44. Bölüm: Zemheri kalpler

55 1 0
                                    

Beni hayatından çıkarabilirsin, kalbinden nasıl çıkaracaksın?
Kalbini aklınla yönetebilirsin,
kışı yaza çeviremezsin.
Zemheri aşkın koynunda
hep üşüyeceksin.

****

Kardelen eve gelir gelmez babasını sordu. İçerde kahve içiyordu. Rahatlayarak yanına gitti:
- Aşk olsun baba yokluğumu fırsat bilip yasakları deliyorsun.
- Sadece bugünlük keyif kahvesi. Sende al gel yanıma.

Genç kız dediğini yapıp gelip yanına oturdu:
- Söyle bakalım, dedemle ne konuştun?
- Öyle havadan sudan şeyler. Haliyle bana hala kırgın. Telafi edilmeyecek şeyler var... ama en azından iki çift laf edebildik. Daha fazlasını istemeye hakkım yok. Sende mecbur değilsin kızım. Hastalığımdan dolayı bana yakın...
- Sus baba...
- O kadar acizim ki. Hastalık bahanesi altında sana sığınıyor, seni daha ne kadar yanımda tutabileceğini hesap ediyorum. Bu bir tür istismar biliyo...
- Tamam, yeter. Ben istediğim için burdayım, ama bir daha böyle konuşursan giderim.
- Sustum.

Elini kızının elinin üstüne koydu. Genç kız etrafına baktı:
- Sedef nerde?
- Yukarda, miğdesi iyi değil. Erken yattı.
- Ben bir bakayım.

Yukarı çıkıp kapısını tıkladı. Ses gelmeyince içeri girdi. Ablası yatakta oturmuş salya sümük ağlıyordu. Ne olduğunu sorunca cevap alamadı. Gidip yanına oturdu:
- Abla!

Burnunu çekiyordu:
- Doktor hamileliğin riskli olduğunu söyledi. Bebeği kaybedebilirmişim. Kan değerlerim normalin çok üzerindeymiş.
- Birşey verdi mi? İlaç filan?
- Evet ama çok korkuyorum. Ben bu bebeği çok istiyorum Kardelen. Herşeyden çok. İnanmazsın ama şimdiden onu hissedebiliyorum. Onun için gelecek hayalleri kurarken, onun en iyi imkanlarla doğmasını beklerken şimdi bu olanlar...

Onun ve Cenkin birleşmesini bu gelecek kaygısıyla istiyordu demek. Sadece kendisinin değil, çocuğunun da rahatı için. Genç kız ne diyebilirdi:
- Ah Sedef Ah.

Ona kızamıyordu bile artık:
- Boşuna kendini üzüyorsun. Herşey iyi olacak. Ama böyle kendini harap etmen yanlış. Moralini yüksek tutman lazım. Doktorun söylediklerini harfi harfini uygulamalısın. Kalk hadi.

Onu kaldırdı:
- Bir duş al. Ben yatak çarşaflarını değiştireyim. Sonra sütünü içip mışıl mışıl uyu.

Ablası birden ona tuhaf tuhaf baktı. Sonra yerinde donup kaldı. Kardelen bu halinden korkarak onu kollarından sarstı:
- Sedef.

Sedef genzini temizleyerek:
- Tıpkı annem gibi konuştun.

Genç kız onun kollarını bırakıp kendine yön veremeyerek:
- Ben Dilberi temiz çarşafla yollarım şimdi, sütünü de getirir.

Ablası onu tuttu:
- Özür dilerim Kardelen. Ben daha çocuktum, ne yaptığımı bilmiyordum.
- Evet, on sekiz yaşında bir çocuk. Annesine ihtiyacı olan yedi yaşında bir çocuğu hiç düşünmedin.

Arkasına bakmadan kapıdan çıktı. Kapının arkasında gözyaşları akıyordu. Lanet olsun! Bu nasıl bir acıydı? Sırtında zehirli bir hançer gibi saplanıp kalmıştı. Çıkarsa kanıyor, bıraksa zehirleniyordu. Ama bundan daha kötü acılarda vardı. Cenkin aşkından bir an önce kurtulmalıydı.
Gözyaşını silip telefonu eline aldı:
- Onur, benden bir şans istiyordun ya... Ben hazırım. Yarın buluşalım mı?

Cam kırıkları - KardelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin