***
Ağzıma tek lokma yemek sürmemiştim. Korkum bana birşey olmasına değil Kadir'e zarar vermesineydi.Düşündükçe ona nasıl da aşık olduğum geliyordu aklıma. Görmeden,dokunmadan..
1 yılı benden uzakta geçirmesinin nedeni neydi bilmek istiyordum. Beni öpmesinin nedenini de tabi. Birde Sveta durumunu.
Ona acıyor muydu acaba..Ben acıyordum. Ona da karşımda şöminenin başında viski şişesini yarıya indirmiş bu adamada. Ne olursa olsun seviyordu bu kadını. Onun için kendini ateşe atmaya hazırdı.Kadın onu sevmese de başkasını istese de bu adam razıydı.
Gözlerini ateşe dikmişti. Bende karşısındaki koltukta tırnak derilerimi yolarak stres halinde oturuyordum. Sesimi çıkarıp onu kızdırmak istemiyordum.Bana birşey yapmasa da belli olmaz sağı solu. Ruh halleri çok değişkendi bu adamın. Bir anda alevleniyordu.
Elinde telefonla içeri bir adam girdi. Abi o arıyor dediğinde Serkan kadehini şöminenin üzerinde duran mermere bıraktı. Bana kısa bir bakış attı ve telefonu aldı..
"Sonunda Kadir."dedi ve telefonu hoparlöre aldı. Aptal olmuştum ses çıkaramıyordum. Kadir arıyordu. Bağırsana kızım Dolunay Kadir kurtar beni desene neden susuyorsun.
"Bu yaptığını çok ağır ödeyeceksin."dedi tok sesiyle Kadir. Sesini duymamla gözlerimin yaması gecikmedi. Özlemiştim. Onu yanımdayken bile özlüyordum. Kadir sinirle konuşuyordu. Serkan bir o kadar keyifleniyordu.
"Umarım Svetlana'yı götürdüğün gibi geri getirmişsindir."dediğinde Kadir bir süre sustu. "Getirdim. Ve onu senin gözünün önünde.."devamını getiremeden Serkan konuştu. "Dolunay 'a merhaba demek ister misin. Sesini özlemiş belli ki kocaman açılmış gözleriyle seni dinliyor."dedi. Aynen öyle şok bir şekilde onu dinliyordum.
"Dolunay umrumda mı sanıyorsun. Önemli olan senin beni tehtit etme cesaretini gösteriyor olman. Ve bunu sana ödeteceğim. Sveta da buna şahit olacak."dediğinde adamın yüzünün rengi değişti.
Dur bidakika.Dolunay umrumda değil dedi değil mi. Yanlış duymadım.İşte şimdi araladığım bütün kapılar yüzüme çarpıyordu. İçimde tutuşmaya başlayan kıvılcımlar ise sönmeye.
Kadir'in umrunda değildim. Geceler önce beni öpen o adamın umrunda de-ğil-dim.Bunu net bir şekilde söylemişti.Nasıl bu kadar aptal olabiliyordum. Gözlerim yanmaya başladığında adam bunu fark etti.Sinirini benden alacaktı.
"Dolunay'ı ağlattın Kadir. Bu kız seni gerçekten seviyor. Yazık olacak ona."dedi. Ve telefonu Kadir'in yüzüne kapattı. Kapatsın. Kadir sadece kendi ünvanını düşünüyordu.Ben onun sadece sahip çıktığı biriydim. Olmasamda olur demekki.
"Sevdiğin adama bak. Seni iki dakika da sattı."dedi. Sinirle ayağa kalktım."Kim seviyor,onu sevdiğim falan yok. Duydun işte umrunda da değilim. Bırak beni de kendi cehennemimde kaybolayım."dedim.
Yanıma yaklaştı iyice. Bakımlı bir adamdı ve güzelde kokuyordu. Dikkatli bakarsak yüzündeki yarası olmasa yakışıklı da bir adamdı. Ama nolursa olsun haraç kesen kadın pazarlayan bir adamdı işte.
"Şşşş sakiin ol Dolunay. Kadir yaklaşıyor hissediyorum. Bakalım onun karşısında sana dokunduğumda da bu kadar umursamaz olacak mı."dedi. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. "Bana elini bile sürmeyeceksin aşşağalık adam,sakın ama sakın bana dokunayım deme."dedim parmağımı ona sallayarak.
Pis bir kahkaha attı. Yanından hızla uzaklaşma hissi duydum ve merdivenlere yöneldim. Hızla yukarı çıkıp diğer odalarda ne var merak etsem de kendimi bana ayırdıkları odaya attım. Yatağa gidip oturdum ve ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Genç KurguGözlerim dolunayın o eşsiz güzelliğini görüyor, kulaklarım geceye "günaydın" deyişini duyuyordu. penceremin sınırlarından ibaret olan hayatım, seninle can buldu yeniden, çölde su bulan umudu yitik birisi gibi. kırılıyorum, parçalanıyorum ve her sefe...