HAZIRLIK

508 8 4
                                    

Şuan o kadar pişmanım ki. Keşke adam gibi çalışsaydım, insan gibi dersleri dinleseydim.

Ev arkadaşım Maya'ya bakıyorum da ağlamaktan gözleri şişmiş. Tabi ağlayacak sonuçta ailesine yalan söyledi. Sınıfta kaldığı için neredeyse ailesi okuldan alacaktı. En azından benimkiler biraz daha anlayışlıydı. Tabi koskaca Urfa'dan Kayseri Erciyes Üniversitesi Sosyoloji bölümünü kazanmışım okuldan almaları aptallık olurdu. Lisedeki çalışkanlığımı mumla arar oldum. Ama şimdi büyük bir sorunumuz var. Ailemizin verdiği paralar bize yetmiyor. Maya'ya bin defa söyledim internet bağlatmayalım şu eve diye.

Maya beni gerçekten endişelendiriyor. Ağlamak yerine herşeyi akışına bırakmayı tercih ederim. Ne var ki okulların açılmasına 2 gün var ve biz hala iş bulamadık. Part time iş bulmak gerçekten zor.

-Maya. Ağlamayı bırak artık bak ailen seni okutmama fikrinden vazgeçti. Artık sadece derslerimize bakacağız tabi birde iş bulmamız lazım.

-Ah Çağla Arslan. Herşey sana göre pembe bir dünya gibi geliyor öyle değil mi? Aslında herşey o kadar basit değil. Mesele okula yeniden başlamam veya okulu bırakmam değil. Ben ailemin bana olan güvenini sarstım.

-Sen iyi değilsin. Sahip olduklarının değerini bile bilmiyorsun.

-Sen çok mu iyi biliyorsun?

-Maya.

-Çağla.

Maya gerçekten sinirimi bozmaya başladı. Biz onunla kardeş gibiydik şimdi ne değişti?

-Seni anlayamıyorum. Ama bugünlerde geçecek ve sana söz veriyorum ailen seninle gurur duyacak.

-Özür dilerim Çağla sinirlerim bozuldu.

-Düşünme bunları hadi hazırlanda iş aramaya gidelim.

-Tamam canım.

Üstüme ne giysem acaba? Giyecek hiçbir şeyim kalmadı. İlk maaşımla kendime giyecek birşeyler alacağım.

Siyah bir pantolon ve üstüme mavi bir gömlek giydim. Maya benden biraz daha iyi giyinmiş. Mini bir şort ve pembe bir tişört giymiş. Uzun sarı saçlarını da açık bırakmış. Ela gözlerine rimel ve eyeliner çekmiş. Böyle gerçekten çok hoş görünüyor.

-Hazır mısın Çağla?

-Hazırım Maya. Çanta takmayacağım pasomu çantana koyar mısın?

-Tabi canım koyarım.

-İlk alışveriş merkezlerinden birine gidelim ne dersin Maya?

-Çok iyi olur hadi çıkalım.

Yürürken aklıma Ali geldi. Acaba ne yapıyordur? Yoksa hala Mersin'de midir? Kayseri'ye geleli tam 1 hafta oldu ve onunla hiç karşılaşmadık. 2,5 ay onunla konuşmadım onu gerçekten çok özledim.

Nihayet otobüs durağına geldik. Allah'tan ayağımda spor ayakkabı var. Maya'ya şuan gerçekten acıdım. Dolgu topuk ayakkabıyla hala nasıl sesini çıkarmadan ayakta durabiliyor?

-Birazdan gelir Çağla neyin var senin üzgün duruyorsun. Yoksa o

Sözünü kestim.

-Evet onu düşünüyorum çünkü onu hala seviyorum.

-O seni sevmiyor.

Otobüs geldi. Eğer biraz daha geç kalsaydı ikimizden biri buradan gidecekti.

-Al pasonu

-Ver.

Otobüs kalabalıktı. İkimizde ayakta duruyorduk.

-Pasomu tekrar çantana koyar mısın?

-Tamam.

Kulaklığımı takıp Duman grubunun "Ah" şarkısını dinlemeye başladım. Geçmişe dönüp düşünmeye başladım. Annemi ve babamı çok seviyorum ama onlar boşandılar. Hayatım boyunca onları hiç yan yana görmedim. Çünkü onlar ben doğmadan boşandılar. Tek çocuk olduğum için kardeş olmak nasıl bir duygu bilmiyorum ama Maya'ya hissettiğim duygunun aynısı olduğunu umuyorum.

Alışveriş merkezinin önüne geldik. Otobüsten indim ve Maya'nın ela gözlerini üzerimde hissettim. Yürümeye başladım ve alışveriş merkezinin içerisine geldik. Mağazalara bakarken Maya'nın eli omzuma dokundu ve tam karşımda durdu.

-Nasıl bir yerde çalışmak istiyorsun?

-Ayakkabı veya giyim mağazası. Sen?

-Ben de.

-Şu ayakkabı mağazasına girelim mi?

Maya donup kaldı. Ne olduğunu anlamak için arkamı dönüp Maya'nın baktığı yere baktım.

Ali.

BENİM OLANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin