0.8

8.6K 154 197
                                    


"Bir öpücük daha." Dudaklarını uzattığında gülümseyerek dudakları üzerine öpücük kondurdum. Mavi gözleri ile bana tatlıca gülümserken belimden tutup beni kendine doğru çekti.

Kıkırdayarak sarı saçlarını karıştırmaya başladığımda alt dudağını sarkıttı, uzanıp dudakları üzerine bir öpücük daha bıraktım.

Lucky ile okuldan sonra evlerine gelmiştik ve odasında şakalaşıyorduk. "Seni yatağa atma gibi düşüncelerim olabilir." Gözlerini kıstığında kaşlarım yukarı doğru kalktı.

"Nasıl yani?" Kollarını belime sarıp beni hafifçe yatağa doğru ittiğinde üzerime çıktı. Bu haline bakıp gülerek ellerimle yüzünü kapadım. Avuç içlerime öpücükler kondurmaya başladığında dudağımı ısırıp ona bakmaya başladım.

Ellerimi yüzünden indirip gözlerime bakmaya başladığında "Seni seviyorum." diye mırıldandı.

Söyleyecek bir söz bulamadığımda gülümsedim ve kollarımı boynuna sarıp onu kendime çekerek sarıldım. Beyaz tavana bakmaya başladığımda gülümsemem solmuştu.

Peki ben, ben onu seviyor muydum?

Zayn'den önce ona karşı bazı duygular besliyordum, ama şimdi babasına aşık olmuştum. Lucky ise son zamanlarda gerçekten beni mutlu etmeyi başarıyordu.

Boynuma küçük öpücükler kondurup doğruldu ve yüzümü okşayarak "Senin için sandiviç hazırlayacağım." dedi.

"Olur." Kafama salladığımda elimden tutarak beni ayağa kaldırdı. Birlikte mutfağa indiğimizde ekmekleri kızartmaya başlamıştı. Tabureye oturup ellerimi çeneme sabitledim. Gözlerim sanki onu ilk defa görüyormuşum gibi üzerinde geziniyordu.

Sarı saçları, mavi gözleri ve beyaz teni ile babasından oldukça uzaktı.

Telefonu çalmaya başladığında domatesleri kesmeye devam edip bir yandanda telefonla konuşmaya başladı. Gözlerimi kısıp ona bakmaya devam ettim, sanırım esmer erkeklere karşı daha çok ilgi duyuyordum.

Ve ya sadece babasına karşı...?

Ben bunları düşünürken mahçup bir ifade ile telefonu kapayıp bana doğru döndüğünde bakışlarımı yüzüne çıkardım.

"Bebeğim, benim acil gitmem gerek. Çoz özür dilerim ama, okuldan çağırıyorlar ve acil gitmeliyim." Dudaklarını büzerek konuştu.

"Sorun değil, ne zaman dönersen?" Ayağa kalkıp ona doğru adımladım. 

"Geç dönerim, ama istersen sen kalabilirsin. Zaten tostunda hazır." Kollarını belime sarıp konuştuğunda kafamı salladım. "Tamam, bende giderim zaten birazdan."

"Tamam, sevgilim." Dudaklarını nazikçe dudaklarıma bastırdığında öpücüğüne karşılık verdim. Ellerini yüzüme çıkarıp yanaklarımı okşarken gülerek dudaklarımı geri çektim. "Sen bu aralar romantik ve daha ilgili olmaya başladın. Değişmişsin?"

Dudağımı ısırıp geri çekilerek omuz silkti. "Sadece sevgilimin güzelliğini farkına daha çok vardım."

Söylediğine gülerek kalçamı tezgaha yasladım. "Görüşürüz." Göz kırptığında kafamı salladım ve "Görüşürüz." diye mırıldandım. Kapı sesi duyulduğunda evde artık yalnız kalmıştım.

Yüzümde yaramaz bir gülümseme oluşurken dudağımı ısırıp yavaşça merdivenlere doğru yöneldim. Gülümseyerek merdivenleri çıkmaya başladığımda aklımda tek birşey vardı.

Zayn ve onun kokusu ile dolu odası.

Heyecanla siyah kapının kulpunu kavradım ve yavaşça aşağı doğru çektim. Kapı açıldığında heyecanla dudağımı ısırıp odaya girdim. Arkamdan kapıyı kapadıktan sonra gözlerim odada gezinmeye başladı.

Colors | malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin