Başka Bir Yol

949 44 14
                                    

Dumbledore ve McGonagall bakanlığa mektup göndereli iki hafta olmuştu ve hala yanıt bekliyorlardı. Tabi ki dört çocuğun gelecekten geldiğini bildirmemişlerdi. Bakanının kulağına giden hiçbir şey uzun süre sır olarak kalmazdı. Rita Skeeter sağ olsun. 

Mektup en sonunda geldiğinde ise haberlerin iç açı olmayacağı şüphesi onaylanmıştı. Ne yazık ki mektupta bakanlığın elinde bu işe uygun bir zaman döndürücü olmadığı yazmaktaydı. 

Dumbledore'un Ofisi

"Bakan Bagnold ellerindeki zaman döndürücüleri özellikle bu iş için değiştirmeye çalıştıklarını yazmış ama ne yazık ki döndürücüler zamanda ileri gitmeyi sağlamıyormuş." dedi Dumbledore büyük bir üzüntüyle.

"Şimdi ne yapacağız Albus? O çocukları nasıl evlerine göndereceğiz?" diye sordu McGonagall.

"Bana biraz zaman ver Minerva. Bunu araştırmam lazım."

"Fazla zamanımız yok. Onları hemen göndermeliyiz. Doğumlarında önce gitmezlerse yok olurlar durumunu geçtim eğer burada çok fazla kalırlarsa kendi zamanlarını silerler."

Dumbledore iç çekti. McGonagall'ın haklı olduğunu biliyordu. Zamanda yıllarca geri gidilmemesinin bir sebebi de buydu zaten.

"Bir yolunu bulacağız. Bulmak zorundayız." dedi sonunda büyük bir ciddiyetle.

-BU SIRADA-

Narcissa mektubu diğerlerine okuduktan sonra, hepsi ona sanki iki kafası varmış gibi bakıyordu.

"Nasıl yani? Şimdi bunlar aslında söyledikleri kişiler değil mi?" dedi Sirius. Bunu hiç beklemiyordu.

 "Ölüm yiyen mi? Janet ve Celia bunu mu düşünüyorlar gerçekten? Bu biraz abartı olmuş bence." dedi Lucius. O da şaşırmıştı ama ölüm yiyen biraz uçuk bir fikir gibi geliyordu kulağa.

"Malfoy'a hak veriyorum. Ölüm yiyenlerin Hogwarts'ta ne işi olabilir ki?" diye sordu James. 

"Ne işi mi olur? James sen ciddi misin? Hatırlatıyım sana Kim Olduğunu Bilirsin Sen'in en çok korktuğu kişiyi: Dumbledore. nun etrafında birkaç casusu olmasını ister." dedi Remus. Yeni gelenlerin yalanı onu derinden etkilemişti.

"Tamam, yalanları hoş değil ama ölüm yiyen olduklarına dair elimizde kanıt yok Lupin ve bu mektubun kanıt değeri taşıyacağını hiç sanmıyorum. Onları suçlamadan ya da ihbar etmeden önce bunun doğru olup olmadığından emin olmalıyız." dedi Regulus.

"Ya o zaman kadar birine zarar verirlerse? O zaman ne olacak? Bence McGonagall'a bildirelim." dedi Remus. 

"Durun durun." dedi Lily. Erkeklerin sesleri yükselmişti ve bahçedeki birinin konuşmalarını duyması hiç iyi olmazdı. Ancak hiçbiri onu duymamıştı.

"Susun" dedi Narcissa biraz daha yüksek ve otoriter bir sesle. Bu sefer erkekler kendilerine geldiler ve sustular.

"Ölüm yiyen olamazlar. Hermione'nin kolundaki yarayı ne çabuk unuttunuz. Janet'a asıl yazma sebebimizi." diye devam etti Narcissa daha kısık bir sesle.

"O yara bence lanetli bir şeyle yapılmış. En az birkaç aylık ve hiç iyileşme belirtisi göstermemiş." dedi Lily. Sadece bir kere bakmasına ve çok uzun bakmamasına rağmen iyi incelemişti o yarayı.

"Bellatrix'in lanetli hançeri gibi bir şey olabilir." dedi Regulus.

Aniden Narcissa bir şey hatırladı ve diğerleri diğer olasılıkları tartışırken kendi düşünceleri arasında kaldı. Lily ve Lucius'un ona seslenişleri ile kendine geldi.

"Onlar bize yalan söylemediler." dedi Narcissa kısık bir sesle.

"Ne?" dedi Remus.

"Ilvermorny'den geldiklerini açıklayan Dumbledore'du, onlar değil." diye devam etti.

"Yani ölüm yiyen olmadıkları kesin." dedi James ve Remus'a hayal kırıklığına uğramış bir bakış attı.

 "Bence bu yara hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışalım. Bu bize bir şeyler verebilir." dedi Sirius. Bu fikirle ilgili anlaştıktan sonra Remus hariç herkes dağıldı. Lily bunu gördü ve onun yanına oturdu.

"Ne oldu Remus? Canın çok sıkkın."

"Dolunay yakın, gerginim ve mektupta ölüm yiyen denince-" dedi ama sözünü tamamlamadı. Zaten gerek yoktu. Lily ne demek istediğini anlamıştı.

"Sana Greyback'i hatırlattı değil mi?"

"Evet, o zamanlar onun için çalışmıyordu ama gene de..." dedi Remus ve Lily ona sarıldı. Arkadaşlarının acı çektiğini görmekten nefret ediyordu.

"Hadi içeri girelim Remus. James ve Sirius sana eşlik edecekler gene merak etme." dedi ve ikisi beraber içeri girdiler.

GEÇMİŞİN ÇAĞIRDIĞI KONUKLAR (Devam etmeyecek benim tarafımdan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin