Tarçın kokusu gerçekten huzur verici bir koku muydu? Yoksa sadece benim için mi geçerliydi?Gözlerimi kapattım ve bir süre hareketsiz kaldım. Yağmur, bana her daim Atalay'ı hatırlatırdı. Fakat şuan neden sadece Aras'ı düşünüyordum? Bunun cevabını henüz bilmiyordum.
"Emin oldun mu?" diye fısıldadım. Başımı göğsünden uzaklaştırdıktan sonra yüzüne baktım. Beyaz teni ve ona uyum sağlayan mavi gözleri garip bir şekilde güzel duruyordu. Mavi gözleri yakından daha güzeldi. Bakışlarım saçına kaydığında gülümsedim. Sarı saçları ıslanmasına rağmen hala sarıydı. Gerçek bir civciv gibiydi.
"Sanırım, farkında olduğum bir şeyden emin oldum Tombiş." dedi. Son günlerde eski Aras gibi değildi. Sanki bir şey onu olgunlaştırmış gibiydi.
Elimi yanağına koyduktan sonra "Aras, sorun ne?" dedim.
Derin bir iç çektikten sonra gülümsedi. Fakat bu yüzüne yayılan bir gülümse değildi. "Bana Aras diye seslenmemeni söylemiştim Tombiş." O da elini yanağıma koyduktan sonra "Garip hissettiriyor." diye fısıldadı.
"Son günlerde garipsin Sarışın." dedim. Sarışına vurgu yapmam onu güldürmüştü.
"Gariplik güzeldir." dedi. Ardından yanağındaki elimi tuttu. Bu ani hareketi beni şaşırtmıştı. Yavaşça elimi indirdikten sonra parmaklarımızı kenetledi. Aras'a hayretle baktım. Ona ne oluyordu böyle?
Yağmur şiddetini daha çok arttırmıştı. Aras yere düşen şemsiyeyi aldıktan sonra yürümeye başladı. Tabiki beni de peşinden sürüklüyordu!
"Aras nereye götürüyorsun beni?" dedim sinirli bir tonda.
"Gittiğimizde görürsün." dedi. Yüzünü göremesem de güldüğünden emindim.
Bir süre daha yürüdükten sonra bir Cafe'nin önünde durduk. İçerden gürültülü bir ses geliyordu. Fakat bu sesin kaynağını anlayamamıştım.
Aras, Cafe'ye girdiğinde bende peşinden girmek zorunda kalmıştım. İçeri girdiğimizde gözlerim kocaman açıldı. Burası Dicle'nin bahsettiği mekandı!
Aras bana döndükten sonra "Bugün benim misafirimsin, Tombiş." dedi.
Bir süre sadece bakmakla yetindim. Evrenin bana karşı bir garezi mi vardı? İstemediğim ne varsa başıma geliyordu. "Benim gitmem lazım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARIŞIN
Ficção AdolescenteHer şeyin başladığı bir dönüm noktası vardır. Ve bir şekilde bu dönüm noktası bir noktada sonlanır. Benim hikayemin de bir dönüm noktası varmış aslında. Hemde farkında bile olmadan hayatıma giren bir sarışınla. Peki benim hikayem ne zaman bir son...