SÜLALECEK AYARSIZ

199 13 0
                                    

Multinin mükemmelliği...

Karnımdaki ağırlığa rağmen son günlerde ilk defa huzurla uyandım sabaha. Gözlerim direk karnıma kayarken sarı bir kafa görmemle gözlerimi belerttim. Sonrasında öyle dizilerde ki aptal kızlar gibi olmayıp dün geceyi hatırlamamla gülümsedim.

Kendimi çok garip hissediyorum. Onu hemen affetmek istemiyorum ama kıyamıyorum da. Hem benim sevdiceğimin suçu yok ki. Yine de bu kadar kolay kurtulmamalı elimden.

Yataktan kalkıp aynadaki dünden kalma halime baktım önce, sonra da telefondan saate:7.12.
İstesem bu kadar erken kalkamam lan! Birde dörtte yatmam işin cabası. Her neyse.

Aynadaki görüntümden gelen tiksintiyle kendimi duşa attım. Bir tarafım sen her halinle güzelsin Aybüke diye teselli ediyordu beni. Kusura bakma kendim ama ayna pek öyle söylemiyordu.

Emaaan aynalar yalancı zaten. İyi ki Tolga uyanmadı ha bu tipimi görse çocuk Kurban Bayramı'nda ki firarda danalara döner.

Yüzüme iyice annemin çeyizlik yaptığı bohçadan gizlice kaçırdığım lifi sürttüm. Makyajımın çıktığına kanaat getirince duşa kabinden çıkıp lavabo aynasından kendime baktım. Oh temiz. Sadece sürtünmeden biraz kızarmış.

Havlumu sarındım ve kıyafetlerime elimi attım. Bidaha attım. Bidaha attım ama yok. Allah beni bildiği gibi yapsın. Eğer Tolgayı uyandırmadan giyinirsemde bana Nobel ödülü verilsin.

Neyse ki hiç bir sorun çıkmadan üstümü değiştirdim. Bir not yazmaya koyuldum.

  Sevgili (son zamanlarda ağlatsa da ) güldüren adamım,
(Hitaba gel...nsjjsjsjsjsj)

Bu gün akşam sekize kadar evde yokum. Benden güzelce özür dilemek için sana bir şans. Ben bu kıza sürekli kahvaltı hazırlıyorum, bunun masası neden boş deme sakın. Sonuçta özür dileme için ben fırsat yaratıyorum. Yani bence bende düşünceliyim. Umarim görgüsüz zorla özür diletiyor falan dememişsindir. Hem çok istiyorsan kal kendin yap. Sonuçta ben yemek yapmak zorunda değilim!
      (Bunu hep yapmak istemiştim):
Sepet sepet yumurta
Sakın beni unutma
Sepet sepet portakal
Maviş yarim hoşçakal
           Sevgilerimle Mavi Kulaklı Çikolatalı Prenses...
(Bu arada destan yazdım resmen. Sende iyi o kadar sese uyanmadın. Bu arada karnıma yatmak ne ya? Ya guruldasaydı da sena rezil olsaydım? Az düşünceli ol lütfen Tolgacım! Neyse guruldasaydı uyanıdın herhalde. Yani istersen tekrar yatabilirsin. Yani hoşuma gittiğinden değil... Her neyse böyle parantez içi mi olur? Ben en iyisi yazmayı bırakayım)

Notumun diğer adıyla destanın sonuna sırıtan ve gözleri kısılmış bir adet Aybüke çizdim.

/&/&/&/&/&/&/

Evin kapısının önünde son bir kez saçımı makyajımı kontrol ettim. Yeni aldığım üstüme tam oturan lacivert elbisenin eteğini düzelttim. Tam kapıyı çalıyordum ki bugün her şeyimi alt üst eden mesajı okumak için telefonu çıkardım.

Kuzen'den,
Bükü biliyor musun?  Bizim Ankaralı esir alınmıştı ya... İşte onu kurtardık. Hatta bir terörist inini imha ettik. (14.09)

İçimde ki erik dalı oynama hissini bir kenara attım. İşte yine aynı şey oluyordu. Ben Tolgaylayım ve her şey yoluna giriyor.
Kapıyı çaldım.

Birden karşımda gördüğüm bütün yakın arkadaşlarımla afalladım. Meriçin açıklamasından sonra beni içeri alıp (bir zahmet) kendileri çıktılar:
-Biz yardıma gelmiştik. Size iyi eğlenceler. Bu arada abi içerisi ACAYİP!

Sadece Biraz AyTol❤ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin