Bölüm 5

161 12 2
                                    

   Gün boyu kendimi işime vermiş, son yaşananlarla ilgili tek bir şey bile düşünmemiştim. Daha kararımı Batuhan'a belirtmemiştim. Önemli kişilerle bazı telefon görüşmeleri yapmış, toplantı ayarlamıştım. Batuhan bugün 2 toplantı birden gerçekleştirmişti. Yerimden kalkıp kahve almaya gittim.

   Batuhan'ın odasına girince Batuhan'ı düşünceli düşünceli camdan dışarıyı izlerken buldum. Geldiğimi fark etmemişti bile. Arkasından gidip seslendim.

   '' Kahvenizi getirdim Batuhan Bey. ''

Sesimi duymasıyla bana döndü.Şakaklarını ovaladı ve başıyla beni onayladı.

   '' Deniz, kararını verdin mi? Pek zamanımız kalmadı sanırım. ''

Sesindeki acıyı duymuştum. Onu bu kadar iyi tanımaktan nefret ettim. Kalbim ezilmişti. Vazgeçmemek adına hemen cevapladım.

   '' Ben... kabul ediyorum. ''

Çok nötr kalmıştı ve ilk defa ne hissettiğini anlamamıştım.

   '' Teşekkür ederim Deniz. Detayları konuşalım mı? ''

   '' Tabi çıkışta... ''

Sözümü kesmişti ama bunu sert bir tavırla yapmamıştı.

  '' Gel. ''

Eli elime kayınca kalbimin sesi doldurmuştu tekrar odayı. Kapıyı açıp herkes bize bakarken asansöre ilerlemişti. Ne yapmaya çalışıyordu bu? Herkes dedikodu yapacaktı.

   '' Ne yaptığını sanıyorsun Batuhan!''

Sessizce fısıldadığım bu cümleden bile öfke fışkırıyordu. Bana cevap vermemesi daha çok sinirlerimi bozuyordu. İlk başta heyecandan atan kalbim şimdi sinirden çarpıyordu. Elimi çekmeye çalıştığımda, elini sıklaştırdı. Asansöre biner binmez elimi çektim.

    '' Ne yaptığını sanıyorsun sen? Herkes yanlış anlayacak?! ''

Sinirden kızardığıma emindim.

O da sinirleniyordu, ama kendini dizginlemeye çalıştığını anlıyordum.Bana cevap vermeyerek sinirimin geçmesini beklediğini anlıyordum. Bugün fark ettiği bir gerçek daha vardı. Ben onu ne kadar iyi tanıdığımı düşünüyorsam o da beni o kadar iyi tanıyordu.

    =    =    =    =    =    =    =

   Bir gün önce geldiğimiz yere tekrar gelip kahvelerimizi söyledikten sonra aynı senaryoya dönüş yapmıştık. Ben onun konuşmasını bekliyordum ve o da anlamıl gibi anında konuşmaya başlamıştı.

    '' Bu oyunun nedenini biliyorsun. Bu teklifi sana etmemin bir ikinci sebebi ise babamın seni tanıması. Yani inandırıcı olacak. Hem belki bu sayede iyileşebilir. ''

Onun içindeki çocuğu önüme oturtup sarılmak istiyordum.

   '' Bende  bunun için kabul ettim zaten. Her ne kadar onu tanımasam bile yaşamayı hak ettiğine eminim. ''

 
   Ve dahasında evlilik olayını nasıl halledeceğimiz hakkında uzun bir konuşma gerçekleştirmiştik. Ama aramızda hep bir mesafr olmuştu. Sanki yeni tanışan iki insan gibi...

   Bana en kısa zaman için nikah tarihi alacağını ve insanlara da haber vereceğini söylemişti. Ona güvenmek ve güvenmemek arasında ince bir çizgideydim. Beni kandırmasından deli gibi korkuyordum.

  Beni yeniden evime bırakmayı teklif ettiğinde tekrardan reddetmiştim ancak beni ikna etmişti. Evin önünde durunca yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yaptım.

YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin