2

492 25 27
                                    

   "Seni evine bırakayım?"

  Gözlerimi, diktiğim denizden çekip onun gözlerine çevirdim.

  Ne zamandır burada yan yana oturup denizi izliyoruz bilmiyorum ama güneş çoktan batmıştı ve burada güneşin batışını izlemek bir başkaydı.

  Karanlık çökmüştü. Telefonum bir kaç kez çalmıştı. Ama ne ben açmıştım ne de o açmamı söylemişti. Not defterimi yan tarafımdan alarak, kalemimi üzerinde gezdirdim ve ona uzattım.

  'Git sen'

  Yazdığımı okuduktan sonra kaşlarını çattı ve öfkeli nefesler almaya başladı.

  "Ha gideyim de gecenin bu vaktinde itin kopuğun yemi ol!"

  Ne? Ne diyordu bu çocuk? Ne itinden, ne kopuğundan bahsediyordu? Kimdi ki o? Neyimdi benim?

  Not defterimi öfkeyle elinden aldım.

  Kolları damarlı mıydı onun?

  Neyse konumuz şu an bu değildi.

  O ne sıfatla bana nutuk çekebiliyordu. Kalemimi defterimin üzerinde gezdirdim ve adeta kucağına fırlattım. Sinirlenmiştim.

  'Ne diyorsun sen ya? Ne itinden! Ne kopuğundan bahsediyorsun?  Neyimsin ki sen benim?  Kendi başımın çaresine bakarım ben! Kimseye ihtiyacım yok! Hele ki tanımadığım bir kişiye hiç yok!'

   Yazdıklarımı okuduktan sonra, gözlerini kapatarak derin bir nefes verdi. Sanırım yaptığı öküzlüğün farkına varmıştı.

  "Haklısın. Senin hiç bir şeyin değilim. "

  Ah! Gitti yine en olmadık yere takıldı, bu çocuk gerçekten..değişikti.

  Gözlerini gözlerime dikti ve yapma bir kızgınlıkla konuşmaya başladı.

  "Ama senin yüzünden ilk günden okulu ektim. Bence seni evine kadar bırakmam için yeterli bir sebep." Diyip gülmeye başladı.
 
  O nasıl bir gülüştür Yarabbim?

  Sahi, neden peşimden gelip de ilk günden okulu ekmişti ki. Ona çarptığımda, yoluna devam edip gidebilirdi ama o peşimden gelmişti. Bunu ona sormaya karar verdim. Kalemimi tekrar defterimin üzerinde gezdirip ona uzattım.

   'Neden peşimden geldin?'

  Yazdıklarımı okuduktan sonra kaşlarını çatıp alt dudağını yaladı. Sanki o da cevabını bilmiyormuşçasına başını denize çevirdi. Bir kaç saniye gözlerini denizde gezdirdikten sonra tekrar siyahlarını yeşillerimle buluşturdu ve dudaklarını araladı.

  "Neden olacak? Okulu ekmek için iyi bir fırsattın bende bu fırsatı kaçırmak istemedim."

Ciddi miydi bu? Resmen beni okulu ekmek için bir araç olarak mı görüyordu? Aman ne hoş!

"Neyse hadi inat etme de evine bırakayım seni. Annen baban merak eder."

  Sözlerini bitirdiğinde vücudumu büyük bir öfke sarmıştı. Benim babam yoktu! Hiç bir zaman da olmamıştı!

  Öfkeli nefesler alırken birden ayaklandım ve sahilden uzaklaşmaya başladım. Arkamdan seslendiğini duymuştum. Ama durmadım.

  "Hey! Ne oldu şimdi? Neyse beklesene beni!"

  Arkamdan gelen adım sesleriyle peşimden geldiğini anladım. Kısa bir süre sonra yanımda yürümeye başlamıştı. Yüzümde bakışlarını hissediyordum ama karşılık vermiyordum.

KEKEME KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin