Keyif almanız dileğimle...
🎸🎸🎸
Sıkıcı bir sonbahar günüydü. Klip çekimlerinin üçüncü günündelerdi. Bugünkü çekim dışarda olacaktı. Sonbaharı çağrıştıran sarı yaprakların olduğu, büyük kocaman bir evin bahçesi, fantastik haliyle klip çekmek için uygun bir yerdi.
Yağmur bir şarkının klibine bu kadar emek verildiğini bilmiyordu. Üç beş dakikalık video için günlerdir çalışıyorlardı.
"Sıkıldın mı?" diyen sesle genç kız daldığı düşüncelerden çıktı.
Orkun karşısına oturup sevecen bir gülümsemeyle kendine bakıyordu.Yağmur utangaç bir şekilde ggülümseyip omuz silkti.
"Yani sıkılmak değil de.... Ne bileyim işte. Ben bir klip çekiminin bu kadar sürdüğünü bilmiyordum. İşiniz gerçekten zor" derken arkasından gelen sesle Orkun'la birlikte oraya döndü.Buğra ellerini deri ceketinin cebine sokmuş bir şekilde yavaşça yanlarına gelip, Orkun'un yanına otururken Yağmur'a baktı
"Bilmelisin ki biz herhangi bir boyband değiliz. Kendimize has bir tarzımız ve çizgimiz var. Bazı gruplar stüdyo içinde ışıklarla oynayarak klip çekerler ama biz 'Dark Team'iz. Herhangi biri gibi sıradan şeylerle işimiz olmaz" diyerek göz kırptı.Yağmur onu ilk defa bir konu hakkında böylesine ilgili konuşurken görmüştü. Yine de adamı iğnelemekten geri durmadı.
"Buğra..." derken hayret içeren sesiyle genç adam kendine gelecek övgü dolu bir cümle bekleyerek hevesle oturduğu yerde dikleşti. Yağmur ona göz devirip
"Acaba bir gün seni yalnız görebilecek miyim? Egon olmadan... " dediğinde Buğra'nın ters bakışları eşliğinde oturduğu yerden kalktı.Orkun da onunla birlikte kalkıp yürürken setin mutfağından kahve alan kıza garip bir şekilde bakıyordı. Yağmur ona merakla bakıp
"Bişey mi soracaksın?" dediğinde genç adam kızın elindeki kahveyi alıp bir yudum içti
"Buğra'yla aranızda garip bir iletişim var" dedi. Yağmur ona ters bir bakış atıp kendine yeni bir kahve aldı.
"Buğra'yla benim aram olamaz ki garip bir iletişimimiz olsun" diyerek yeniden az önce oturduğu sandalyeye geçti genç kız...
***"Yağmur! Buğra'yla eş oldunuz artık bunu değiştiremem" diyen Ömer hoca koridorda gözden kaybolurken, Yağmur bir saattir adama boşuna yalvardığına pişman oldu. Buğra ne demişti de ikna etmişti acaba.
Genç kız arkasını döndüğü anda duvara yaslanıp kendini izleyen adama baktı. Buğra kollarını göğsünde birleştirmiş, yüzünde sinsi bir sırıtışla konuşarak yanına yürümeye başladı.
"Yüzünün alacağı bu hali o kadar kadar merak ediyordum ki, sırf bu yüzden bir saattir peşindeyim. Ve görünen o ki, beklediğime değdi." dedi ve sonra gıcık bakışı eşliğinde kıza elini uzattı.
"Umarım sıkıntısız bir ortaklık olur"Yağmur şuanda o kadar kızgındı ki, yaptığı hareketin çocuksuluğuna aldırmadan, adamın kendine uzattığı eline vurup, dişlerini sıkarak
"Beni gerçekten deli ediyorsun!" diyerek oradan uzaklaştı.Öğleden sonra kantinde, arkadaşı Deniz'den giremediği derslerin notunu alırken, bir an izlenilmişlik hissine kapılan Yağmur, başını kaldırdığında iki masa öteden ona bakan Buğra'yı farketti. Sanki ciddi bir iş yapar gibi gözlerini kısmış, kendini izliyordu.
Bakışı onu biraz ürkütse de kaşlarını çatıp, ona meydan okurcasına baktı. Çok geçmeden Deniz durumu fark etmişti.
"Bu rockçı bozuntusu senin peşinde mi koşuyor, bana mı öyle geliyor?" diye sordu. Yağmur hâlâ Buğra'ya öldürücü bakışlarla bakarken, birden hayretle Deniz'e döndü
"Saçmalama Deniz, şakası bile hoş değil. Hem ben Orkun-" derken aklı başına gelip sustu genç kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZ
FanfictionBuğra, ünlü bir rock grubunun gitaristi ve alt vokalidir. Ancak madalyonun görünen yüzündeki ışıltılı hayatının, tam tersi karanlık bir sahne arkası vardır. Yalanlar üzerine kurulmuş hayatında, kaybettiği yönünü bulmak için, ona pusula olacak duygu...