Medya : Sevmese de oynamış kereta..Kerem♡.
Mazhar Alanson / Ah Bu Ben
*
Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi araladım. Bugün günlerden pazardı ve Hira ile AVM'ye gitmeye karar vermiştik.
Okulda Alev bana ölümcül bakışlar atmaya devam ediyordu. Sanki onu tutan bir şey vardı. Çünkü o bakışların sadece bakış olarak kalacağını sanmıyordum. Doğru zamanı kolladığını düşünüyordum.
Kerem ile de okulda bakışmalarımızdan başka bir şey geçmemişti aramızda. Son attığı mesaj aklımı karıştırmaya yetmişti de zaten.
Esneyerek yatakta doğruldum ve ayaklarımı yataktan dışarı sarkıttım. Aniden kalktığım için gözlerim kararmıştı. Bir süre gözlerim kapalı bekledim. Kendime geldiğimde ayaklandım ve lavaboya doğru adımladım.
Lavobada işimi hallettikten sonra bir şeyler yemek üzere mutfağa indim.
Annem Baş Hemşire olduğu için hep erken çıkardı, akşam sekizden önce de gelmezdi. Ben de artık bu düzene alışmıştım.
Bir şeyler atıştırdıktan sonra mutfağı toparlayıp hazırlanmak için odama çıktım.
Odama girdiğimde gardrobumu açtım. Ne giyeceğime bakarken en az yirmi dakika kıyafetlerle bakıştıktan sonra; siyah darpaça ve beyaz yün kazağımda karar kılmıştım. Askılıktan siyah deri ceketimi de üzerime geçirdikten sonra, saçlarımı düzleştirdim ve açık bıraktım. Telefonumu şarzdan alıp annemden AVM'ye gitmek için izin aldım. Annemden onayı aldıktan sonra Hira'ya yola çıktığımı ve durakta buluşabileceğimizi mesaj attım. Kulaklığımı ve telefonumu ceketimin cebine koydum ve odamdan çıktım.
Dış kapıyı açtım ve ayakkabılıktan beyaz spor ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim.
Durağa doğru yürürken kulaklığımda şarkı dinliyordum ve kendi halimde şarkıyı mırıldanıyordum.
"Ah bu ben kendimi nerelere koysam, saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam, ah bu ben kendimi nerelerde bulsam, çekilsem sahillere hayaller mi kursam?"
Karşıdan gelen Hira'ya el sallarken şarkıyı söylemeyi bırakmıştım. Hira da bana el sallayarak yanıma geldiğinde kısa bir kucaklaşmadan sonra kulaklığımı çıkartıp dudaklarımı araladım.
"G-günaydın."dedikten sonra içten bir şekilde gülümsedim.
Hira bana ayıplar bir şekilde baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Ne günaydını kızım? Saat bir, tünaydın asıl tünaydın!"
Hira'nın tatlı azarlamasından sonra karşılıklı gülümsedikten sonra durağa doğru yürümeye başladık.
Hira açık mavi kot, beyaz salaş t-shirt ve yine pantolonuyla aynı renk olan şişme montuyla çok tatlı duruyordu. Her zaman ki gibi siyah kıvırcık saçlarını açık bırakmıştı. Saçlarının bakımı zor olsada gerçekten saçı çok güzel duruyordu.
Durağa geldiğimizde yaklaşık yarım saat otobüsü bekledik. Nihayet geldiğinde, birlikte otobüse bindik ve en az otobüsü beklediğimiz süreç kadar da yolda geçmişti.
AVM'ye geldiğimizde arabadan indik ve birlikte giriş kapısına doğru yürüdük.
"İlk önce bir şeyler yiyelim. Hamburger?"
Hira'nın bana bakarak söylediklerine başımı onaylar biçimde sallayarak cevap verdim. Birlikte AVM'nin kafesinde boş bir yere oturduğumuzda Hira iki tane hamburger ve kola almıştı. Yemeğimizi yerken bende Hira'ya bilmediği şeyleri anlatmak için doğru zamanı kolluyordum. Bir süre sessiz bir şekilde yemeklerimizi yedikten sonra daha yarısını yiyebildiğim hamburgerimi bırakıp dudaklarımı araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEKEME KIZ
Teen FictionKekemelik, ne kadar anlatırsanız anlatın: anlaşılmaz, yaşanır. Bu kızda bir kekeme : Mira... O hayatındaki zorlukları annesiyle aştı hep. Sanki başka derdi yokmuş gibi nefret ettiği babası yüzünden kekeme bir kız oldu. Birde biricik dostu Hir...