08

100 11 16
                                    

Şarkıyla birlikte okumanız tavsiye edilir.


Şubat 2018

"Bak bir kaşık daha Jongdae. Hadi aç ağzını. Hmm aferin benim yakışıklıma! Hadi bakalım bir kaşık daha..."

"Yah!Bu son kaşık demiştin, hem benim canım istemiyor kar tanesi."

"Jongdae, yapma ama böyle! Bu aralar bir şey yemiyorsun zaten! Bak çok zayıfladın. Hem bak uçak geliyoooo! Wuuu..."

Senin çabalamanı gören Jongdae kıyamadı sevdiğine. Bir kaşık daha aldı çorbadan. Midesi birkaç aydır yemekleri reddetse de gönlü seni kırmaya dayanamıyordu. Hele de karşısında bu kadar güzel kalpli, sevgi dolu, merhametli en önemlisi de ilk gördüğü andan beri kar tanesi gibi tertemiz yürekli bu kızı üzmek istemiyordu.

Kaç yıldır hastanede kalp naklini bekleyen Jongdae artık umudunu yitirmişti. Kalbi ona yetmiyordu artık ama sen o boşluğu da dolduruyordun Jongdae'ye göre.

Jongdae'nin tek korkusu bu dünyada seni bir başına bırakmaktı. Senin yalnız yapamayacağını biliyordu çünkü oda sensiz yapamazdı.

Dalgın dalgın düşünen Jongdae'yi gördüğünde içini bir korku kapladı. O ne zaman düşüncelere dalsa bilirdin ki ölümü düşünürdü. Ölümden korkmadığını asıl korkusunun seni yalnız bırakmak olduğunu elbette biliyordun. Nefesin olan bu adamın her şeyini bilirdin zaten...

Bir mimiğinde binlerce şey saklardı bu adam. Aynı çorbayı içişi gibi. Bunu gören herkes çorba çok kötü olmuş herhalde derken sen sevdiğini kırmak istemeyen bir adamın canının acısını belli etmemeye çalışarak içmesini izliyordun. 

(Temsili^^)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili^^)

Onun canı her yudumunda yanarken senin canın da ondan farksız değildi. Zorlandığını biliyordun ama mecburdun. Doktor bir şeyler yemezse direncinin daha da zayıflayacağını söylemişti. Direnci zayıflarsa da kalp bulunana kadar bekleyemeyebilir demişti.

Bu düşüncelerle hemen Jongdae'ye sarıldın. Onun kokusunu içine çekerken düşüncelerini bu kokuyla uyuşturuyordun. Şu an bunları düşünüp ağlaman Jongdae'yi üzmekten başka bir halta yaramazdı.

Dalgın dalgın senin verdiğin çorbayı içen Jongdae birden senin sarılmanla neye uğradığını şaşırmıştı. Bu şaşkınlığını kısa tutup senin sarılmana karşılık verdiğinde başını saçlarının arasına gömdü ve saçlarının kokusunu içine çekti.

O an iki yürek da aynı şeyi diledi.

"Bu kollarda sonsuza kadar böyle durabilsem..."

"Bu koku benim nefesim olsa da burada yaşasam..."

Jongdae'nin kolları arasındayken belki de ona en sevdiği yemekleri yapabilirim diye düşündün. Onu yalnız bırakmak istemesen de bir koşu gidip gelirdin. Hem ona da küçük bir sürpriz olurdu.

DÜŞER BİR KAR TANESİ (CHEN OC) -tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin