•Elgin'in ağzından•
Arabaya bindiğimiz an içimi bir korku sarmıştı, ya gerçekten öldüyse? Ya öldüyse ve bunu benim yaptığım öğrenilirse? Bırakın annemle babamı, Erdem'in bile yüzüne bakamam. Ecemle Mertcana ne anlatırım hem? Kesinlikle onun ölmesiyle bende ölürdüm ama genelde okuduğum kitaplar ve izlediğim filmlerde, vazo kırıldıktan sonra ölünmez, değil mi? Mutlaka bayılmıştır. Beni düşüncelerimden erdemin sesi çıkarttı.
-Bir şey olmayacak merak etme.
- Nasıl merak etmeyeyim? Gözlerimin önünde benim yüzümden yere serildi!
- Hiç birşey olmayacak, merak etme. Ailemin şu dağın arkasında bir kulübesi var. Kimse olmadığına eminim. Sen kendini iyi hissedene kadar orda kalır-
-KENDİMİ NASIL İYİ HİSSEDEBİLİRİM??!! BİR İNSAN BENİM YÜZÜMDEN ÖLDÜYSE BÜTÜN SUÇLU BENİM VE BÖYLE Bİ DURUMDA SAKİN OLAMAM TAMAM MI?!? ONUN YAŞADIĞINI ÖĞRENDİĞİM ZAMANDA RAHATLAMAYACAĞIM AMA YAŞAMASI LAZIM! HAPİSANEDE ÇÜRÜMEK İSTEMİYORUM! AİLEMİN BENDEN NEFRET ETMESİNİ İSTEMİYORUM! ARKADAŞLARIMI KAYBETMEK İSTEMİYORUM! BURAYA SÖZDE RAHATLAMAK İÇİN VE KENDİMİ DÜNYADAN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN GELMİŞTİM, AMA ONUN YERİNE BAŞKA BİR İNSANI DÜNYADAN UZAKLAŞTIRDIM. NE KADAR KÖTÜ BİRİYİM. KENDİMDEN NEFR--
Bağırışlarımı dudaklarıma kapanan dudaklar kesmişti. İlk defa beni öptüğü için kendimi rahatlamış hissetmiştim. Alnını alnıma dayayınca arabanın durduğunu ve ağladığımı fark etmiştim. Sesimin düzeldiğinden emin olduktan sonra konuştum.
- Bunun sinir krizini durdurduğunu nerden bildin?
- Şey, biraz teen wolf izlemiş olabilirim, diyip sırıttı. Bende hafifçe gülümseyip ona sarıldım. neden bilmiyorum ama ona sarılınca, hatta sadece yanında durunca bile kendimi o kadar güvende hissediyodum ki.. sanki az önce hiç yaşanmamış gibiydi. bir saniye... görüntüm giderek bulanıklaştı.
Tekrar netleşince kendimi bir hastane odasında buldum. Mertcan, Ecem ve Erdem, hatta Çağatay bile burdaydı. Yavaşça doğrulup onlara döndüm.
-Bana ne oldu? Tabiki Mertcan durur mu...
- Günaydın uyuyan güzel,pardon uyuyan çirkin mi demeliydim? Kanka o saç ne git öl bence.
- Mertcan bi sus ya diye bağıranda Ecem oldu.
-Beni gördüğün zaman öldürmekle ilgili bişeyler sayıkladın, sonra birden yere düştün. bizde seni buraya getirdik dedi Çağatay. O kadar rahatlamıştım ki. Yani olanların hepsi bir rüyaydı. Erdem köşede sessizce oturmaya devam ediyordu.
-Hadi cadı, seni kendine getirelim dedikten sonra Mertcan beni kucağına aldı. Bende gülerek hafifçe bağırdım. Ecem'de yanımızdan geliyordu. Beni tuvaletin önünde yere bıraktı.
-Seni Ecem'in güzellik dünyasına bırakıyorum diyip yanağıma bi öpücük kondurdu. Sonrada erdemin yanına gitti. Ecem'le ben tuvalete girip kapıyı kapattık.
-Bilirsin kendini senin en iyi arkadaşın sanıyor, ki o benim. Senin için çok endişelendiği için böyle davranıyor. Korkma diye haber vermek istedim, diyip sırıttı ve devam etti
-Hadi seni güzelleştirelim! Çünkü akşam için "bay sessiz" ve sana bi sürprizim var! Bir de Çağatay ve Erdem arasındakileri bizde öğrendik, Çağatay daha hoş gözükebilir ama ben senin yerinde olsam Erdemi seçerdim diyip göz kırptı. Bende gülümseyip cevap verdim.
-Sence bu işler seçmekle mi oluyor diyip kahkaha attım.
- Birileri çoktan aşık olmuş diyip gülümsedi.
- Birine söylersen her akşam sana beddua ederim ona göre diyip göz devirdim o da
-Hadi uzatma yoksa hiçbir zaman hazır olamayacaksın diyip beni badanalı bir duvara dönüştürmeye başladı.
------------------makyajdan sonra----------------------
Aslında o kadar da badanalı olmamıştım.... gayet güzel gözüküyordum. Bu kız tamamen bir yüz ressamıydı!
- Eceeem teşekkür ederimmm diyip boynuna atladım.
- Dur bi gerizekalı, hastane kıyafetiyle dışarı çıkma diyip elime siyah deri bir elbise tutuşturdu. Bende hemen giyinip dışarı çıktım.
Dışarı çıkar çıkmaz Erdem hayranlıkla bana baktı. Mertcan ve Çağatay ise ıslık çaldılar hemen Erdem yanıma gelip kolunu uzattı:-Bu yürüşte size eşlik edebilir miyim?
-Tabi ki.
Ben Erdemin koluna girmiş şekilde hastaneden çıktık ve çok şık bir restauranta gelmiştik ama neden sadece ikimiz vardık.
Ortada gül yapraklarıyla kaplı olan masaya gittik.
Erdem:-Biliyorum seni elde etmek için çok şey yaptım seni öpmek içinde ilk başlarda bu benim için sadece bir oyundu denebilir ama ilerledikçe seninle ilgi olan duygularım arttı.
Yani her sabah kalktığımda aklımda sen yattığımda yine sen hayatımın her anını seni düşünerek geçiriyorum bayıldığında öyle korktum ki anlatamam sana bir şey olcak diye öyle korkuyorum ki hayatımda sadece senin olmanı istiyorum sadece sen artık eski Erdem yok yeni Erdem burada ve sadece seni istiyor sen istemesen bile seni beklemeye hazır ve buradayım sadece sana şunu sormak istiyorum.
Aldığım her nefes gördüğüm her rüya tuttuğum tek el ve öptüğüm tek dudak olur musun?Bu sözlerin hemen sonunda kalktım ve Erdem'in dudaklarına yapıştım ama o karşılık vermedi beni geri itip:
-Yani cevap??
Gülümseyerek:
-Sus ve öp beni şapşal!!
-Bunu sende duymak garip diyip sırıttı. Sonra beni öpmeye başladı, bazen diyorum ki, iyi ki o tuvaletin kapısını açmış...