AHLAKSIZ HAYATLAR

"BEN GENELDE SEVMEM"

TEK BİR KİŞİ BAZEN BİR ŞEHRİ SEVDİREBİLİR...

-SU-

sabah sabah hangi öküz kapıyı vuruyo alahınızı severseniz ha!!!

SU-biri baksınmı acabaaaaaaaaaaaaaa

bağırıışım odayı doldururken orman kaçkını odama daldı pikemi üzerime çekip ona döndüm "ateşşşşşş".ölmekmi istiyorsun öldürüyimmi seni şimdi?

ATEŞ-dedem geldi kalksana kzım valla gebertir hepimizi kalk çabuk

SU-orman kaçkını valla korkudan yatağına işemedin umarım kahkaha atıyordum kelimelerin arasında kaşlarını çatıp kolumdan tuttu ve beni yere attı.

ATEŞ-güzelim dün gece çok güzel öpüşüyordun gerçi en ufak bir kıpırdama bile olmadıda neyse dudakların iyi çalışıyordu diyebiliriz.

utançtan rengim kırmızıya dönerken kafamı eğdim allahım dalga geçtiricek başka adam bulsaydın ya harbi ben niye onu öptüm gerçi ilk o beni öptü.

elimi avcunun içine alıp "korkma kimseye söylemeyeceğim tabi bi ara karşılığını alırım"dedi.

birde karşıma geçmiş sırıtıyor yani oldu bi kere ölmüşle olana çare olmaz derler dimi  bunu dile getirmeye gerek yok mantıklı düşünüyor olsaydım onu öpmezdim öpmezdim dimi? ya birde karşılık diyor yaaa!!!

ATEŞ-neyse baya domatese döndün sen ben gidiyimde dedeme bakıyım. kapıya yürürken dönüp gülümsedi gülmek bir erkeğe bu kadar yakışırmıydı bu diğer erkeklere haksızlık oluyordu.

-ATEŞ-

Derin bir nefes alıp kapıyı kapattım bunu kendimede hatırlatmış oldum öpüşü okadar yumuşak okadar güzeldiki bir daha öpmesini dilerdim ama tabiyiki o maymun bir daha beni öpmiyicek.merdivenleri hızlıca inip nehirin harika kahvaltı masasına yanaştım dedem başa geçmiş elinde gazete oturuyordu gazeteyi eyip bana baktı.

ATEŞ-günaydın dede

SEFER-öğlen oldii daa

ATEŞ-ben erken kalktım aslındada oyalanıyordum öyle.ağzıma zeyttinleri götürüp merdivene baktım hande bitkin bir halde aşşağı iniyordu gözüm giydiği eteğe kaydı bu eteğin yarısı nerde!!!

HANDE-herkese günaydınnnn...derken esniyordu.

ATEŞ-öğlen oldu canım öğlen bak saate.

kafasını kaldırıp guguklu saate baktı umursamayıp dedemin yanındaki koltuğa yerleşti bende tam karşısına oturdum.

çok geçmeden suda aşşağı geldi üstünde kırmızı çiçekli bir elbise ve kırmızı babetler vardı bu kız sade olmayı seviyordu saçlarını omzundan aşşağı bırakmış ve hafif göz makyajıyla deniz mavisi gözlerini öne çıkarmıştı hala ona baktığımın farkında değildim önüme dönüp tabağıma birşeyler koydum.

SU-günaydın

HANDE-öğlen oldu şekerim.

kendimi tutamayıp gülmeye başladım cidden aramızda normal olan yokmuydu?? nehir mutfaktan elinde bardakla çıktı ve oda masadaki yerini aldı.

sessiz bir kahvaltının ardından dedemle şirkete gitmek üzere evden çıktık.

-NEHİR-

bugün benim izin günüm birlikte birşeyler yapsakmı?? diye suya sordum oda ağzındaki lokmayı bitirip gülümsedi.

SU-ayyy çok iyi olur.