My Love Is An Agent // JenLisa

Bölüm 25

Jennie'den;

J; Aşkım nikah işlemlerini halledersek geriye tek düğün yerimiz ve balayı mekanımız kalır.

H; O iş ben de hayatım. Sen merak etme.

J; Evimiz de büyük olmalı çocuk için.

H; Çocuğumuz için en iyisini düşüneceğim.

J; Sen çok güzel bir baba olacaksın.

Ona sarılıp gitmesini izlerken kardeşim konuşmaya başladı.

R; Unnie daha çocuk olmadan çocuğu düşünme seviyeniz göz doldurucu doğrusu.

J; Geleceği düşünmek önemlidir. Mutluluğumuz ve huzurumuz için.

(Flashback)

J; Lisaaa! Gelecekte evimiz havuzlu olmalı. Hatta içinde masaj kocaman bir bahçesi olmalı. Sana güzel çiçekler ekerim. Beraber minik minik köpekler alır onları severiz. Kedilerimiz de olur hatta belki çocuğumuz bile olur. Benim bahçemdeki gibi bir hamak kurarız. Herkesten uzak sessiz ama çok güzel bir yer olur.

L; Sen iste ben dünyayı senin ayaklarının altına sereyim. Nasıl istersen öyle yaparız. Merak etme sevgilim.

J; Hastanede falan kuru kuruya evlilik teklifi yaparsan kabul etmem ona göre. Düğünüzüm kumsalda olmalı. Balayına Maldivler Bali falan öyle yerlere gitmeliyiz. Evlat ediniriz iki tane. Mükemmel bir aile oluruz değil mi?

L; Dünyanın en mükemmel ailesi oluruz Jennie Kim. Biz evlenelim gerisi sen ne istersen öyle olacak.

J;Geleceği düşünmeyi biraz abarttım galiba.

L; "Geleceği düşünmek önemlidir. Mutluluğumuz ve huzurumuz için, en doğrusunu yapıyorsun."

J; Çok mutlu ve huzurlu olacağız. Söz mü?

L; Söz.

...)

R; Unnie sen ağlıyor musun?

J; H-hayır aklıma ölen bir hastam geldi. Hayal kurmayı severdi özellikle benimle birlikte.

R; Yaa çok üzüldüm öldü mü?

J; Evet öldü.

R; Kışın bitmesine az kaldı çok mutluyum. 6 ay kaldı değil mi? Hem sizin düğününüze az kaldı hemde arkadaşımın gelmesine.

J; Bu arkadaşını gerçekten merak ediyorum. Nasıl fotoğrafınız bile olmaz.

R; Aslında vardı ama telefonumu değiştirince hepsi silindi. O fotoğrafları çıktı halinde çıkartmadığıma pişmanım.

J; Gelince yenilerini çekerisiniz.

R; Aynennn. Onu tanısan çok seversin.

J; Bakalım merakla bekliyorum.

R;Yani lafın kısası kışı sevmiyorum. Yaz gelsin.

J; Ama her kıştan sonra bir bahar gelir. Kış olmasa o bahar nasıl gelecek?

R; Yani kötü bir şey olmadan iyiye ulaşamayız.

J; Evet öyle.

R; O halde senin mutlu olman için önce mutsuz olman mı gerekiyor?

J; Ben mutluluğu da mutsuzluğu da aynı anda yaşadım.

R; Sana ne kazandırdı?

J; Bana bunları yaşatan insanı.

R; O nerede?

J; Öldü. Ne olursa olsun güzel anılarımı inkar edemem.

R; Ben çok üzüldüm unnie. Sana yeni baharları Han Bin getirecek o zaman.

J; Her bahar geldiğinde içimizde çiçek açmaz. Bana gelecek baharın çiçek açması için lazım olan şey şu anda hayatımda değil. Benim içim onsuz hep kış. Öylede kalacak. Fakat haklısın Han Bin çok iyi bir adam hatta her kadının hayali diyebilirim. İyi gelecek.

R; Unnie sen yine ağlıyorsun. Seni bu duruma getiren şey ne çok merak ediyorum.

J; Aşk.

R; Ölmedi değil mi? Seni terk etti. Sen de içinde öldürdün.

J; Ondan hiçbir haberim yok.

R; Allah onun belasını versin her kimse.

J; Vermesin. Ben acı çektim ama yine de o çekmesin. Zaten bu hayatta kendini yalnız hissediyordu. Yalnızlıktan daha büyük bir acı sevdiğini kaybetmekse bu kişi her ikisini aynı anda yaşamış gibiydi. Bana anlatmıyordu ama bana hep seni annem babam ve ablam gibi görüyorum sen benim ailemsin diyordu. Daha ne kadar acı çekebilir ki?

R; Senin çektiklerini çeksin. O da hastaneden çıkamasın, yemek yiyemesin, uyumasın, sürekli bayılsın, kriz geçirsin. Ne biliyim yüzü hiç gülmesin.

J; Beni sevmiyormuş. Benim için acı çektiğini sanmam.

R; Ya yalansa?

J; Değil.

R; Emin miyiz?

J; Tam değil.

R; Ya o da senin hasretinle yanıp tutuşuyorsa? Acı çekiyorsa?

J; Ömrümün sonuna kadar onu beklerim.

R; Han Bin? Onu sevmiyor musun?

J; Seviyorum. Bu süreçte hep yanımdaydı. Ona borçluyum.

R; Ama aşık değilsin değil mi?

J; Değilim. Ben bu hayatta bir kere aşık oldum. O da beni bırakıp gitti.

R; Pişman mısın?

J; İnan bana bana yaşattığı şeyler mükemmeldi. Onunla yaşadığım her saniye için şükürler olsun. Pişman değilim. Beni bırakana kadar değildim yani.

R; Aşkınızın bu kadar güçlü olduğuna inanıyorsan. Bu kişi ne yapar ne eder seni bulur. Aşk sizi buluşturur.

J; Öyle mi diyorsun?

R; Evet. O gittiğinde ölmüş gibi mi oldun? Yani onsuz bir ölü müsün?

J; O gittiğinde ölmedim ama yaşamakta canımı fazlasıyla yakıyor. Keşke ölseydim diyorum.

R; Aşıksın hala.

J; Ama çok geç kaldı. Evleneceğim.

R; Evlenmeden önce gelirse ve eğer düşündüğün nefret işi yalansa ona dönecek misin?

J; Düşünmeden dönerim. Ama dediğim gibi yalan olduğunu sanmıyorum ve bunca zaman gelmeyen biri şimdi gelmez.

R; Sen hala aşıksın unnie. Mutsuz olmanı istemiyorum. İyi karar ver. Lütfen.

J; Evleneceğim ufaklık. Kararımı verdim, o geri gelmeyecek...

....