17.Bölüm

2.2K 120 68
                                    

Karanlık siyah
Kan kırmızısı
Saf beyaz...

Fethi'den Anlatım

Eylem'i yatağa yatırıp dolaptan kıyafetlerini aldım. Önce pembe iç  çamaşırlarını üzerine giydirdim. Pembe pijamasını da giydirdim. Kucağıma alıp pufoya oturttum. Saç  kurutma makinesini fişe takip çalıştırdım. Eylem'in saçlarını bir yandan kurutuyor bir yandan da tarıyordum. Saçlarını kurutup saç kurutma makinesini fişten çıkardım. Eylem'i tekrar kucağıma aldım. "Çok üşüyorum." Oda gayet normaldi. Eylem'i yatağa yatırdım. Dudaklarımı alnına bastırdım. Eylem yanıyordu. Ateşi vardı. Üzerinde ki pikeyi üstünden almamla kollarını bana doladı. "Çok soğuk." Kendinde değildi. Bunu anlamak zor değildi.

Zorla masum bir kıza sahip olmuştum ve cezasını çekiyordum. inanmalıydım. Saf ve masum olduğuna inanmalıydım ama ben ne yapmıştım? Sürtük demiştim. Yetmezmiş gibi onu da diğer fahişeler gibi yatağımda inletmiştim. Taa ki masumluğu ortaya çıkana kadar zevk almıştım sonrası ise vicdanımın sesi...

"Fet-Fethi...çok...üşü-üşüyorum..soğuk çok soğuk." Demesiyle Eylem'i tekrar kucağıma aldım ve banyoya soktum. Duşa kabinini açıp Eylem'i kucağımdan indirdim. Ilık suyu açtım. "Çok...soğuk." Demesiyle duşa kabinine girdim ve Eylem'i sarmaladım. Küçük bedeni kollarımın altında titriyordu. "Üşü-üşüyorum." Kollarımı daha sıkı sarmaladım. "Sana inanmadığım için...kendime kızıyorum." Tekrardan Eylem'i kucakladım ve banyodan çıkardım. Islak kıyafetlerini çıkardım ve havluya sardım. Dolabından iç çamaşırlarını elime aldım. Ve Eylem'e giydirdim. Pijamalarını üzerine geçirdim. Saçlarını da hızlıca kurutup yatağa yatırdım. Üzerimde ki ıslak kıyafetleri çıkardım ve havluya kuruldandım. Dolaptan kıyafetlerimi aldım. İç çamaşırımı giydikten sonra siyah şortumu ve lacivert tişörtümü giydim. Saçlarını kurutup Eylem'in yanına gittim. Dudaklarımı alnına bastırdım. Ateşi az önce düşmüştü ama tekrardan çıkmış. "Sikeyim ben böyle işi." Diyerek Eylem'i kucağıma aldım ve hızla odadan çıktım. Bahçe kapısına geldiğimiz de Eylem boncuk boncuk terlemeye başlamıştı. "Fatih çabuk arabayı getirin lan." Diyerek beklemeye başladım.

Kısa sürede BMW i8 mavi arabamı getirdi. Hemen Eylem'i arka koltuğa yatırdım ve sürücü koltuğuna geçtim. "Fatih yarın sabah Banu'ya söyle Eylem için kıyafet hazırlasın. Sende hastaneye gelmeden önce bana giyecek bir şeyler getir." Diyerek gaza körükledim. "Daha intikamım bitmedi sakın yaşamaktan vazgeçeyim deme. Canını yakarım. Her gece ayakların ve çok soğuk oluyor zaten...orada çok üşürsün. Gideyim deme." Sonlara doğru kısılan sesimle Eylem'e bir şeyler söylüyordum. "Ba-ba...ba-ba...se-ni...öz-le-dim." Eylem babasını kaybettikten sonra yurt dışında yaşamaya başladığını biliyordum. Türkiye'ye ilk geldiğinde az kalsın tecavüze uğruyordu. Onu kurtarmıştım. Yararlanmıştım. Sonra onun aradığım kız olduğunu öğrendiğimde beslediğim intikamım fazlasıyla büyümüştü. Abisini öldürmüştüm. Gözlerim kıpırdatmadan ama yine hırsımı alamamıştım.

Hastanenin önünde durup arabadan indim ve hızla arka koltukta yatan Eylem'i kucaklayıp hastanenin acil kısmına girdim. Gelen sedye yatırıp müşahade odasına alına Eylem'in kapısında bekledim. Birkaç dakika sonra Fatih elinde küçük çanta ile yanıma geldi. "Abi kıyafetler." Diyerek çantayı bana verdi. Oturduğum sandalyeden kalkıp üzerimi değiştirmek için gideceğim sırada Fathi yanıma geldi. "Şey bir...bir de abi..." Sinirliydim zaten bir ağzında laf geveliyordu piç. "Doğru dürüst anlat sikik." Diyerek yumruğu gözüne geçirdim. "Abi barda kasıtlı olarak kavga çıkmış. Casperin adamları olduğunu düşünüyoruz. Kavga çıkaranları depoya götürdük."

