4 - KORKU

150 40 13
                                    

•●○•●○•●○•

    "Buyrun hanımım."

    Vaaaayyy ne kadar büyük. Koltukları da çok rahat. Allah'ım bu kadar güzel bir arabaya daha önce hiç binmemiştim. Dedem de yanıma oturmuştu. Elini tutup yüzüne gülümsediğimde;

    "Bak Özür dileyiverince nasıl da işler halloluveriyo güzel kızım " dedi.

    Hemen arkasından arabayı süren amca "Sizi biraz gezdirdikten sonra evinize bırakacağım"dedi. Çok heyecanlanmıştım.

     Köy meydanından geçerken köy halkı bize bakiyordu. "Onları da gezdirebiliversek keşke" dedim dedeme.

    "Her şey sırayla yavrum"

     Koru yolundan ilerlerken içinde olduğum araba kadar güzel bir araba aniden önümüzde durdu. Bizimde aniden durmamızla çok korkmuştum. Diger arabadan inen Nuran abla arabanın kapısını açıp kolumdan tuttuğu gibi beni aşağıya çekti. Yüzüme sert bir tokat atıp "Seni terbiyesiz! Sürekli seninle mi uğraşacağız! Çabuk git buradan!"

    Gözlerimi açtığımda çok terlemiş ve korkmuştum.        

    "Seni terbiyesiz! Sürekli seninle mi uğraşacağız! Çabuk git buradan!" 

     Rüyamın etkisiyle Nuran abla geldi zannettim korkuyla yataktan kalkıp kapıya yöneldiğimde ablamın sesi olduğunu anladım. Kimi kovalıyordu ki böyle?

     "Bak hala duruyor karşımda uyuz it!"

   Kapıya çıktığımda ablamı süpürgeyle köyün köpeği fıstığı kovalarken buldum. Hemen ablamın kolunu tutup "Abla ne yapıyorsun Allah aşkına bırak masum köpeği.  Hem ne yaptı ki küçücük köpek sana. Ne olur bırak. " diye yalvardım.

      "Hep senden yüz buluyor bu pireli it! Çekil önümden öldüreceğim uyuzu!"

      "Abla yalvarırım bırak acıkmıştır hayvancağız bırak lütfen hem yavruları var lütfen..."

     "Kız bana bak birdaha zırlarsa bu it Allah canımı alsın öldürüm bilmiş ol! Şimdi al şu iti gönder şuradan!

    "Tamam ablacığım. Sen içeri gir, ben bir parça ekmek vereyim gider zaten."

    "Hay Allah'ım ya! Ayranımız yok içmeye, tahterevanla hayvan besliyoruz. Bize de başkası getiriyor kızım sende kalkmış ite veriyorsun."

     "Tamam abla bayat ekmeği vereceğim sinirlenme. Hadi içeri gir, yoruldun."

     Ablam içeri girdiğinde bende içeriden bayat ekmekleri alıp Fıstığın yanına doğru gittim.

     "Kızım neden havlayıp ablamı kızdırıyorsun? Gel bakalım uzaklaşalım da burdan daha uzun yaşayabilesin." Sanki dediklerimi anlamış gibi gülümsüyordu. Koru yoluna doğru geldiğimizde koşturmaya başladı. Arkasından koşmaya başladım. Aç olduğunu bilmesem peşinden gitmezdim.

      Köy meydanından sağa doğru döndüğünde durdu havladı ve ileriden 6 küçük yavru düşe düşe Fıstığın yanina geldi. Demek beni yavrularının yanına getirdin he hanımefendi. Çok tatlı ama bunlar. Fıstığın yavruları sağladıkları yere doğru ilerlediğimde Köyden birilerinin Fıstığa yemek verdiği kabı gördüm. Eğilip aldım ve köy çeşmesine doğru yürümeye başladım. Güzelce yıkadığım kaba biraz su doldurduktan sonra Fıstığın yanına döndüm yavrularını yuvalarına tek tek götüyordu. Suyu da ekmeği de gördüğünde heyecanla üzerime atlamaya başladı.

Bana Bir İyilik YapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin