Kelimeler sizi bir çıkmaza sürükleyebilir. Tüm düşüncelerinizi alt üst edebilir. Hissizleştirip duygularınızı paramparça edebilir.
Yığılıp kaldığım koltukta akan göz yaşlarımı dizginlemek gitgide zor oluyordu. Hıçkırdığımın farkına varamayacak kadar hissizdim. Hiçbir şey düşünemiyordum yada düşünmek istemiyordum bilmiyorum.
Elimdeki mektupla birlikte üst kata çıktım banyoda yüzümü yıkandıktan sonra odama geçip mektubu ezberleyecek hale gelmeme rağmen tekrar okumaya başladım.
Sevgili kızım;
....
Bana kızım deme hakkını nereden buluyordu ki ? İnsan evladını bırakıp gidebilir miydi ? Bana açıklayamayacağı şeylerin olduğunu yazmıştı mektubunda.
Bana açıklama yapmasını da istemiyordum zaten. Benim çocukluğumu almıştı elimden o kadın. Bir insanın çocukluğu ve gençliği... İnsanlar bunu hayatlarında birkez yaşarlardı. Ben çocukluğumu yaşayamamıştım ve şimdi de gençliğimi alt üst edecek bir mektupla odamda oturmuş derin derin nefes alıp veriyordum.
Kapının tıklatılma sesiyle gözlerimi sildim.
"Gel."
Çatallı çıkan ses tonum ağladığımı ele veriyordu zaten göz yaşlarımı silmem ağladığımı anlamayacakları anlamına gelmezdi.
"Özlem. Bu..çok zor kızım.."
"Anne." dedim hıçkırarak.
Bu kelime hiçbir zaman ağzımda acı bir tat bırakmamıştı. Şu dakikaya kadar...
Sıkıca sarıldım anneme. Biyolojik olarak annem değildi ama ben kendimi her şekilde onun kızı gibi hissediyordum. Ona benziyordum ben. Benim annem kesinlikle Melek Yılmaz'dı.
"Benim annem sensin. O.." yutkundum.
"Onu hiçbir zaman görmedim ve tanımıyorum. Hayatımıza eskisi gibi devam edelim. Yani yine o yokmuş gibi davranalım olur mu?"
Annem gözyaşlarımı silene kadar ağladığımın bile farkında değildim.
"Seni hiçbir zaman bırakmayacağız. Sen bizim kızımızsın. Bunu hiçbir zaman unutma." dedi bana sıkıca sarılırken.
"Ama yine de onu görmek istersen.."
Babamın sesinin geldiği yöne doğru kafamı kaldıp gözyaşlarımı silerek baktım.
"Bunun konusunu bile açma baba lütfen."
Sadece bir mektupla bu hale geliyorsam. Onu gördüğümde yaşayacaklarım... Onu görmeye hazır değilim.
"Yalnız kalmak ister misin ? "
Babam bana şefkatle bakıyordu. Bu bakış bu sevgi benim için dünyalara bedeldi. Beni seviyorlardı bu hem annemin hem de babamın gözlerinden okunuyordu.
"Şu an en son isteyeceğim şey yalnız kalmak."
Buruk bir gülümsemeyle aklımdan geçenleri söylemiştim onlara ve gerçekten şu an en son isteyeceğim şey yalnız kalmaktı....
***
Evet arkadaşlar açıklama yapma zamanıı.
Uzun bir süredir bölüm yazamıyorum ve bu benim aklımı kurcalıyordu sürekli. Yazmak için açıyorum sayfayı yok ı-ıh aklıma hiçbirşey gelmiyor. Bildiğin tıkandım. Bugün de aniden ilham gelince bölüm yazayım dedim. Kısa bir bölümdü farkındayım. Hatta bu bir geçiş bölümüydü. Kurgunun devamını aklımda belirledim ve artık düzenli bir şekilde bölüm ekleyeceğim.
Yorumlarınızı bekliyorum. :))
Seviliyorsunuzz :))
Son olarak medyadaki çalışma için @MANYAKK_'a teşekkür ediyoruum :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN BEN?
ChickLitÇığlık atmak , haykırmak , bağırmak istediğin zaman hep seni sustururlar. Başını eğmeyip diş gösterdiğinde ise susma sırası onlardadır. Beş yaşına kadar susmuş olan kız artık on beş yaşındadır ve kimse onu susturamayacaktır.