07.08.3014
Yaşadığım tüm bu pişmanlıkları kağıda dökmek o kadar zor ki benim için... Bana bunları yazdıran kalbim hala senin için çırpınırken yanımda olmamanın acısı kavuruyor beni Petra.
Şirkete vardığımda camların yağmur damlalarıyla dolu yüzeyi sinirlendirmişti beni. Senin gülümseyerek yanıma gelmen bile etki etmemişti o zaman.
"Günaydın Bay Ackerman! Şemsiyeniz için minnettarım."
Kafamı sallamıştım çatık kaşlarımla. Bunu fark etmiş miydin, sinirli olduğumu anlamış mıydın?
"Bana borcunu ödemek istiyorsan Gunter'ı bul ve şu camların icabına bakmasını söyle. Seninle aynı bölümde çalışıyor."
İyiliklerin ve kötülüklerin her zaman karşlığı olurdu. Karşılıksız böyle şeyler yapmazdım ben. Böyle büyümüştüm ama bu bahanem olamazdı, değil mi? Aptaldım, hem de çok.
Şaşırdığını fark edip içimden gülmüştüm. Dışımdan hiçbir şey belli etmemek kaydıyla tabii.
"P-Peki efendim, bunu yaptığınız bir kibarlık olarak düşünmüştüm."
Binanın kapısında durup sana bakmıştım, elindeki şemsiyemi aldıktan sonra kapıyı itip içeri girmiştim.
"Zaten öyleydi."
Petra, sevgilim... Çok mu kabaydım sana karşı? Bu, bilinmez duygular yaşayan taş kalbimin suçu. Fazla güvendiğim, yanlış seçimlere yönlendiren mantığımın suçu.
Odama çıktığımda Erwin'i orada oturur bir şekilde bulunca kaşlarımı kaldırmıştım. Bu, o gün yaptığım tek değişik yüz hareketiydi.
"Oh? Şaşırdın mı Levi?"
Bu adam beni sinirlendirirdi, nedeni ise şirketin borç batağındayken gitmesi ve tüm işleri yoluna koyduğumda geri gelmesiydi. İş adamı olamayacak kadar yeteneksizdi, başıma belaydı sadece.
"Ne istiyorsun Erwin? İki hafta önce gitmemiş miydin?"
Sorularımı alaycı bir şekilde yöneltirken masama oturmuştum. Boş bulunduğum anım olmalı ki gözümde canlanmıştın o an. Nedenini o zaman bilemezdim, kalbim o haldeyken ne bilebilirdim ki?
"Mmm, ortağım benim için endişeli mi? Ne acayip bir durum böyle! Bana neden şirket araçlarını kullanamayacağımı da açıklar mısın?"
Sinirlerim geriliyordu ve evet, ondan nefret ediyordum. Ki bu benim normal halim miydi?
"Çünkü o arabalar senin zevk araçların değiller Erwin Smith. Çık dışarı."
O lanet herif elini masaya vurup beni korkutmaya çalışırken içeri girmiştin. Kötü zamanlamaydı, hem de çok.
"Bana bak Levi! Burası senin şirketin değil, ya o arabaların anahtarlarından birini bana verirsin ya da-"
Şaşkın bakışlarınla etrafı süzerken ne kadar şirin göründüğüne dikkat etmemiştim bile.
"Bay Ackerman, bu dosyaları getirmiştim."
Dosyaları masamın üstüne koyup çıkacakken Erwin seni bileğinden yakalamıştı. Eğer duygularımın farkında olsaydım o zaman, orada oturup sadece izler miydim?
"Bu yeni bir çalışan mı Levi? Böyle güzellikleri işe almadan önce bana haber vermelisin. Bayan, ben Erwin. Memnun oldum."
O iğrenç sarışının seni belinden kavramasını izlemiştim koltuğumda. Kaşların çatılmıştı, sinirlenmiştin belli.
"Ben memnun olmadım bayım. Bırakır mısınız? Bay Ackerman?"
Gözlerindeki sinirle bana bakınca kaşlarım tekrar kalkmıştı.
"Erwin, Petra'yı bırak."
İlk defa adını kullanmıştım. Ama gerçekten böyle bir durumda mı söylemek istemiştim, hafızamdan çıkaramadığım adını?
"Neden Levi? Petra arkadaşın mı yoksa, hmm? Her neyse, bana arabamın anahtarlarını ver."
Seni bırakıp tekrar oturmuştu. Sense bana bakıp hızla çıkmıştın.
"Erwin arabaları kullanan personeller var. Bara gitmek için taksi kullan."
Sinilenmesine içten içe gülmüştüm.
"Seni bücür pislik! Ne sanıyorsun kendini?! Ben de yöneticiy-"
Sözünü keserek konuştuğumda kapıya doğru gidiyordu.
"O zaman yöneticiliğini yap ve şirketin başında dur Erwin Smith. Bebek bakıcısı değilim."
Kapıyı sertçe kapatarak çıkınca ben de bilgisayarıma kurulmuştum. Aklımdan sen geçiyordun, gözlerindeki sinir ve bakışlarındaki yardım çağrısı...
Kafamı sallayarak bu 'saçma' düşüncelerden kurtulmak istemiştim.
İğrenç biriyim, değil mi Petra? Sevginin zerresini hak etmeyen hırslı ve kaba biriyim, değil mi? Gözlerindeki ışığa tutulan, sana gereken değeri veremeyen, kendi bataklığı içinde boğulan aptalın tekiyim, değil mi sevgilim?
Levi Ackerman
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Say "Love"
FanfictionYaptıklarımı görememen ne senin suçun, ne de benim ızdırapım... Kalbimdekilerden dolayı beni suçlamadan önce, sadece dinle... Just Say "Love" | Rivetra Fanfic