Lisa'dan;
Son yaşadıklarımdan sonra sanki önceden düşündüğüm yetmiyormuş gibi her saniye Jennie'yi düşünüyordum. Bu ne kadar doğru olabilir ki? Korelilerden almak istediğim bir intikam varken nasıl bir koreliye karşı duygular besliyor olabilirim?
Bu çok yanlış bu bana büyük bir engeldi. Ama elimden gelen bir şey yoktu. Kendimi ondan uzak tutmak istesem bile sanki o mıknatıs bense bir metal gibiydim. Kokusu, sesi, gülüşü, vücudu her şeyi beni kendine çekiyordu. Kendime engel olmuyordum. Benim neden Kore'de olduğumu bilse kesinlikle şikayet ederdi. Belki yüzüme bile bakmazdı ama benden nefret edeceğini adım gibi biliyordum.
"Sen aşık olmak için hem suçlu hem küçük hem de kendi ülkenden başka bir ülkede ajanlık yapam yapayalnız savunmasız bir kızsın. Yakalanırsan öleceksin. Bunları bile bile nasıl bir kadına aşık olup onun hayatını kendi cehennemine çekersin?"
Görevimiz bittiğinde Kore'ye dönmek için yola çıkmışken aklımdan geçen şeylerin beynimi yaktığı yetmiyormuş gibi sırtımdan aldığım yara canımı fazlasıyla yakıyordu.
Kore'ye geldiğimizde orada çoktan akşam olmuştu. Askeriyeye geçmemiz için komutan servis göndermişti. Servise binip yola çıktık. Çok sürmeden servisten inip askeriyenin kapısına doğru yürümeye başladım.
J; Kedicikkk!
L; Jennie?
J; Şükürler olsun.
Koşarak boynuma sarıldığında kendimi tüm yorgunluğumu unutmuş halde buldum. Gözlerimi kapatıp anın tadını çıkaracakken Jennie'nin elli sırtımdaki yaraya değdiğinde ağzımdan küçük bir inilti çıkmıştı.
J; N-ne oldu? Yaralı mısın yoksa?
L; Hayır hayır bir şeyim yok gelirken bir yere çarptım.
J; Yalan söylüyorsun bakmama izin ver lütfen.
L; Jennie gerçekten gerek yok çok yorgunum eşyalarımı odama bırakmam lazım.
J; Bekle bir dakika.
Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Telefonu eline alıp birine mesaj attı. Sonra kapatıp bana döndü.
J; Biraz daha bekle.
Arkamızdan koşarak gelen Bobby elimdeki eşyaları alınca neler olduğunu anlamaya çalışıyor fakat başarısız oluyordum.
L; Ne yapıyorsun sen?
B; Eşyalarını odana bırakacağım.
L; Bunu kendim yapabilirim.
J; Hayır yapamazsın sen benimle geliyorsun. Bobby senin eşyalarını bırakır.
L; Nereye ve neden?
B; Sevişmeye çünkü Jennie azmış.
J; Bobby!
B; Şakaydı.
L; Hem siz ne ara numaralarınızı aldınız?
B; Sana ne uzatma da git artık. Size iyi eğlenceler kıps ;)
J; Hadi iyi geceler...
Jennie kolumdan tutup beni arabasına bindirdi.
J; Bana gidiyoruz.
L; İyi ama neden?
J; Ben ve keyfim öyle istedi.
L; Ben ve keyfim hala nedenini soruyor.
J; Yarana bakmam lazım.
L; Önemli değil demiştim.
J; Ben de bakıcam demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love Is An Agent // JenLisa
Fanfiction"Madem aşıksın bana ama aşkımız gizlilik gerektiriyor gizlilik senin en iyi yaptığın iş değil mi? Öyleyse bana sadece sevgini bahşet gerisini bana bırak, bırak ki seni ve aşkımızı özgürlüğe kavuşturmak için her şeyi yapayım. Mesela gel kaçalım burad...