Bölüm 237: En Derin Arzular

2 0 0
                                    

Hüso uykudan genç bir kız tarafından uyandırılmıştı. Kızın güzel kokusu yüzünden aklı hala başına gelmemişti. Kız Hüso'ya o kadar güzel geliyordu ki en derin arzularının vücut bulmuş hali gibiydi. Hüso ağlamaya başladı.
-Öldüm demek. Ölümün bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.
Hüso gözlerini kapattı. Kıza tekrar bakmak için gözlerini açacak enerjiyi topladı. Baktıkça kalp atışları hızlanıyordu. Kız ona dokundu. Hüso'nun tüyleri diken diken olmuştu. Artık düşünemiyordu. Kız, Hüso'nun adını söylemeye başladı. Hüso'nun hayatında duyduğu en güzel müzikti bu. Adının bu kadar güzel bir şarkı sözü olabileceğini hiç düşünmezdi. Kız annesine sövse bile sesi güzel gelirdi. Hüso'nun kulakları kanamaya başlamıştı.
-Hüso, Hüso, Hüso...
Fakat ses aniden değişmeye başlamıştı. Kalınlaşıp bir erkek sesine dönüşüyordu.
-Hüso, Hüso! Bok böceği uyansana!!
Hüso korkuyla gözlerini açtı. Hemen yüzüstü dönüp kusmaya başladı. Kız sanki güzelliğiyle onu boğmuştu.
-Bu sesi tanıyorum. Sato!
-Bir sene daha yaşa, sonra ölüm meleğinle fingirdeşirsin, lanet sapık bok böceği!! Kıhahah, ben olmasam bu büyü içinde boğulup ölecektin!
Hüso ağzındaki kusmukları sildi.
-Büyü mü?
-Evet, hepsi birer büyüydü. O kız senin en derin arzularının bir yansımasıydı. Fakat benim gözümden kaçar mı?
-Kaçmaz. Saol, Sato. Tam bir basur ağrısısın, ne görürsem görüyorsun, tuvalete her gittiğimde benimle dalga geçiyor, "öyle" rüyalar gördüğümde bütün gün yüzüme vuruyorsun. Her zaman senin tarafından izleniliyor olmanın paranoyasını yaşasam da bana her zaman yardım ediyorsun. Fikirlerin de hep doğru çıkıyor.
-Kıhahah, ne sandın, yarrağım?! He bu arada, o koca götlüler de büyüydü. Daha önce fark etsem öldürmekten korkmamanı söylerdim. Ve o kadar usta bir büyücü tarafından yapılmışlar ki büyüyü yapan benim seni o kızın güzelliği içinde boğulmanı engelleyeceğimi de biliyordu.
-Peki o zaman neden böyle bir işe girişti ki?
-Büyük ihtimalle benim mührümü incelemek için. Beni kendi içine mühürlemek için kullandığın büyünün kaynağı o pavyon kafalı kaşar Ignis. Yani Ignis ölürse büyü yok olur ve ben özgür kalırım.
Hüso sinirlenmişti.
-Hey, onu öldüremezsin! Neden mühürlü olduğunu unutma, kafana eseni yapıyorsun.
Sato kendi kendine düşündü. Hüso ölürse o da ölürdü. Hüso konuşmaya devam etti.
-Sen nasıl benim her düşündüğümü duyabiliyorsan ben de senin her düşündüğünü hissedebiliyorum. Tüm planlarını bilirim, Sato!
-Tamam, tamam. Çok zaman kaybettik. İbo'ya uç.
-Ah!
Hüso hızla İbo'yu aradı. Onu bulmuştu. Yerde oturuyordu. Hemen ayağa kalktı. Hüso heyecanla sordu.
-Uyumadın değil mi?!
Hüso, İbo'nun suratını görünce dehşete düşmüştü.
-Olamaz, betin benzin yerine gelmiş! Uyumuşsun.
İbo kahkaha attı. Ve elini tutuşturdu.
-Muhuhahah, uyur muyum be?! Daha çifte Pandemonium Ateşleyicisi atacağız!!
Hüso da elini tutuşturdu. İbo'yla kutlama yapmak için el çakıştırdılar. İbo saçları yanacak diye korktu. Birlikte güldüler. Hüso heyecanla bağırdı.
-Haydi dövüşmeye, dövüş, dövüş!!
İbo da zıplayarak Hüso'yu takip etti. Efsuna odasındaki büyülü küreden hoş bir duyguyla onları izliyordu.
-Ne kadar kanlı dövüşlere girseler de, hala küçük çocuklar gibi şenler. Ah, acınası İbo, bu küçük macera bile seni bu denli mutlu ediyor. Başkalarının maceralarını ve hayallerini dinlemekten kendi hayallerini bile kuramamışsın. Bu senin Hüso'dan farkın işte. Hüso gerçekte asla olamayacak bir kız düşlerken senin düşün yoktu. Önünde olanı gördün sadece. Rüyalarından uyanıp kendi maceralarını yaşman dileğiyle, yolunuzu kısaltıyorum. Yorulmayın oğullar, önünüzde yorucu bir macera var...
İbo ve Hüso o çok istedikleri Çifte Pandemonium Ateşleyicisi'ni gerçekleştirebilecekler miydi?

Battland Maceraları Vol. 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin