Sıcak suyun altında kalan bedenim gevşerken zihnimdeki sorular bir bir artmıştı.
Tarık kimdi?
Yan yana geldiğimiz her sefer bir tesadüf müydü, yoksa işin içindekiler çok farklı şeyler miydi?
"Papatya?"
İçeriden, oda arkadaşım Derya'nın sesi geldiğinde suyu biraz daha artırarak banyoda olduğumu anlamasını umdum. Birkaç seslenmeden sonra sesi kesildi. Ben de durulandım ve suyu kapattım.
Üzerimi banyoda giyerken düşüncelerimle birlikte sessizdim.
Kapı tıklandığında yerimden sıçrayarak ellerimi kapının üzerine hızla kapattım. Kalp atışlarım saçma sapan bir şekilde hızlanmıştı.
"Papatya? Çıkacak mısın artık, zaten bugün derste yoktun; merak ettim seni."
Başım bir döndüğünde midem bulandı. Başımı yavaşça kapıya yaslayarak gözlerimi sımsıkı kapattım ve içimdeki kusma isteğini durdurmaya çalıştım.
"Çıkıyorum birazdan."
Pürüzlü sesimin titrememesi beni şaşırtmıştı. Oysa üflendiği taktirde ayakta duramayacak kadar dengesiz halde hissediyordum kendimi. Her an uçabilecek bir karahindiba tohumu gibiyim, nefesin kimden geleceğini görmek için yaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Papatyalar Bahçesi
Ficção Adolescente(Tamamlandı.) "Seni soldurduklarını sananlar aslında senin, yapraklarının arasına sakladığın güzelliğini göremiyorlar." Derin bir nefes aldığını göğsünün şişip alçalmasından anladım. Koyu kırmızı tonlarında iri dudaklarını araladı. Alt dudağının köş...