"Sikicem lan ben bu adamı. Benim mekânımda kasıtlı kavga çıkarmak ne demek lan? Depodakilerle bizzat ben ilgilenicem şu sikik hastane işi bitsin önce. Sonra da o Casperi seceresini sikmeyen Duman değil. Onun seceresini sikicem." Sinirle yanımda ki hastane koltuklarına tekme atmıştım. "Başka bir şey var mı Fatih?" Sorumla Fatih başını iki yana salladı. "Yok abi ama adamlar konuşacak türden değillermiş." Dudaklarım iki yana kıvrılmıştı. "Sıkıntı yok bizde onları hayalet yaparız bizim asit havuzunda." Diyerek hızlı adımlarla wc girdim. Ve üzerimdekileri çıkardım. Fatih'in getirdiği. Siyah pantolonumu ve siyah tişörtümü giydim. Hızla çıkıp müşahade odasının kapısına geldim. Aynı yerime oturup. Birden telefonumun melodisi kulağımı sikmişti. Arayan kişi ile oturduğum sandalyeden kalktım. "Alo Fethi oğlum nasılsın?" Dedemin sesiyle gözlerimi devirmiştim. "Iyiyi dede sen nasılsın?" Yalan sorduğum soruyla bu konuşmasının bir an önce bitmesini istiyordum. "Fethi babaannen seni çok özledi ne zaman geleceksin oğlum  Izmir'e?" Sıkıntılı bir nefes alıp verdim. "Yoğun işlerim var dede. Önümüzde ki ay belki gelirim. İşim var. Bir iki saat görüşürüz." Diyerek cevap vermesini umursamadan telefonu kapattım. Bu nerden çıkmıştı şimdi? Haberler desen onlar çıkmadı ama...Nazlı. Bu sefer seni bitirdim Nazlı.

"Fethi Bey, Eylem Hanımı tam zamanın da getirmişsiniz. Ateşi 40.3 neredeyse havali geçirecekmiş. Şimdi serum taktık birkaç güne kendine gelir." Doktor açıklama yapmasıyla rahat bir nefes aldım. "Şimdi odaya alıcaz yanına gidebilirsiniz." Diyerek yanımdan uzaklaştı.

Yorgunlukla kendimi odada ki ikili koltuğa attım. Eylem koluna serum bağlanmış uyuyordu. Cebimden telefonumu çıkarıp Serkan'ı aradım. İlk çalışımda açtı. "Serkan! Nazlı uçağa bindi mi?" "Evet abi bindi." Demesiyle yattığım koltuktan doğruldum. "Orçun piçini depoya kaldırın. Geliyorum." Diyerek  telefonu kapattım ve koltuktan kalktım. Eylem'in yanına gidip dudaklarımı alnına bastırdım. Ateşi az da olsa düşmüştü. "Şimdi ceza zamanı Nazlı KULAKSIZ sen benim olana hem dokundun hem de laf ettin. Sana zarar vermem ama sevdiğine zarar veririm. Kardeşim olman sadece bedenine zarar vermemi engeller ama sevdiğinin bedenin de güzel izler bırakıcam." Dişlerimin arasında tıslar gibi çıkmıştı. Hızlı adımlarla odadan çıktım.

"Hoşgeldin Orçun piçi." Diyerek tüm sinirimle sol elmacık kemiğinin üstüne yumruğumu geçirdim. "Çok yanlış bir kadını sevdin orospu piç." Elime aldığım bıçağı sağ göğsünden boyunca derin bir çizik attım. Acı dolu çığlığı depoyu doldururken elimdeki bıçağı bu sefer bacağına geçirdim. "Sen kimsin ki Nazlı KULAKSIZ'ı sevebilme cesaretinde bulundurursun lannn sikik beyinli." Bu sefer bıçağı omzuna geçirdim. "Suyu getirin." Diyerek depoda kükredim. Elime önce eldiven taktım ve asitlerin bulunduğu yere gidip sülfirik asidini elime aldım. Elimde ki sülfürik asidini kesik olan bacağına dökmemle depo da acı dolu çığlık yankılanmıştı. Bense bundan zevk alıyordum. Birkaç dakika sonra bacağında kesik yer çürümüş ve kemiği belli olmuştu. Elime çekiç alıp kemiğini sert bir şekilde vurmamla kemiği parçalara ayrılmıştı. "Abi Su." Fatih'in getirdiği kaynatılmış suyu Orçun denen oropunun başından aşağı döktüm. "Sakın boyundan uzun birini sevme." Diyerek kulağına fısıldadım ve belimde ki silahı çıkarıp beyni patlattım. "Üzgünüm Nazlı sen benim canımı yaktın bende senin canını yaktım."

Eylem'den Anlatım

"Her yer kan kırmızısına boyandı baba. Burası karanlık ve soğuk. Senin masum kızın değilim artık baba. Masumluğumu aldı benden senin küçük kızın artık oğlunun katilinin kadını. Çok soğuk üşüyorum. Benim ellerim ve ayaklarım ısınmaz ve burası çok soğuk. Ruhumu öldürdü ve bedenimi bedenine esir etti. Kan kırmızısına boyandı karanlık. Karıştı şu üç renk birbirine karanlık siyah, kan  kırmızısı,saf beyaz. Acı çekiyorum karşısında ve o bundan zevk alıyor. Üşüyorum! Korkuyorum! Bedenim esaret altında! Ruhum ölüyken, bedenim ayakta. Küçük masum kızın ölüyor ama bunu gören yok. Herkes kör oldu!...

@deli1534
Ithafen


Benim İçimdeki Sevgiyi Bul  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin