℘yedi

10K 531 160
                                    

Bazı anılar vardır. Hatırlanmak istenmez ama kaçmak o kadar kolaydır ki bir daha hiç karşınıza çıkmayacak gibi gelir. Yemin ederim ki alışacağımı ve atlatayacağımı düşündüm fakat gözlerimi her kapadığımda yere kapaklanışlarım geliyordu. Tekmeler, yumruklar, kan.

Birden gözlerim ardına kadar açıldı. "Bu koku da ne, anne?"

"Parfümü abartmış olabilirim." diyerek göz kırptı, küpelerini takmaya çalışırken.

Ayağa kalkarak elini indirdim, eğer karışmasam akşama kadar deneyebilirdi.

Bir arkadaşıyla buluşacağını söylemişti fakat ben bir arkadaştan fazlası olduğunu anlayabiliyordum çünkü telefonunu karıştırmış, adamın portfolyosunu çıkarmıştım. Ortada bir sorun yoktu, yine de onu takip etmesi için adam tutmama engel değildi.

Geri çekilerek kollarından tuttum ve gülümsedim. "Çok güzel görünüyorsun be kadın!"

Utanarak gülümsedi. Bazen annem olduğundan şüphe ediyordum, asla olmadığım kadar kibar ve düşünceliydi. Bu huyu bana ucundan geçseydi olmaz mıydı ya?

"İlk günden seni yalnız bıraktığım için özür dilerim. Geldiğin için çok mutluyum ve iptal etmek istiyorum."

Belki de yüzüncü kez itiraz ederek gitmesi gerektiğini söyledim, hatta zil çaldığında onu kapıya ittiren ben oldum. Benim için planlarını iptal etmemeliydi çünkü bir hafta kalacak ve gidecektim.

"Bir şey olursa ara beni." dedi. Asıl bunu ona söylemesi gereken bendim fakat annem her şeyi biliyordu. Neden gittiğimi yani. "Bir de... Sen gittikten sonra bir arkadaşın beni hiç yalnız bırakmadı ve geldiğinde sana bunu vermem gerektiğini söyledi."

Çantasından ince bir kart çıkardı ve bana uzattı. "Arkadaşım mı?"

Başını salladığında kaşlarımı çattım, o ise yanağımdan öperek dışarı çıktı fakat ondan önce ekledi: "Şu gamzeli iri çocuk, Baran. Çok iyi biri, arkadaşın olduğu için mutluyum. Burada kimsem yok demiştin oysaki."

Annemin arkasından bakarken kartı elimde çevirerek omzumu pervaza yasladım. Bir kulübe giriş kartıydı ve burayı biliyordum. Telefonumu eşofmanın cebinden çıkararak mesaj yazdım.

Bulut Çelik: Annemden ne istedin lan kundağını siktiğimin şerefsizi (17.18)

Baran Kaya: Niye küfür yedim yine ben? (17.20)

Bulut Çelik: Annemin yanındaymışsın hep (17.20)

Ne yapıyorsun kadını zehirliyor musun (17.20)

Valla anandan emdiğin o sütü varya mide duvarlarını yıkaya yıkaya sökerim amk (17.20)

Baran Kaya: Bulut bir dur. Annene hiçbir şey yapmadım, yapmam. Çok tatlı bir kadın, sohbet arkadaşım oldu. (17.20)

Bulut Çelik: O ne lan (17.21)

Baran Kaya: Gittiğinde annenin çok üzüldüğünü söylemiştim, ona destek oluyordum. (17.21)

Bulut Çelik: He tamam (17.21)

O kart ne alaka peki (17.21)

Baran Kaya: Kart mı? (17.21)

BİR SANİYE (17.21)

SEN İSTANBUL'A MI DÖNDÜN (17.21)

Bulut Çelik: Geleceğiz dedik ya oğlum (17.21)

Baran Kaya: Niye söylemedin? (17.21)

Bulut Çelik: Çünkü niye söyleyeyim (17.21)

iki şehrin ayrılığı ⚣ • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin