Hala kendime gelebilmiş değilim. Bi aşkım diyo bi kanka diyo yeter ama bu da kalp bi heyecanlandırıp bi üzemezsin be mübarek Madem akşam ki partiden haberin var, bende o partiye gidip kendimi gösteririm. Öncelikle gidip bi duş aldım. Sonra sacimin kurumasını beklerken kıyafet seçtim. Siyah güzel bir elbise seçtim. Siyah dolgu topuklu ayakkabıyı da seçtikten sonra giyindim ve saçımı düzleştirdim. Göz makyajımı çok kapalı yapmadım çünkü kırmızı Ruj sürücem, çok ağır bi makyaj istemiyorum. Makyajımı da tamamladım ve saate baktım. 8'e 5 vardı. Hızlıca haraket edip büyük havuzun oraya gittim. Tabiki burağı kıskandırmak için partiye enesle gidicem. Ve Umarım planladığım gibi olur da kıskanır. Havuzun oraya vardığımda enes dediği gibi beni bekliyordu. Büyülenmiş gibi baktı bana "Geliceğini sanmıyordum." Dedi. "Planlar değişti, burada olmam gerekiyor." Dedim "Burada olduğun için mutluyum. " dedi Gulumsedim ve koluna girdim. Yürüyerek parti alanına gittik. Baya büyüktü burasi ve çoktan parti başlamıştı. Enes içmek için bişeyler getiriceğini söyleyip ickilerin olduğu yere doğru gitti. Bende etrafa bakınıyordum. Burak da o sarışın kızla gelmişti partiye. Artık fazla oluyordu ama Enes içkiyi getirince tek dikişte içtim. Şaşırarak bakınca o da tek dikişte içti. Ve belimden tutarak benimle dans etmeye başladı. Dans edenlerin ortasına doğru geçerek dans ettik. Burağa baktığımda bize baktığını gördüm. Fazla ifadesizdi. Okulda beni kıskanan çocuk şimdi nerde? Partinin ilerleyen saatlerinde enese biraz dinlenmek istediğimi söyleyip oturdum. Instagrama girip burağın storysine baktım ve o kızla fotoğraf atmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ahtapot gibi sarmış sevdiğim adamı. Ne güzel gülmüş, masum gülüşlüm.. Gözlerim dolmuştu ki, bu dansı bana lutfeder misin diyip elini uzatan burağı gördüm. Ilk başta emin olamadım, gerçek mi değil mi anlayamadım. Gözlerinin ta içine baktım, gerçek olduğunu bilmek istedim. Gözlerimin doluluğunu fark edip bana yaklaştı ve iyi misin diye sordu. Gayet iyiyim dedim ve gulumsedim. Gözümden bir damla yaş firar etti. Elinin tersini çevirip işaret parmağıyla yanağımda yol yapan gozyasimi yavaş hareketlerle sildi. Sonra enesin boğazını temizleme sesi duyuldu yanımızda. Ve elini bana uzattı, burağa hiç bakmadan enesin elini tuttum ve dans etmeye başlıcaktık ki Burak kolumu tuttu ve beste bana söz verdi bu dans için dedi. Enes bişey söylese kavga çıkardı büyük bi ihtimal o yüzden ben önce davranıp "Evet haklı ben ona söz vermiştim enes müsaadenle" diyip burağın omzuna ellerimi yerleştirdim fakat yüzüne hiç bakmıyordum çünkü gozyaşlarım hala akıyordu. Elimde değildi o bi başkasına aitti ve suan onun kollarında olmasi gereken kişi ben değildim. Burağın elini belimde hissedince yavaş yavaş dans etmeye başladık. Bir süre sonra burak konuştu. "Yapma beste, bakışlarını benden kaçırma." "Yo kacirmıyorum ki kanka niye kacırıyim?"diye manalı bi şekilde konuştum. Onun bana yaptığı gibi kanka dedim. Durdu, fakat ellerini belimden cekmedi. "Noluyo, sorun ne?" "Sorun yok ve umrumda değilsin!" diyip koşarak parti alanından çıktım. Deli gibi ağlıyordum. Ve canım yanıyordu. Kanka diyip o kızla fotoğraf atıp ve üstüne üstlük o kızla partiye gelip sonra da bana sorun ne diyip yaralarıma merhem olamazdı. Sahile indim ve kendimi kumların üzerine bıraktım. Yatıp gökyüzüne baktım. Evren, gökyüzü, yıldızlar, mükemmellik, huzur, hep burada böyle kalma isteği gibi şeyleri düşünürken yanıma uzanan birini sezdim. Burak olduğunu tahmin etmek çok da zor olmamalı. Yıktıklarını tamir etmeye geldi. "Fazla mükemmel değil mi?"dedi aslında yıldızlardan daha mükemmel olan ses.
Biliyorum uzun bi bölüm olucak dedim fakat insan bi yerden sonra tıkanıyor. Bunun için Üzgünüm. Devamı da bir sonraki bölümde İyi okumalar :))
