"Şşt tamam ağlama,gitmene izin vermeyeceğim tamam mı? Ama sen ağlama, bir şekilde halledeceğiz."
O diyene kadar ağladığımı farkedememiştim bile. Sadece ağlıyordum. Bir süre sırtımı okşamış sakinleşmemi sağlamıştı.
———
Sabahki olanlardan sonra Doktor Min ile hiçbir şey olmamış gibi kahvaltıya inmiştik. Kahvaltıdan sonrada annem dışarı çıkacağını söyleyip gitmişti. Şuanda ise annemin gitmesi üzerine yarım saatten fazla olmuştu ama biz sadece koltuklarda boş boş oturup televizyon izliyorduk.
Doktor Min önce bir kaç kanala bakmış ardından oflayıp televizyonu kapatmıştı. Kapanan televizyon ile yüzümü direk Doktor Min'e döndürdüm. O da bir süre bana bakmış ve boğazını temizleyip o soruyu sormuştu.
"Sabahki söylediklerinin anlamı neydi ? Nereye gidiceksin?" Merakla sorduğu soruyu bir süre düşünmüş ardından yüzümü ellerime çevirip cevaplamıştım.
"Annem evlenince Amerika'ya gideceğimizi söyledi. Yani daha çok banada fikrimi soruyor gibiydi ama beni burda tek bırakabileceğini sanmıyorum." Kısaca hımlamış ve koltukta yanıma kayarak kucağımdaki ellerimi tutmuştu. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm bakışlar ile biraz afallasamda yüzümü Doktor Min'e yani babacığıma yaklaştırmıştım. Dudaklarım dudakları üzerindeki yerlerini aldığında beni durdurmak için ellerini kaldırmaya çalışmış ama ben ellerini ellerime kenetlemiştim.
Öpüşüme karşılık vermiyor öylece yüzüme bakıyordu. Bir süre alt dudağını emmiş ardından ellerimizi ayırmadan kucağına çıkmıştım. Zorlandığını biliyordum ama ondan karşılık alana denk bunu yapmaya devam edecektim. Öpüşmemizi dahada ilerletmek için dudağını ısırmış ve ağzını aralamasını sağlamıştım. Ağzını araladığında dilimi içine itmiş ve ıslak bir şekilde öpmeye başladım. Bir süre tepki vermeden durmaya çalışsada dayanamamış ve sonunda öpüşüme karşılık vermişti. Ellerimizi ayırıp boynuna doladığımda oda ellerini kalçama atmıştı.
Nefes nefese ayrıldığımızda alnımı alnına yaslamış ve fısıldamıştım.
"Geçenki yarım kalan şeyi devam ettirsek mi acaba babacığım." Dediklerim ile kıkırdamış ve tekrar beni öpmek için dudaklarını yaklaştırmıştı ama ben onu şaşırtacak şekilde kucağından kalmış ve peşimden sürükleyerek odama kadar getirmiştim.Odaya girdiğimizde dudaklarımızı tekrar birleştirmiş ve yatakta sırt üstü yatmasını sağlamıştım. Öpüşürken ellerim dün sakladığım yastığın altındaki kelepçelere gitmiş ve sessizce yastığın altından çıkarıp yatağa koymuştum. Babacığımın bir şey anlamamasını sağlamak için bir yandan kalçalarımı kucağına sürtüyor bir yandanda öpüşmeye devam ediyordum. Tişörtünü çıkarması için ellerimi kullandığımda oda bana uymuş ve tişörtünü çıkarmıştı. Elim ellerini sıkıca tutarken kelepçeyi almış ve takmıştım. Şok ile gözlerini kocaman açıp bana baktığında ellerini başka bir kelepçe ile yatak başlığına taktım. Ellerini sabitlediğimden emin olduğumda dudaklarımızı ayırdım ve küçük bir kıkırdama sunup fısıldadım.
"Bebeğin seninle küçük bir oyun oynayacak babacığım." Bir şey demesine fırsat vermeden tişörtümü çıkarmış ve yere fırlatmıştım. Sonrada Her ihtimale karşı yerimden kalkıp kapıyı kilitledim. Bizi bu şekilde annemin basması hiç hoş olmazdı.
Geri yerime yani babacığımın kucağına oturduğumda babacığım sabırla ne yapacağımı bekliyordu. Ellerimden birini beyaz tenindeki pembe çıkıntılara götürüp hafifçe sıkıp dil darbeleri ile ıslattım. Kısık kısık inlemelerimi duyduğumda işimi hızlandırıp inlemelerinin artmasını sağladığımda bir yandanda kalçalarımı şimdiden erekte olmaya başlayan penisine sürtüyordum.
"A-h Ji-imin BEn-imle oynaMA" inlemeleri arasından konuştuğunda içimden geçen tek şey bunun daha başlangıç olduğuydu.
Üstünde aşşağıya kayıp hızlı bir şekilde pantolonundan ve baksırından kurtuldum. Ardından kendi eşofmanım ve baksırımdan kurtulduğumda penislerimizi birbirine sürtüp sesli bir şekilde inlemeye başladım. Babacığımda başını hafifçe kaldırmış benim gibi sesli bir şekilde inliyordu.
"AH Jim-in B-bebeĞİm bı-rakta san-Ah DOKunayayım."
"ŞİMdi değil babacığım." Üstünden kalkıp dolaptan plastik penis ile kayganlaştırıcıyı çıkardığımda şaşırmış ve ne yapacağımı beklemeye başlamıştı. Bu sefer biraz daha yukarı oturup beni daha iyi görmesini sağladım.
Kayganlaştırıcıyı elime döküp birazını babacığımın vücudunda gezdirmiş birazınıda elimdeki plastik penise sürmüştüm. Deliğimin gözükeceği bir şekilde oturup bir parmağımı içime yollamış ve biraz abartarak inlemiştim. Yanına ikinci parmağımıda eklediğimde inlemelerimi arttırmış ve diğer elimi göğüs ucuma götürmüştüm. Babacığımın zorlandığını biliyordum amacımda buydu zaten.
Kayganlaştırıcı sürdüğüm plastik penisi bir kaç kez deliğimin çevresinde gezdirmiş ve yavaş yavaş içime itmiştim. Hissettiğim acı ile bir süre gözlerimi kapalı tutup bekledim. Acı yavaş yavaş geçtiğinde git gelleri hızlandırmıştım ama yetmiyordu.
"Bebeğim onun yerine babacığının penisini içine almak istemez misin he?" Dediklerini kafam ile onaylamış ve içimdeki plastik penisi çıkartıp babacığımın kuru penisini içime almıştım. Kuru olduğu için canım yansada yavaş yavaş git gel yapmaya başlamıştım. Daha fazlasını istiyordum bu yetmiyordu. Hareketlerimi hızlandırdığımda babacığımın dediğiyle durmak zorunda kalmıştım.
"AaHH Cİd-diyim Jimin bunL-AH bunlardan kurtulduğum anda seni çok fena BECereceğim."
Aslında istediğimde tam olarak buydu ama sadece biraz oyun oynamak istemiştim. Ve bence şuan istediğimi almak için tam zamanıydı.İçimdeki yeteri kadar erekte olmuş penisi çıkartarak kelepçelere yönelmiş ve tek tek açmıştım. Kelepçeleri çıkarır çıkarmaz babacığım beni belinden tutmuş ve dudaklarımızı birleştirmişti. Sert öpücüğünden sonra beni kaldırmış ve yatakta yüz üstü yatmamı sağlamıştı. Kalçamı hafifçe yukarı kaldırdığında haber vermeden tekrar içime girmiş ve hızlı git gellerine başlamıştı. Zevkle inlemelerim artarken elimi penisime atmış ve anında durdurulmuştum. Babacığım ellerimi arkamda birleştirmiş ve onun için kullandığım kelepçeler ile ellerimi sabitlemişti. Sızlandığımda kıkırdamış ve git gellerine devam etmişti. Kendime dokunamıyordum ve babacığımda dahademin yaptıklarımın cezası olarak bana dokunmuyordu. Babacığımında inlemeleri arttığında içime boşalmış ve birkaç git gelin ardından içimden çıkmıştı.
Bittiğini düşünüp kendimi yatağa bıraktığımda kalçamı geri yukarı kaldırmış ve kenardaki plastik penisi içime sokmuştu. Yanına bir kaç parmağınıda eklediğinde git gellerini hızlandırmış ve acı içinde kıvranmamı sağlamıştı. Hala dokunulmamış penisim zonkluyor ve zevk almamı engelliyordu. Bir kaç sızlanmanın ardından popoma sert bir tokat atıp içimdekileri çıkarmıştı. Kelepçeleride açıp sırt üstü uzanmamı sağladı. Zonklayan penisimi ağzına aldığında eli ilede deliğime masaj yapıyordu. Zaten sona yaklaştığım için uzun sürmeden kendimi bırakmıştım.
"Bunu burda bitti sanma bebeğim öcümü çok pis alacağım merak etme."
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʙᴀʙʏ ʙᴏʏ ☽ ʏᴏᴏɴᴍɪɴ
Fanfiction☽ BoyxBoy Min Yoongi işinde başarılı bir psikologtu. Park Jimin ise bir hasta (!)