"Bunu burda bitti sanma bebeğim öcümü çok pis alacağım merak etme." Dedikleri ile kıkırdamış ve yatakta rahat bir pozisyon bulup yatmıştım. Babacığım ise kendini yanıma atmış ve kollarını belime dolamıştı. Bir süre konuşmadan birbirimizi izlemiştik. Ne kadar orda öyle yattık bilmiyorum ama annemin kapının arkasından seslenen sesi ile gözlerimi babacığımdan ayırmış ve kapıya dikmiştim."Jimin kapıyı neden kilitledin ?" Gözlerim şaşkınlıktan büyürken babacığımında benden farkı yoktu. Acele ile yataktan kalkmış ve üzerime bir şeyler geçirmiştim. Doktor Min'ede kıyafetlerini uzattığımda hızlıca üzerini giyinmiş ve bir yere saklanmasına yardım etmiştim. İlk önce yatağın altına saklanmaya çalışsada eğer annem bir şeyleri anlarsa bakacağı ilk yer orası olduğu için onu engellemiştim. Dolaptı olmazdı ikinci bakacağı yerde kesin orası olurdu. Gözüme kitaplığın tozlu ve okul eşyalarımın dolu oldu duvar ile arası takıldığında hemen Doktor Min'i oraya sürüklemiştim. Zor zoruna oraya girmesini sağladımda etrafı derin bir nefes alıp camı açmış ve biraz yatağı toparlamıştım.
Annem hala kapının arkasından bana seslenmeye devam ediyordu. En sonda sesi titrek ve endişeli çıktığında oyunculuğumu konuşturarak kapıyı açtım. Annem kapıyı açar açmaz kollarını bana doladığında bende hafifçe kollarımı sarmıştım.
"Neden kapıyı kilitledin ki bir şey oldu sandım." He birde bunu açıklamak vardı.
"Sadece rahatsız edilmeden uyumak istemiştim ama demekki bu bile rahatsız edilmemi engellemiyormuş." Oyuncu bir şekilde gözümü kaşıyıp konuştuğumda annem beni kendinden uzaklaştırmış ve saçlarımı dağıtmıştı.
"Sen şimdi annenimi suçluyorsun." Dedikleri ile Kıkırdamış ve yatağıma ilerleyip oturmuştu. Odayı bir kaç kere kokladıktan sonra yüzünü buruşturmuş ve gözlerini odanın her tarafında dolaştırmıştı. Yaptıkları benimde havayı koklamama ve odada gözlerimi gezdirmeme neden olmuştu. Bir süre gözleri odada dolaşmış ardından gözlerimin içine dikmişti gözlerini.
"Jimin sencede içerisi biraz tuhaf kokmuyor mu?" Yakalanma korkusunun etkisiyle bir süre kalbim sıkışmış ardından bir şeyler uydurmuştum.
"Uzun süredir havalandırmıyordum o yüzdendir camları açtım zaten ben birazsan geçer. Anne ya ben acıktım bir şeyler hazırlasan." Gözlerini kısarak tepkilerimi izlediğinde boncuk boncuk terliyordum. Gözlerini gözlerimden ayırdığında yataktanda kalkmış ve bir şeyler hazırlamak için alt kata inmişti. Derin bir nefes verip kendimi yatağa bıraktığımda Kitaplığım arkasındanda derin bir nefes veriş sesi gelmişti. Hemen kalkıp kitaplığa yöneldiğimde kitaplığı kaydırmış ve Doktor Min'inde çıkmasını sağlamıştım.
Çıktığında kendisini yatağa sırt üstü bırakmış ve mırıldanmıştım.
"Yakalanacağız diye çok korkmuştum ama iyi oynadın." Bende kendimi yanına atıp kollarımı beline doladığımda Doktor Min'i burdan nasıl çıkaracağımızı düşünüyordum. Annem uyuyana kadar onu burdan çıkaramazdım. Üst kat olduğu için camdanda çıkamazdı. En iyisi annemin yatmasını beklemek ve gece gizlice evden çıkmasını sağlamaktı
...
Annem masaya son tabaklarıda yerleştirdikten sonra kendimi en yakın sandalyelerden birine bırakmış ve masayı incelemeye başlamıştım. Masadaki tabak sayısı dikkatimi çekmişti biz üç kişi değildik ki. Annemde bir süre bana ve masaya baktığında sormadığım sorunun cevabını vermişti."Litfen git ve Doktor Min'ide çağır Jimin." Şaşkınlık ile gözlerim ve ağzım aynı oranda açıldığında anneme nasıl anladığını sormak istemiştim.
"Bu konuyu yemekten sonra konuşacağız o yüzden şimdi git ve Doktor Min'i çağır." Hızlı bir şekilde masadan fırlamış ve koşarak merdivenleri tırmanmıştım. Odaya girdiğimde Doktor Min'i yatağın üzerinde görmem ile adımlarımı oraya yönelmiştim.
"Annem *nefe* annem anlamış *nefes* seni aşşağıya yemeye çağırıyor ve bu konuyuda yemekten sonra konuşacakmışız." Nefes nefese konuştuğumda Duydukları ile aynı benim yaptığım gibi gözleri ve ağzı şaşkınlık ile açılmış ve bir şey dememişti. Bir süre birbirimize bakmış ardından olabildiğince yavaş adımlarla mutfağa adımlamıştık. Annem çoktan masaya oturmuştu. Bizi görmesi ile kafasını tekrar tabağına döndürmüş ve bizde sessizce yerlerimize oturmuştuk.
Yakalanmanın verdiği korkuyla tir tir titriyordum. Aslında yanındaki başka biri olsa annemin ne dediğini bu kadar umursamazsım ama Doktor Min benim yüzümden bu haldeydi ve hissettiğim suçluluk duygusuna engel olamıyordum.
———
Yemekten sonra annemin oturma odasına gidip teklikoltuğa yerleşmiş ve bizde peşinden gidip diğer koltuklara karşı karşıya olacak şekilde yerleşmiştik.
Annem bir süre sessiz kaldığında arada Doktor Min ile birbirimize bakıyor ve birbirimize bir şeyler anlatmaya çalışıyorduk. Annem en sonunda derin bir nefes verdi ve bize direk aklındaki soruyu sordu.
"Bu olay ne zamandan beri devam ediyor?"
"Fazla olmadı" kafamını kucağımdaki ellerimden kaldırmadan mırıldandığımda annemin beni duyduğundan bile şüpheliydim.
"Ah inanamıyorum ya ben burda çocuğuma bakması tedavi etmesi için para veriyorum ona güveniyorum ve arkamdan çevirilen işlerede bakın"
"Üzgünüm Bayan Park" Doktor Min'de kısık sesle mırıldandığımda kendimi kötü hissetmekten alıkoyamıyordum.
"Üzgün olmalısınız zaten Bay Min ve jimin beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim."
"Anne üzgünüm tüm suç benim Doktor Min'in bir suçu yok ben istedim onu ben tehdit ettim. Lütfen anne ona bir şey deme." Dediklerim ile annemin bakışladı bana dönmüş ve hayal kırıklığı ile bakmıştı.
"Doktor Min işiniz burda bitmiştir ve Jimin yarın için biletleri alıyorum artık burda durmamızın bir anlamı yok."
Doktor Min eğilerek selam vermiş ve kalktığında bir süre gözlerimin içine bakmıştı. Bana sorun yok derecesine gülümsediğimde gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Biraz daha birbirimizin gözlerinin içine bakmış ve sonrasında Doktor Min evi terketmişti. Biz hala annemle yerlerimizde dururken annem telefonunu almış ve çoktan bilet ayarlamaya başlamıştı.
"Anne nasıl anladın." Hafifçe kıkırdamış ve gözünü telefondan ayırmamıştı. Kıkırdaması daha çok sinirden çıkmış gibiydi.
"Bay Min'i daha iyi saklamalıydın Jimin camdan yansıması gözüküyordu ayrıca o kokunun havasız olduğu için olmadığını biliyorum." Bir süre daha telefonda bir şeylere bakmış ve ardından ayaklanıp tekrar konuşmuştu.
"Yarına biletleri aldım şimdi git ve eşyalarını toplamaya başla." Bir şey dememe izin vermeden mutfağa yönelmiş ve toplayamadığı yemek masasını toplamaya başlamıştı.
Bende hızlı adımlarla tekrar odama çıkmış ve kendimi yatağa bırakıp ağlamıştım. Bir daha onu göremeyecek olmamı düşünürek dahada üzülüyor ve ağlamam şiddetleniyordu.
———
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʙᴀʙʏ ʙᴏʏ ☽ ʏᴏᴏɴᴍɪɴ
Fanfiction☽ BoyxBoy Min Yoongi işinde başarılı bir psikologtu. Park Jimin ise bir hasta (!)