elinden tutabilmek değildi asıl maksadım
maksadım ki
bir iki sözüne tutsak
ve maksadım ile ben
bir iki sözüne tutsaktımzamanında bilemedik çoğu şeyi
çoğu şeyin geldiğini, gittiğini
en çok da gittiğini
eninde sonunda gittiğini
zamanında göremedik ufuk çizgisini
zamanında kırılmadı ışıklar
ki kırılsalardı
gökkuşakları saçacaklardı etrafa bir, ikimaksadım ki ellerine bakar
bir iki gökkuşağına benzeyen gözlerine
güneş doğdukça ölüme gidip
güneş battıkça ölümden gelince
maksadım zanneder ki
ellerine bakarama birkaç adım izledim, birkaç adım öğrendim, birkaç adım attım
bir kedi yavrusunu besledim, büyüttüm ellerimle
durdum, izledim
dedim ya, en çok da izledim bir şeylerin gidişini
saçlarım uçuştu, saçlarımı topladım
saçlarım ve bakışlarımla doğru yeri bulamadım
maksadım hep sana baktı
ellerine
gözlerine
sanki doğru yolu bulmuş gibi kandırıp izlerken
senidedim
maksadım ki bir iki sözüne tutsak
sandım ya
ben hep sandım
maksadım ile ben
bir iki sözüne tutsaktım