"I don't need your money"(L.S)

5.

"Louis"

Zayn'in bana seslenmesiyle Harry'le aynı anda silkelenip bakışlarımızı birbirimizden kaçırdık ve sanki suç üstünde yakalanmışız gibi bir panik haline büründük.Zayn gelip Harry'nin önünde durup onu şüpheyle süzdü."Senin burada ne işin var?"

Sinirlenmesi iyi olmamıştı.

"Umm Zayn farkındaysan doğru soru bence bizim burada ne işimiz olduğu,farkındaysan normalde böyle yerlere hiç gelmeyiz ve Niall yüzünden gelmek zorunda kaldık,o yüzden bizim aksimize onun böylesine lüks bir lokantada bulunması çok normal"Zayn kaşlarını çatıp ela gözlerini kısabildiği kadar kıstı."Ah doğru ya onun poposunu bile parayla sildiğini unutuyordum neredeyse"

Ben gözlerimi devirdiğim sırada Harry'nin sesini duymamla hemen ona döndüm."Bak benimle derdinin ne olduğunu bilmiyorum ama en azından daha kibar olmayı deneyebilirsin,doğduğumda varlıklı bir ailede dünyaya geldim diye bana sürekli hakaretler yağdıramazsın"Ovv ortam kızışıyordu ve ben Zayn'i sakinleştirmezsem hiç iyi şeyler olmayabilirdi.

"Kibarlık mı?Hemde sizin gibilere mi?Evet doğuştan varlıklı bir ailede dünyaya gelmek senin suçun olmayabilir ama paranla hava atmak ne yazık ki senin suçun dostum"Harry'nin Zayn'den geri kalmayacağını anlayınca hemen konuşmaya başladım ve Zayn'i balkondan dışarı çıkarmak için kolundan çekiştirdim."Zayn hadi gidelim,yemekler gelmiştir bile ve ben çok açım"

Harry bana anlayamadığım şekilde bakarken Zayn'in küfürleri eşliğinde balkondan ayrıldık ve Niall'ın oturduğu masaya onun yanına gittik.Önündeki tatlıyı gördüğümüzde şaşkınlıkla gözlerimizi büyüttük."Ne ara tatlıya geçtin?"Tabağındaki son lokmayı da ağzına atıp sırıttı."Sanırım yemek konusunda ışıktan bile hızlı olduğumu unuttunuz,ah keşke dünya çapında hızlı yemek yeme yarışması yapılsa ve sonunda büyük bir ödül olsa,o zaman kesin Bill Gates'in servetini bile geçerim"

Zayn yerine otururken mırıldandı."Boş hayaller fabrikasına hoş geldiniz"Ben önüme konulan garip çorbayı incelerken Zayn bir kaşık aldıktan sonra hemen yüzünü buruşturdu."Iyy sanırım zenginler çorba yerine bulaşık suyu içiyor"Zayn gibi midemin ağzıma kadar gelmesini istemediğimden çorbadan hiç içmemeye karar verip önümdeki salatadan bir kaç çatal alıp karnımı doyurmaya çalıştım.

Etrafa göz atarken masalardan birine oturmuş Scott'un adamı Sam'i görmemle içtiğim suyu püskürtüp öksürük krizine girdim."Hey Louis!Bu salak sosyetik yemeklerin olduğu yerde geberip bizi rezil edemezsin,öleceksen kendi çöplüğünde boğulmalısın dostum!"Zayn gelip sırtıma vururken öylesine salak bir cümle kurmuştu ki istesem de ölemezdim zaten.

Zayn'i ittirip kendimden uzaklaştırdım ve sinirle ayağa kalkıp Sam'in yanına ilerledim."Scott'un sana verdiği parayı hiç hak etmiyorsun,çünkü birisini gizli bir şekilde takip etmek böyle olmaz salak şey,kabak gibi ortadasın resmen"Sam üzgün bir şekilde kafa salladıktan sonra telefonunu çıkardı ve biraz bekledikten sonra kulağına götürdü."Eee şey merhaba efendim,malesef Louis beni yakaladı"

Gerizekalı....

"Evet şuan yanımda....tabi hemen veriyorum"Telefonu bana uzattığında oflayarak elime aldım ve olası bir tartışma için kendimi hazırladım."Ne var Scott?"

"Sizin öyle bir yerde ne işiniz var,üstelik az önce Sam seni Harry Styles ile konuşurken görmüş,benden habersiz ne işler karıştıyorsun Louis,derhal eve geliyorsun!"Benimle emir verir gibi konuşması karşısında telefonu suratına kapattım ve Sam'in üstüne fırlatıp bağırdım."Peşimi bırak Sam!Zaten yakalandın diye seni kovması yakındır,onun emirlerine uyarak beni takip ederek hayatını boşa harcama!"

Bağırmamı beklemiyormuş olmalı ki şaşkınca suratıma baktıktan sonra "Peki efendim"diye fısıldayıp masadan kalktığı gibi hızlı adımlarla lokantadan çıktı.Sakinleşmek için önümdeki cam sürahiden su doldurmaya karar vermiştim ki masada hiç bardak olmadığını fark edince küfür edip direk sürahiyi kafama diktim.

Sürahiyi masaya geri koyduğumda bir kaç garip bakışla karşılaşınca hepsine orta parmak çekip Niall ve Zayn'in yanına geri döndüm.Onları paniklemiş bir halde görünce bu sefer ne halt ettiklerini merak etmeden edemedim."Neden kuyruğunu kapıya kıstırmış fare gibi titriyorsunuz,bu sefer ne oldu?"Zayn Niall'a öldürecekmiş gibi baktıktan sonra cevap verdi."Bu salağın bulduğu kupon hesabı karşılamamıza yetmiyor,anlayacağın sıçtık"

Bir bu eksikti...

Garson tepemizde dikilmeye devam ederken Niall sesine şakacı bir ton yerleştirip konuştu."Eee şey bakın bizim bu hesabı ödeyecek kadar paramız yok,yediklerimizi kussak ve buradan hiçbir şey yememişiz gibi gitsek olur mu?"Tanrım neden bu kadar salak bir arkadaşım vardı ki?

Zayn onun kafasına vurduktan sonra ayağa kalkıp garsona resmen kükredi."Bak senin burada sadece çalışan olduğunu biliyorum ama yemekleriniz cidden rezalet ve bu bir kez daha zenginlerin hiç damak zevkinin olmadığını kanıtlar,biz resmen aç kaldık o yüzden bu hesabı ödemeyi reddediyoruz!"

Başımı öne eğip bu saçma tartışmanın son bulması için dua ederken duyduğum tanıdık sesle heyecanla kafamı kaldırdım."Sorun değil Will,onlar benim arkadaşlarım,benim hesabıma yazın lütfen"Garson Harry'nin lafı üzerine ona samimiyetle gülümseyip yanımızdan ayrıldığında sevinçten deli gibi sırıtıyorduk.

"Hepiniz iyisiniz değil mi?Size zor durum yaşattılarsa kusura bakmayın,şimdi bir sorun yoktur umarım"Niall bir anda Harry'nin boynuna atlayıp deli gibi güldü."Seni resmen Tanrı gönderdi,ah hemen bu salakları bırakıp seninle arkadaş olabilirim sanırım"

Harry gülümserken göz göze geldik ve bana göz kırptıktan sonra eliyle lokantanın çıkışını işaret etti."Size lokantanın aşağıdaki bar kısmında bir şeyler ısmarlamak isterim,tabi eğer sizde isterseniz?"Zayn ile benim ne düşündüğümü bile sormadan Niall hemen cevap verdi.

"Çok isteriz!"

*

Zayn kızıl saçlı bir çocuğu gözüne kestirmiş dans edişini izlerken Harry çok fazla gürültü olduğundan kulağıma doğru eğilip konuştu."Şey iş arkadaşım Liam buraya gelecek,sizin için sorun olur mu?"Hayır anlamında kafamı sallayıp gülümseyip ve sebepsiz yere yüzünü incelemeye karar verdim.

Normalde her insanda kusur bulan ben karşımdaki adamda nedense tek bir kusur bile bulamamıştım,yüz hatları estetik bir güzelliğe sahipti,gözlerinin renginde hiç sönmeyen bir parlaklık vardı.Bir iş adamına göre oldukça genç duruyordu.Çok merak ettiğimden daha fazla dayanamadım ve sordum."Kaç yaşındasın?"

"30"

Şaka yapıyor olmalıydı?Benimle kafa buluyordu heralde,benden en fazla iki yada üç yaş büyük dururken aramızda on yaş kadar bir fark olacağını tahmin etmemiştim."A-ama çok daha genç duruyorsun,bence sen kesinlikle yaşını yanlış biliyorsun,ben yirmi yaşındayım ve benden en fazla iki ya da üç hadi bilemedin dört yaş büyük duruyorsun"Tanrım ağzım neden bu kadar çok açılmıştı ki,ne ara bu kadar konuşkan biri olmuştum ben?

"Harry!"Kendi ismini duyup omzumun arkasına baktığında bende gelen kişiyi görmek için arkamı döndüğümde adamın çok tanıdık geldiğini fark ettim.Zayn yan tarafına dönüp adama baktığında alaycı bir şekilde sırıttı."Tanrım sen o dengesiz herifsin,hani bana çarpıp elindeki bütün dosyaları yere çarşaf gibi seren"

Ah tabi ya o adam....

Adının az önce Harry sayesinde Liam olduğunu öğrendiğim adam ortamda sanki bir tek Zayn varmış gibi onu inceleyip elini uzattı."Evet ben o tarif ettiğin kişiyim,Liam ben"Zayn önce onun suratına ardından uzattığı eline baktı."Tokalaşmayı sevmem,sonuçta elini bana uzatmadan önce elini nereye soktuğunu bilemem"

Hepimiz kahkaha atmaya başladığımızda sanki biri beni izliyormuş gibi bir hisse kapıldığımda tahminimde doğru çıktım ve başımı Harry'den tarafa çevirdiğim an göz göze geldik,göz göze gelmemizle ikimiz de kahkaha atmayı durdurup sanki etrafımızdaki her şey yok olmuş gibi birbirimizden başka her şeye bakmayı reddettik.Dudaklarının çevresini yaladığında içimde tarif edemediğim duygular baş kaldırmıştı,uzun bir süredir Scott ile beraber olmama rağmen hiç böyle heyecanlandığımı hatırlamıyordum.Louis sakin dur ve sakın yanlış bir şey yapma...

Tanrım...Şuan onu deliler gibi öpmek istemem normal miydi?