3

392 31 32
                                    

  Medya : Kerem ve Mira

*

Onun burada olduğu gerçeğini bir türlü kabul edemiyordum. Bu kadar da olmazdı ama, o kadar şube varken A şubesinde olmak zorunda mıydı?

   Birden bunun bir rüya olduğunu düşünmeye başlamıştım. Ve rüya olup olmadığını anlamak için kolumu sert bir şekilde cimciklemiştim. Sanırım biraz fazla cimciklemiş olmalıyım ki istem dışı dudaklarımdan "Ah'" diye bir inilti dökülmüştü.

  O da dahil herkesin bakışları bana döndüğünde tek düşündüğüm: acaba yerin yarılıp da içine girme ihtimalimin olup olmadığıydı.

  Başımı mahcup bir şekilde önüme eğdiğimde, omuzumda bir el hissettim ve sonra da Hira'nın gülerek söylediklerini işittim.

  "Kızım manyak mısın? Ne diye kendini cimcikliyorsun."diyip daha fazla sırıtmaya başladı. Ona ters ters baktıktan sonra bakışlarımı siyahlarına çevirdim.

  Bana bakarak sırıtıyordu. Her seferinde şu çocuğa rezil olmak zorunda mıydım?

   Bir süre etrafta sessizlik olduktan sonra. Alev konuşmaya başladı:

  "Tam Kerem gelmedi diyecektim kii yine son dakika da yetişti bizim badboy."

  Sözlerini bitirdikten sonra dirseğini sıraya koyup çenesini avucunun içine koydu ve Kerem'e hayran hayran bakmaya başladı. Sanırım az sonra ağzından salyalar akacaktı.

  Kerem hâlâ bana bakıyordu. Bir kaç saniye gözlerimiz kesiştiğinde öğretmenin boğazının temizleme sesiyle ikimizde hızla öğretmene bakmıştık.

  "Evet Kerem. Dün de geç gelmişsin. Ve ilk günde okula gelmemişsin?"

  Kerem sırıtarak cevap verdi.

  "Öyle oldu."

  Hoca başını hafifçe aşağı yukarı salladı. Yüzünde konuyu uzatmama isteği var gibi duruyordu.

  "Peki, geç bakalım yerine."

  Kerem başını aşağı yukarı sallayarak tam yan tarafımdaki sıraya, yani Alev'in yanına doğru ilerledi ve oturdu.Alev sanki piyango çıkmışçasına sevinmişti. Aptal kız.

  Kerem birden bakışlarını bana çevirdi. Dudağının bir tarafını yukarıya doğru kıvırdı.

  Ben ne mi yapıyordum?

  Tabii ki de Alev'e ölümcül bakışlar atıyordum. Resmen Kerem'in belirgin adem elmasına her an saldıracakmış gibi bakıyordu.

  Acaba aralarında bir şey mi vardı? Olabilirdi sonuçta güzel kızdı. Kızıl saçları ona ayrı bir hava katıyordu. Hem o kadar boş yer varken gelip Alev'in yanına oturmuştu. Ah! Ben ne yapıyordum böyle resmen sevgilisini kıskanıyordum. Alev'e diyordum ama asıl aptal olan bendim.

Yaptığım şeyin utançlığıyla,  yüzümü ekşiterek önüme döndüm ve derse adapte olmaya çalıştım.

*

Tenefüs zilinin çalmasıyla öğrenciler dışarıya çıkmaya başladı. Bende Hira'nın lavabodan gelmesini bekliyordum, geldiğinde kantine inecektik.

   Ders boyunca hiç Kerem'e bakmadım. Şu an da ise Alev ona hararetli bir şekilde bir şey anlatıyordu. O ise başı eğik bir şekilde onu dinliyordu arada gülümseyip sonra tekrar geri somurtgan haline dönüyordu. Alev'in arada bakışları Kerem'in dudaklarına kayıyordu ve bir süre orada oyalanıyordu. Kerem'in başı eğik olduğu için görmüyordu.

KEKEME KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin