"Jonghun, büyüyünce ne olacaksın?"
Küçük çocuk babasının sorduğu soruyla oynadığı arabayı usulca esmer babasının ayağına koyup ona döndü. "Sen olacayım! Çünkü Yakışıklısın babacıyım~"
"Çok yoruldum hayatım, sonra yapsak olmaz mı?" Sehun, Jongin'i göğsünden ittirerek yatağa oturttu. Uzun süren bir ödül töreninden gelmişlerdi ve, yorgunluktan ölmek istiyordu.
"Beni teşvik ediyorsunuz ama Bay Kim."
"Bir daha desene~" Sehun bu sefer istekle eşinin üzerine çıktı. "Bir daha de, Bay Kim de~"
Jongin eşinin dudağına bir öpücük kondurdu ve üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı.
"İstiyorsan göster bebeğim, göster kendini." Eşini kravatından kendine çekti, az önce uzaklaşmış olan pembe dolgun dudaklar yine karşısındaydı. Dili yaramaz bir şekilde dudaklarının arasından süzüldü ve Sehun'un dudaklarının üzerinde dolandı.
"Siz nasıl isterseniz, efendim." İtaatkar bir kedi misali eşinin sözlerine uydu ve kendini gösterdi.
Beyaz parlak bir ten, her sevişmelerinde tekrar aşık olduğu o adam; ve onun beyaz teni.
Sehun yatağa girdi, Jongin ise onun üstüne çıktı.
"Çocuklar bölmek istemem ama, Jonghyun'unuz ağlıyor. Yani, bugün de sevişemiyorsunuz~" Jongdae usulca ve sessizce açtığı kapıyı aynı şekilde kapattı.
"Göt deliği." Jongin ağlama taklidi yaparak kafasını mindere gömdü.
"Bebeğimizle geleceğim bekle." Sehun, Jongin'in kazağını üstüne geçirerek hızlıca çıktı odadan.
Grup evinde kalmayı sevmiyordu; hem sevişmeleri bölünüyordu, hem de yeniden odalarına gidene kadar minik bebekleri mıncıklanıyordu.
"Baek, Jongin bekliyor gitmem lazım." Yılmış bir şekilde belirtti. "Yorgunum hadi hadi!"
"Hayır."
"Neden?!" Kendini kontrol edemeyip bağırınca bebek korkup ağlamaya başladı. Ah, zavallı Sehun...
Başka ne yapabilirdi ki, o da oturup ağlamaya başladı.
Minik bebeklerini evlat edineli bir ay olmuştu. Şirketleri en sonunda ilişkilerini medyaya vurmuştu ve, çok kötü tepki görmemişlerdi.
Fan kaybetmekten çok, kazanmışlardı. LGBT üyesi olan bir çok insan EXO'yu tanımış ve sevmişti. Daha sonrasında onlar da evlenmiş, bir çocuk evlat edinmişlerdi.
Bebeğini seviyordu, eşini seviyordu ama stresi sevmiyordu.
Şirketinin yaptığı bir iyilik, binbir yorgunluğu beraberinde getirmişti. Bir sürü konser, ödül törenleri, katıldıkları tonlarca program, fan buluşmaları, program arasında bakıcıdan gelen telefon ve eve dönüşleri.
Bu bir ay boyunca neredeyse çocuğunun yüzünü hiç görememişti ve şuan yine hasret gidermiyordu.
"Sehun neden ağlıyorsun? Ağlama tamam, al bebeğini hadi. Ağlama Sehun! Sehun!"
"Bağırmasana çocuk korkuyor ya!" Sehun hıçkırıkları arasından söyledi.
"Ya ne olacak bir yaşına girecek çocuğun, yürür yakında hem. Oh oh, valla yürür he." Baekhyun Sehun'un ağlamasını susturma amaçlı aklına gelen her şeyi söylüyordu.
"Bak küfür ederim, çocuğun kötü kelimeler söyler ilk."
Sehun sustu. Çocuğunu kucağına aldı ve yukarıya çıkıp eşinin yanına oturdu.
"Geldik." Burnunu çekip eşinin boyun girintisine kafasını koydu. Kokusunu içine çekip orada beklemeyi tercih etti.
"Baekhyun mu ağlattı seni bebeğim?"
"Hı hı"
"Ben onun anasını-"
"Ba-" Minik çocuk ellerini eğlenerek Sehun babasının göğsüne vurup ilk kelimesinin, ilk hecesini söyledi.
"Bebeğim?"
"Ba-ba?"
-
"Bir süre ara vereceğiniz doğru mu?"
"EXO gerçekten ara mı verecek?" Sehun stresle başını ovarak hızla arabaya bindi. Siyah gömleğini düzelterek oturduğu yerde sızlandı. Eşinin gelmesini bekledi ve fanlarına dönerek onlara el salladı.
"Evet bir süre ara vereceğiz, malum minik bir bebeğimiz var. Ayrıca amcaları da onunla ilgilenmek istiyor. Sonuç olarak bir süre, ufak bir süre geri dönüş yapmayacağız. EXO-L! EXO'yu ve Jonghun'u sevin~"
Ardından arabaya bindi, "mavi yakışmadı gibi." dedi eşine.
"Hala esmer ve yakışıklısın bebeğim." Sehun, Jongin'i güldürdü ve iyi bir fotoğrafçı bundan çok tatlı bir fotoğraf çıkardı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sonrasında bir fan boğazını yırtacak şekilde bağırdı. "EXO! EXO-L sizi de Jonghun'u da seviyor! Kendinize dikkat edin! Tüm EXO-L aynı anda!"
