9

79 17 28
                                    


"Senin gökyüzünde hep olacağım."demiştin ya bir keresinde sevgili, tıpkı rikkatli bir beyefendi gibi.Bu kadar güzel, temiz, anlamlı bir cümleyi bana armağan etmiş olman oldukça dikkatimi celbetmiş görünüyordu.Öyle ki tüm gece boyunca bu söz üzerine düşünmüş, nihayetsiz bir sevincin doruklarını yaşayarak bizi tasavvur etmiştim.Silik yüzün her gece olduğu gibi hayallerime konuk olup düşüncelerimi tatlı tatlı okşuyordu.Eğer bunu bilseydin sevgili hiç şüphesiz ne kadar çılgın olduğumu düşünürdün.Aylar önce gördüğüm yüz hatlarını hatırlayabilmek için defalarca hafızamı zorlamama rağmen bundan bir sonuç elde edemiyordum.Belleğimin çekmecesinden sana dair çok az şey çıkartabilmiştim.Yeni çıkmaya başlayan sakalın ve oldukça kısa,siyah saçların...Fevkalade bir ehemmiyetle tüm bunlarda ince bir mana aramaya başladım.

Bu gece aniden aklıma bu söylediğin cümle düştü. Odamın dar penceresinden başımı uzatarak yan yana olan binaların izin verdiği kadarıyla gökyüzünü seyre daldım.Yanlış anlama sevgili.Bu ,sadece bu geceye özel bir şey değildi.Muhtemelen bunu her gün yaptığımı sezen karşı binanın işçileri benim hakkımda ne tasavvurlarda bulunmuştur.

Benim gökyüzüm oldukça yıldızlardan yoksundu sevgili.Bakışlarım yarım,eğik ve çoğunlukla turuncu rengin hükmettiği Ay'a karıştı.Seninle aynı aya bakmak gibi mukavemet edilemez bir arzu doğdu içimden. Nihayetsiz bir teessüfle çenemi avuçlarımın içine yerleştirdim.Gülümsedim sevgili gelmeyişlerine, tutmadığın sözlere ve ağustos günlerine.Bilmem hatırlar mısın beni ağlattığın şu ağustos günlerini.Hayır, aslında serzenişlerde bulunmak veyahut sitem etmek gibi bir amaç gütmüyorum.Pek bir dargın niyazlarda bulunduğumun farkındayım lakin kızgınlığımı ifşa etmekten kendimi menedemiyorum.

Ağustosun herhangi bir gününde buluşacaktık ya hani, en güzel giysilerimle sarmaladım bedenimi.Sonuçta rikkatli,gayyur ve yakışıklı bir beyefendinin yanında solgun durmak yakışık almazdı.Her gece gözyaşlarıma tanık olan müziklerin eşsiz melodisini o gün sevinçle mırıldanmıştım.Sanki tüm şarkılar karşıdaki insanı ağlatma işlevini sayende yitirmiş gibiydi.Nihayetinde o gün anladım ki  şarkıları hüzünlü yapan asıl şey bizdik,ümitsiz aşklardı.Onlar sadece hislerimizin durağıydı,çoğunu dinlerken ifşa ettik acılarımızı.Hülasa o gün beni ağlatan her müziği müstehziyane gülümseyerek dinledim.

Saatlerce içimde vuku bulan dehşet verici bir heyecan yüzünden sakin kalma çabalarım hazin bir neticeyle sonuçlanıyordu.Avuçlarımın içi büyük bir ıslaklığın hakimiyeti altına giriyor ve bu oldukça rahatsız edici gözüküyordu.Alnımda peyda olan birkaç damla endişeli terimle çoktan buluşma yerimize varmıştım.Daha önce cesaret edemediğim bir şeyi yapmayı,sana delicesine sarılmayı arzuluyordum.Saçlarının,parfümünün mest edici kokusunu solumak demek,ciğerlerimin bayram yapacağı anlamına geliyordu.Sen gelene kadar bu eylemi gerçekleştirebilmek için Tanrı'ya defalarca yalvardım. 

Oturduğum köhne bankta olağan dışı bir hareketlenme sezdiğimde bakışlarımı yanımda oturmaya hazırlanan yaşlı bir beye çevirdim.Yanıma senin oturmuş olma ihtimalin acı bir darbeyle ezilirken yüzüm somurtkan bir hanımefendiyi yansıtır şekilde biçimlenmişti.Uzun,beyaz sakallı,gelişigüzel giyinen bu beyefendinin seslenişiyle yüzümü yılların çentik attığı,solgun bir erkek çehresine çevirdim.İşte o zaman bu ilginç beyefendiyi inceleme fırsatı yakalamıştım.Yaşlılığını açıkça ifşa eden parmakları arasında usul hareketlerle tütününü sarmakla meşgul oluyordu.Gözlerini birkaç saniyelik tütünden ayırarak bana baktı ve yılların pisliğinden hasıl olan sarı dişlerini sergileyerek gülümsedi.Lakin ben bu samimi gülümsemeye yakışır bir vaziyette değildim.

"Sigara içmem sizi rahatsız etmez umarım.Yanılıyor muyum küçük hanım?"dedi sigarasını iki dudağının arasına nazikçe yerleştirirken.Rahatsız olmayacağımı belirtir bir şekilde mırıldandım,oysa ne büyük bir yalan söylemiştim.İşte tam bu saniyelerde sen biraz gecikeceğini bildirdin bana.Birkaç saat daha beklemenin beni rahatsız etmeyeceğini söyleyerek onaylamıştım bu cevabını.İçimdeki heyecanın yerine her geçen dakikayla beraber birtakım şüpheler musallat olmuştu.Evvela seni tanıyamamaktan korktum,daha sonra bu aciz korkunun yerini gelmeme ihtimalin ele geçirdi.

Kal Bu Şiirde| TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin