GÖLÜN ARKASINDAKİLER

Büyük Düşüş

 Candy gece yine uyuyamamıştı.Uykusuzluğun verdiği sersemlikle birlikte iki katlı eski evinin alt katındaki salonunda televizyonun karşısına geçmiş uzanıyor,düşünüyordu aynı zamanda.''Annesini,babasını,kardeşlerini ve henüz yeni ayrıldığı sevgilisini.Acaba hatamı etmişti hepsine karşı,düşünmeden mi davranmıştı(?)'' Annesi Ellenle araları hiç iyi olmamıştı çünkü Candy hiç uslu biri değildi.Diğer kardeşleri çok akıllıydı.Garbson mühendis,Tomy doktor,Stella eczacı ve Lina mühendisti.Oysa Mühendislik Fakültesine zar zor girmiş ama bitirememişti.Ailesinin en aptal bireyi olmaktan hiç gocunmadı ama bunu hep yüzüne vurduklarını hissetti.Babası Sam,iyi bir adamdı ama Ellenle arası pek iyi olmadığı için kendini içkiye ve kumara vermiş,iflas etmişti.Ellen bunu sürekli yüzüne vurduğu içinde bir süreliğine evi terk etmişti.Birbirlerine zaman verme kararı aldılar.Candynin diğer kardeşleriyse hepsi meslekleri elinde olduğu için ve hiçbiri evli olmadığı için hem annelerine hemde babalarına destek oluyorlardı.Candy bu itilmişliğin verdiği bunalımla birgün annesi Ellenle ciddi bir tartışma yaşadı.

 Ellen:Candy yine nerelerdeydin? Saat sabahın 5'i gece aramadın ve hiç haber vermedin bu nasıl bir sorumsuzluk? Aradığımızda neden açmadın?!

 Candy:Artık 25 yaşındayım bana hesap soramazsın! Biraz sarhoştu ve düşünmeden annesine çıkışmıştı.

  Ellen:Doğru 25 yaşındasın ve hala okulunu bile bitiremedin!Bunlar hep senin sorumsuzlukların yüzünden,bak diğer kardeşlerine.Onlarında eve geç geldiği oluyo ama herzaman sorumlulukları öncelikleri sense bi baltaya sap olamadın,olamazsında!

 Candy:Yeter! Bana onları örnek verip durma ben Candy'im ne Garbsonum ne Tomy ne Stella ne de Lina sen nasıl Ellensen babamı evden kaçırdıysan dırdırınla,bende Candyim beğenmiyorsan reddet evlatlıktan!

 Candy biraz ileri gitmişti bunun farkına vardı ancak geç oldu bütün masa yerdeydi artık,annesi çıldırmıştı.Özellikle babasını evden kaçırdığını söylemesi kadının patlama noktası olmuştu.Candye bir tokat attı ve ''defol gözüm görmesin seni!'' Dedi.

 Candy her ne kadar haşere olsada gururunu ayaklar altına alamazdı ve yukarı çıkıp eşyalarını toplamaya koyuldu.Gürültüye bütün ev halkı indi ancak yaptıkları tek şey annelerini sakinleştirmeye çalışmak olabildi.

   İşte Candy bu yüzden aylık 700 dolara bir ev bulmuştu.Eski püsküydü,eşyalı diye seçmişti bu evi fiyatıda uygundu ve yeni ev düzecek ne vakti ne imkanı yoktu.Evin sahibi ölmüştü ve evle ilgilenen torunuydu.Candy evi kiralamak için gittiğinde biraz ürpermişti ev sahibinin torunuda çok düzgün birine benzemiyordu ama zaten biranda kalkıp gittiği için elinde sadece bir bavul vardı ve fazla incelemeye vakti olmadığı için hemen anlaştı.

     Ev biraz ucra bir köşedeydi etrafı sessiz sakindi.Alt katın ve üst katın ön duvarı boydan boya camdı ve hemen evin önünde küçük bir göl vardı.Ağaçlarla çevrili bir alanda bulunuyordu ev.Bu bazı geceler özellikle bu gece gibi uyuyamadığı gecelerde Candyi ürkütüyordu ama alışmalıydı.

 Şimdi kafasında birsürü soruyla televizyonun karşısına serilmiş uyuyakalmıştı.Sabah şömineden gelen çatırtılarla uyandı,biri odunları Şömineye koymuştu.Bu Candyi korkuttu etrafına bakındığında ayak ucunda ona gülümseyen Lucke vardı.