Helloo
Yine bir hafta sonunda yeni bölümle beraberiiz 💃
Olaylar hızlaa gelişirken sizden beklediğim şeyler yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmemeniz
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere
Multi: Hayal'in odasıOn Birinci Bölüm
Dünya, evinde otururken aniden telefonu çalmıştı. Annesi aramıştı. Sebebide eski evine gitmişti. Ve kapı duvar olduğunu görerek şoka uğramıştı. Yaşadığı şaşkınlık sesine de yansımıştı. Öyle ki Dünya, annesinin ilk defa bir şeye tepki verdiğine şahit olmuştu.
Evinde bir haftayı doldurmuştu ve çok memnundu. Şimdiden bir düzen oturtmuştu. Zeynep Hanım, her sabah geliyordu. Hatta kadın görevi olmamasına rağmen yemek yapıyordu. Dünya, defalarca bunu istemediğini söylemişti ama her seferinde aynı cevabı almıştı. "Hayal, uyuyunca canım sıkılıyor bende size bir faydam olsun diye yapıyorum."
Perihan'la aralarında ki anlaşmazlık kalkmıştı. Yani Perihan'ın kıskançlığı ortadan kalkmıştı.
Hayal ise halinden memnundu. Yeni evinden odasından gayet hoşnuttu. Sadece küçük kızın baba krizleri tutuyordu. Yeni kazandığı bir alışkanlıktı. Dünya, bunu bir keresinde Hayal ağlarken fark etmişti. Şansını denemek için Ayaz'la olan bir fotoğrafını açtığında kızı susmuştu. Resmen, fotoğrafa bakarak uyuyakalmıştı. Bu da onun içini sızlatmıştı. Daha çok görüşmelerine karar vermişti. Bunun yanı sıra, Hayal'in odasına babasıyla olan fotoğraflarını koymuştu. Ağladığında kızını fotoğrafların önüne götürdüğünde yine aynı şekilde susuyordu.
Hayal, babasına çok düşkündü.
Görüşüyorlardı. Hatta Dünya bolca zaman geçirsinler diye asla kimseyle aratmıyordu. Kızı, babası geldiğinde aşırı sakin oluyordu.
Şu aralar ise fazlasıyla huysuzdu. Annesinin canına okuyordu. Çocuk gelişimiyle ilgili okuduğu hiçbir kitapta böylesi kaprisler yer almıyordu. Hayal, annesine karşı son derece yırtıcıydı.
Anneliğini sorgular hale gelmişti. Hayal'i babasından ayırdığını düşünüyordu. Kızı ağladıkça içi parçalanıyordu. Ama yapacak bir şeyi yoktu. Bazen Ayaz'ı aramakla, aramamak arasında kalıyordu. Gece yarısı onu uyandırmak istemiyordu. Bahaneleri bir yana onu görmek istemiyordu. Kararları hâlâ katiydi.
Yokluğunu hissediyordu. Ama yaptıklarını hazmedemiyordu. Onunla kavga etmiyordu. Neden diye de sormuyordu. Çünkü Ayaz'ın ona karşı sevgisinin bittiğine inanıyordu. Ayaz, sevmediği kimseye tahammül edemezdi. Adamın, tek ve altın kuralıydı. Sevmek ve istemek. Bu ikisini hissetmediği kimseyi istemezdi.
Çalınan kapıyla düşünceleri bölündü. Gözünü daldığı yerden çekti. Elinde ki kahve kupasını beyaz küçük sehpasına bıraktı. Kapıyı açmaya giderken üzerinde ki nar çiçeği askılı bluzunu düzeltti. Hâlâ kıştalardı. Ama evlerinin içi çok sıcaktı. Dünya'da evin içinde kat kat giyinmeyi sevmezdi. Kapıyı açtığında karşısında eli kolu poşetlerle dolu annesini gördü. Suratı sinirliydi. Kumral saçlarını tepeden bir topuz yapmıştı. Her zamanki gibi zarif ve şıktı. Ayağında ki ince uzun topuklularla çok rahat yürüyebiliyordu. Zümrüt yeşili gömleği siyah sigaret pantolonuyla kadın yaşına meydan okuyordu. Üzerinde yapay bir kürk vardı. Dünya geri çekilip "Geçsene anne. Hoş geldin" dedi.
Nevbahar Hanım, içeri geçerken etrafa baktı. Açık ve ferahtı. Ayaz'la oturduğu ev güzeldi. Ama bir bekar havası vardı. Bu evde yoktu. Bu ev ince detaylarla süslenmişti. Hayatını kızına adamış idealist bir anne kadar ince detaylarla süslenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ I) TAMAMLANDI
Romantizm"Sen, Dünya'yı hak etmeyecek kadar korkak bir adamsın." Ayaz, aniden geriye dönüp Şahin'e bir kafa attı. O yere düşmüş burnunu tutup acılar içinde kıvranırken aniden Acar'ın elinde ki silahı aldı. Şahin'in bacağına bir kurşun sıktı. Adam'ın acı için...