Arkadaşlar ben Antalya'ya bir haftalığına gidiyorum. Hayliyle yeni bölüm gecikecek. Eğer internet bulursam yeni bölüm paylaşırım. Sizi seviyorum, okuma sayısı iyi ama vote ve yorum olsa harika olur. Öpüldünüz bayy <3
Sabah ilk iş Lennia'yı bulmamdı. Cehennemin dibindedir kesin! Ama buraya gelecek ve bana neler döndüğünü anlatacak!
- Lennia! Çık o cehennemden seni adi sürtük!! diye haykırdım resmen
- Cesaretin varsa çık o çukurdan!! Seni aşağılık hain! Çık ve hesap ver bana!! diye bağırmaya devam ettim. Yatağımın üstüne oturdum ve düşündüm. Amacı neydi? Neden yalan söylemişti?
Şeytanlar yalan söyler gerizekalı diyen iç sesime hak verdim. Kafamı yana çevirdiğimde Lennia karşımdaydı. Ayağa hızla kalktım ve yüzüne yumruk attım. Sendeledi. Suratıma anlamamış gibi baktı. Numaranı yesinler!
- Alice, neler oluyor? dedi
- Ne mi oluyor? Bana bilmiyormuş gibi yapama küçük fahişe! Bana insan ruhu olup cehennemde şeytanlaştığını söylemiştin hatırladın mı? dedim. Sessiz kaldı.
- Doğuştan şeytanmışsın! Seni yalancı hain! Bunu neden yaptın aşağılık pislik! diye haykırdım.
- Alice! Yeter. Üzgünüm tamam mı? Eğer öyle söyleseydim benden korkardın. Yalan söylemek zorunda kaldım dedi.
- Senden niye korkayım?? Korkacak bişeyim mi kaldı? Hayatım alt üst oldu! Kaybedecek hiçbirşeyim yok! Sadece normal olmak istiyorum, sadece.. diye yakındım. Sesim sona doğru buruk çıkmıştı. Ağlıyordum. Birden biri beni çekti ve sardı. Saranın Lennia olduğunu gördüğümde gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
- Ne zamandır beri kalbin var? dedim alaycı bir ses tonuyla Lennia'ya.
- Kalbim yok Alice, ruhum yok. Biz böyle yaratıldık. Teselli edip acımak benim görevim değil ama seni sakinleştirmeliyim. Ben, böyle olmayı seçmedim. Böyle olmayı asla istemezdim. dedi. Ona baktım. Kim isterdi ki şeytan olarak doğmayı? Acı, ateş ve işkencede yaşamayı?
- Kimse istemez Lennia. dedim. Size bunu yapmasına rağmen ona tapıyor musunuz?
- Kime?
- Lucifer'a. Sizi o yarattı. Ateş, acı ve işkencede kalmanızı o sağladı.
- Lucifer'ı henüz tanımıyorsun Alice. O çok güçlü. Kimse karşı koyamıyor. dedi
- Ama Tanrı daha güçlü. dedim.
Sessiz kaldı.
Aşağı indiğimde Ashley yemek yiyordu. Geçip yanına oturdum.
- Ona dersini verdin mi? dedi ağzındaki lokmayla.
- Hayır. dedim göz devirerek.
Yediği sandiviçi tabağa bıraktı ve bana baktı.
- Daha ne kadar o haini arkadaşın olarak göreceksin??
- Ashley.. Lütfen.
- Ne lütfeni Alice? O bir hain. Onu daha fazla yanında tutamazsın.
- Biliyorum! Her neyse şimdi ne olacak?
- Gücünün farkındasın değil mi?
- Evet. Deccal'ım dedim alay ederek.
- Hayır salak, Deccal değilsin. dedi
- Dalga geçiyorumm.
- Herneyse sana bir haberim var.
- Evet. dedim merakla. Umarım hoşuma gider! Kötü bir haberi kaldıracak durumda değilim.
- Alice, meleklerle ilgi bir sorunumuz var.
Evet arkadaşlar hikayeye biraz değişiklik katıp "melekleri" koycam adfsscds :D herneyse konu hep şeytanlar içerisindeydi biraz renk katim dedim. Lütfen okuyanlar vote ve yorum atın, yoksa melekleri katmadan final yapicam :( :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer'ın Seçtiği
Horor"Sevgili Alice; Eğer bu mektubu okuyorsan ben çoktan öldüm. Sana doğmadan önce benim küçük meleğim diye hitap ederdim. Sen ne yazık ki melek değilsin. Bunun için çok üzgünüm. Ama sana harika bir güç verildi. Bu sıradan bir güç değil. Sen bir efsane...