Sohbet

67 1 2
                                    

Aslında bir yıl sonra dahi tam olarak hatırlayamıyordum. Olayın üstünden zaman geçtikçe daha net hatırlamaya başladım. Hatta bütün örgüyü anımsamayı yeni başardım denebilir. Bence olayın şoku tüm hayatıma yayılacak kadar fazlaydı. Sizler şanslısınız çünkü daha önce bu kadar detaylı şekilde anlatabildiğimi hatırlamıyorum...

Daha gençtik, oldukça genç. Lise çağındaydık, tabii o zamanlar hareketli, meraklı, cesur gençleriz. Aramızdan birinin dahi ailesi gece gelmeyecek olursa, muhakkak o evde toplanır ve hep birlikte film izlerdik. Müzik dinler, dans eder sabaha kadar eğlenirdik. Yine normal bir günde, ailesi şehir dışında olacak olan Dany'nin çağrısıyla onların evinde toplanmaya karar verdik. Normal olacağını zannettiğim bir günde...

3 erkek 2 kız olmak üzere 5 kişi o gece o eve gittik. Gece saatlerine kadar film izleyerek müzik dinleyerek vakit geçirdik. Aklımıza gelen fikirle birlikte internetten rastgele karşı cins insanlarla tanışarak onları ne kadar sürede tavlayabileceğimiz konusunda iddialaştık. Laptopu açtık ve sohbet sayfalarına kaydolarak insanlara mesaj atmaya başladık. Güle oynaya geçirdiğimiz yarım saat sonunda, sayfanın köşesinde bir bildirim belirdi. Bir mesaj ve arkadaşlık isteği. Hemen mesaja tıkladık, sade bir selam mesajıydı. Siyah bir profil fotoğrafı ve hiçbir bilgi belirtilmemiş bir profil. Yine de karşılık verdik çünkü ailesinden gizli şekilde mesajlaşan birisi olabilirdi, kimliğini herkese ifşa etmek istemiyordu belki de. Dany, bir süre normal şekilde mesajlaştı bu kişiyle. Sürekli sorular soruyordu, yaş, isim, şehir gibi soruları art arda sıraladı. Oldukça normaldi tabii sonuçta bu bir tanışma sitesiydi. Bu sorulara öylesine takıldık ki artık diğer sekmelerden gelen bildirimlere dahi bakmıyor hatta çoğunu kapatıyorduk. Sorular aniden garipleşmeye başladı. "Arkadaşların var mı, ailen yanında mı, güvenli bir yerde misin" vs. Biz de yavaş yavaş ciddileşiyor ve Dany'ye artık mesajlara cevap vermemesi gerektiğini söylüyorduk. Ama o aldırış etmiyor olur olmadık her şeyi cevaplıyor ve siyah profile garip sorular sorarak eğlenmeye çalışıyordu. Artık laptopun başına geçmek istediğimi söyledim ama Dany buna izin vermedi.

Tartışmaya başladık. Iki üç dakika boyunca herkes karmakarışık şekilde birbirine fikrini anlatmaya çalıştı. Bir anda laptoptan gelen bildirim sesiyle sustuk. Hepimiz tekrar koltuğa oturarak merakla ekrana bakmaya başladık. Az önce bu sohbetten şikayetçi olanlarımız dahil, meraklı bakışlar tekrar başladı. Dany laptopu eline aldı. Siyah profilden bir görüntü dosyası yollanmıştı. Linke tıkladı ve fotoğraf tüm ekranı kapladı. Başımdan aşağı soğuk bir su iner gibi titremeye başladım, parmak uçlarımdan saçlarımın dibine kadar karıncalanarak uyuştuğumu hissettim. Bizdik... Ekranı kaplayan fotoğrafta, bir laptopun başında tartışan 5 genç vardı. Herkes, sanki o odada tek başınaymış gibi sessiz ve tepkisiz şekilde ekrana bakıyordu. Aralıksız iki üç dakika sessizlikten sonra hemen arkamızdaki pencereye baktım. Dışarıdaki zifiri karanlıkta kimse gözükmüyordu. Cam açıktı, perde rüzgarla birlikte savruluyordu ve dışarıda ölüm sessizliği vardı. Hemen koşup pencereyi kapattım. Ardından hepimiz odalara dağılarak tüm kapıları pencereleri kapattık. Tekrar salonda buluştuk. Laptopu açtık. Art arda gelen sohbet bildirimleri artık bizi korkutuyordu. Ama artık çok geçti. O sohbete baksak da bakmasak da olan olmuştu. O siyah profil bizi bulmuştu, ve neler yapabileceğini hiçbirimiz tahmin bile edemezdik. Sohbete tıkladım, tüm dosyaları indirdim. Fotoğrafları tek tek açmaya başladım. Her fotoğrafta daha da kalbim sıkışıyor, ellerim daha da çok titriyordu. Kızlar ağlıyor ve artık ekrana bakamıyordu. Fotoğraflarda pencereleri kilitlerken merakli gözlerle etrafa bakan bizler vardık. Hem de bize o kadar yakındı ki... Hemen ardına gelen fotoğraflarda ise kilitlediğimiz pencereler birer birer tekrardan açıktı. Son fotoğrafa tıklandığımda artık ağlamaya başladım. Yerimde duramıyordum aklımı kaybetmek üzereydim. Kızlar çığlık çığlığa bağırıyor, Dany ise donmuş bir şekilde boşluğa bakıyordu. Artık titremekten midem bulanıyordu... Fotoğrafta, korkulu şekilde yatağının altını yoklayan Dany vardı. Ama bu sefer fotoğraf dışarıdan değil evin içinden çekilmişti.

Dany aniden fırladı, telefonunu eline alarak titrek elleriyle polisi aradı. Kekeleyerek adresi verdi ve acilen polis gönderilmesini istedi, evde birileri olduğunu söyledi. Döndü ve olduğu yere çömelerek aynı şekilde sallanmaya devam etti. "On..." dedi. "On, on beş dakikaya burdalarmış."

Korkumuz iyice dayanılmaz bir hal almıştı. Olan olmuştu şimdi ne dışarı kaçabilirdik ne de evde durabilirdik. Zaman geçmek bilmiyordu. Öylece güvensiz şekilde bekliyorduk. Dayanamadım, bağırmaya başladım. "Ne istiyorsun, ne istiyorsun bizden!" Olanca gücümle bağırıyordum. Çığlıklarım ağlama sesine karışıyordu. Ve birden bire, bir bildirim daha... Sohbet kutusu yanıp sönüyordu. Polis sirenleri, bildirim sesine karışıyordu. Artık hiçbir şey hissetmiyordum. Sohbete tıkladım.

"Gidiyorum. Tekrar geleceğim."

Polisler birden içeri girdi ve önce bizi dışarı çıkararak tüm evi aradı. Dany'nin ailesi derhal geri dönüş için yola çıktılar. Olaydan sonra bir çok kez ifadeler alındı, kız arkadaşlarımızın bir şey anlatmaya korktuklarını duyuyordum polislerden. Laptop polis tarafından alındı. Duyduğuma göre profil hakkında hiçbir bilgi elde edilememiş. Dany ve ailesi dahil hepimiz başka şehirlere taşındık. Asla unutamadım o korkuyu. Hayatımızdan bir çok şeyi çıkardık, internet, profiller, siteler. Hepsinden yıllarca uzak durduk. O evdeki beş kişi bir daha toplanamadık, görüşemedik. Bir gecelik korku, beş hayatı mahvetti...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KORKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin