Sultan II. Abdulhamid 21 Eylül 1842 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Abdulmecit Han, annesi Tirimüjgan Sultan'dır. Küçük yaşta annesini kaybeden genç padişah, üvey annesi Piristü kadın efendi tarafından büyütüldü. Birçok alanda çok iyi bir tahsilat gördü. 31 Ağustos 1876 yılında padişah ilan edildi. Devletin başına geçtiği dönemde Osmanlı büyük bir çöküşün içindeydi. Vatanın dört bir yanında çıkan isyanlar, savaşlar, mali krizler, ülkeyi iyice zayıflatmıştı. Başa gelen Abdulhamit Han yönetimi eline alarak dağılmak üzere olan bir devleti 33 yıl boyunca ayakta tutmayı başardı. Ülkenin her bir köşesinde imar çalışmaları başlattı. Osmanlı topraklarının birçok yerine demiryolu ağıyla birbirine bağladı. Devlet borcunun büyük bir kısmını ödedi. Abdulhamit Han 31 Mart ayaklanmasıyla tahtan indirilerek Selanik'e sürgün edildi ve 3 yıl burada yaşadı. Daha sonra İstanbul'da Beylerbeyi sarayına getirilen padişah 10 Şubat 1918'de vefat etti. Cenazesi büyükbabası Sultan II. Mahmut'un türbesine defnedildi.
Sultan Abdülhamid Ve Alman İmparatoru 2.Wilhelm Arasındaki Kudüs Meselesi
Alman İmparatoru 2.Wilhelm 1898 yılında Kudüs'ü ziyaret etmek istemiştir. Lakin Kudüs ziyaretini yaparken Kudüs'e at sırtında gireceğini söyler.O devirde bir şehre at sırtında girmek o şehrin fatihi anlamına gelmekteydi. Yani İmparator, Selahaddin Eyyübi Ve Yavuz Sultan Selim’in fethettiği şehre at sırtında girmek istiyordu. Bu Sultan Abdülhamid'in kulağına gitmişti ve Sultan buna izin veremezdi. Lakin eğer izin vermeseydi bir siyasi kriz çıkacaktı ve bu krizi Osmanlı başlatmış olacaktı. O yüzden Abdülhamid Han buna izin verdi. Ama bunun için tedbir almıştı, aylar öncesinden Kudüs Mutasarrıfı'na haber vermiş ve Kudüs'teki duvarın yıkılıp yerine bir araba kapısı yapılmasını emretmişti.Ve aylar geçti İmparator Wilhelm Kudüs'e geldi. Tam at arabasından inip atına binecekti ki o sırada Mutasarrıf geldi ve "Efendim Sultanımız siz yorulmayasınız diye bir araba kapısı yaptırdı ata binmeye zahmet etmeyin" dedi.Eğer İmparator ısrar edip illa atla girecem deseydi bu sefer krizi Wilhelm başlatmış olacaktı. O yüzden mecburen Kudüs'e arabayla girdi. Ve Sultan Abdülhamid Siyasi zekası sayesinde hiçbir gerginlik yaşamadan Wilhelm'in Kudüs'e atla girmesine izin vermemişti.
Gerçek Bir Hükümdar: Sultan Abdülhamid Han
Sultan Abdülhamid yıkılmakta olan bir devleti 33 yıl boyunca ayakta tutmayı başarmıştır. 33 yıl boyunca başta İngilizler ve Fransızlar olmak üzere tüm dünyayla mücadele etmiş ve diplomatik zekası sayesinde devleti ayakta tutmuştur.Sultan Abdülhamid Vatanını ve Milletini çok severdi.Mesela Thedor Herzl Abdülhamid'ten Kudüs'ü satmasını istediğinde Sultan "Ben bir karış toprak satmam zira bu topraklar bana değil milletime aittir" demiştir.Vatanını böylesine seven bir Sultan'ın düşmanlarıda çok olurdu.O yüzden Abdülhamid'e tonlarca iftira attılar Katil dediler Zalim dediler Kızıl Sultan dediler. Abdülhamid bu kadar vatanı milleti için uğraşırken herkesin onu zalim olarak bilmesi onu çok üzüyordu.Lakin bir yandan seviniyordu çünkü kendisine iftira atılıp kötüleniyordu yani doğru yoldaydı demek ki vatana hizmet ediyordu bu yüzden milletini Abdülhamid'ten koparmak istiyorlardı.Abdülhamid memleketi için çok uğraştı Bağdat'tan Berlin'e kadar bir demiryolu yaptırdı. Birsürü Çeşme, Hastane, Medrese, Köprü olarak toplam 1500'den fazla eser yaptırdı. Çok merhametliydi kendisine suikast düzenleyenleri affetti.31 Mart İsyanında isteseydi tek bir emriyle isyanı bastırabilir tüm isyancıları öldürebilirdi ama yapmadı kan dökülmesini istemedi. Yıllarca bize Abdülhamid'i zalim olarak anlattılar.Şimdi bütün bunlar öğrendikten sonra Abdülhamid'de Hain demek ona haksızlık olmaz mı?
Abdülhamid'i anlatmaya tabi ki kelimeler yetmez,ancak onu kendi sözüyle anlatabiliriz"Hak isteyene Hakkını Verin, Baş kaldıranın başını kesin" Allah ondan razı olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarihimizden Bilgiler
Historical FictionSizde tarihimizi doğru bir şekilde öğrenmek istiyorsanız hemen bu kitabı okuyun!