değil ufak-

- senin, sabah sabah ne işin var o mutfakta!? beceriksizin tekisin stark. kahve de değildi orda olmanın nedeni yani senile alakası yok.
kendinle alakalı olmayan bi nedenden ötürü neden elini deşiyorsun?.
hadi onu geçtim.
neden kendine daha çok dikkat etmiyorsun?!

öfkeyle solurken derin bir nefes aldım.
elini sarmaya başlamıştım bile.
sargı işini de halledince hiç bişey söylemeden bana sırıtarak bakan stark a yüzümü yaklaştırdım.

- sırıtma stark.

kapıya ilerlerken arkamı dönüp hala bana gülümseyen tony e baktım.

- buralar toplanacak.  evde yeterince canlı var. rahatsız etme kimseyi. temizliyecek birilerini bulmadan kendin hallet.

kapı kolunu tutmuştumki tony konuştu.

- sana bi şeyler hazırlamaya çalışıyordum! uyandığını jarvis haber verdi. Ve ayrıca ben buraları toplamam. Unuttuysan hatırlatıyım
ben tony stark ım!

arkamı dönüp dik dik gözlerine baktım.
bir kaç saniye geçmişti ki tony göğsünde bağladığı kollarını yavaşça çözdü ve bakışlarını benden çekip yerdeki artan sargıyı kutuya koydu.

- uslu stark.

diyerek sırıttım ve kapıyı açıp çıktım.
derin bir nefes alıken tony nin sesi duyuldu.

Kızkardeşine Merhaba de Tony!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin