Dark ᴶᴶᴷ

22:33

Derin bir nefesin eşliğinde gözlerini açtığında bir kez daha karşılaştığı karanlık ortam yüzünden tedirgin olmuştu. Etrafın bu kadar karanlık olmasını anlayamadığı gibi sabahın da bir türlü olmaması tuhaf geliyordu ona. Üstelik hava aydınlanacağına giderek kararması daha bir tuhaftı.

Yattığı yerden doğrulmak için elini zemine koyduğunda yatağında olmadığını anlaması uzun sürmemişti. Hızlı bir şekilde ayağa kalkıp birkaç adım atıp bir şeylere dokunmaya çalışmıştı ama eline koca bir boşluktan başka hiçbir şey değmemişti.

Her ne kadar gözlerini kısıp daha net görmeye çalışsa da bir türlü göremiyordu. Ellerini başına götürüp parmaklarını saçlarına dolayıp çekiştirdi. Odasında olmadığını anlaması zor olmamıştı. Penceresinden içeri sızan bir ışık yoktu. Veya da odası bu kadar soğuk olmazdı.

Nerede olduğunu delicesine merak ediyor, küçük bir ışık görebilmek için dikkatlice etrafına bakınıyordu.

"Kimse yok mu?!"

Sesi kendisinden uzaklaşırken karşılık olarak hiçbir ses almaması onu ürkütüyordu. Yatağında yatarken buraya nasıl geldiğini deli gibi merak ediyordu.

Bir anda aklına gelen görüntülerle titredi. Eliyle ağzını kapatanın kim olduğunu, karanlıkta olmasına rağmen siyah olan gözlerinin nasıl parladığını merak ediyordu.

Nefes alışverişi giderek hızlanıyordu. Öylece durmanın bir işe yaramayacağını anladığında derin bir nefes alıp gözlerini kapatıp açtı. Duvar bulup ışığı açmak için düğme arayacaktı. Tabi bir odadaysa..

Ellerini önüne doğru kaldırıp bir şeyler tutmak için hareket ettiriyordu ama hiçbir şeye dokunamıyordu. Olmayan şeye dokunması da tuhaf olurdu.

Karanlıkta sadece duyduğu nefes alışverişleriydi. Başka hiçbir ses duymuyordu. Duysa korkusundan tekrar bayılabilirdi.

Umudunu yitirmiş gibi ellerini indirdiğinde bir rüyada olup olmadığını sorguladı. Ama birkaç dakikadır uyanık olduğundan rüyada olduğunu sanmıyordu. Hem rüyasında bunları düşünmek saçma olurdu.

Bir anda duyduğu kibrit yanma sesiyle irkmiş, hızla arkasına dönmüştü. Fazla uzak olmayan kibritin ışığına bakıyor, aydınlattığı yerlerin ne olduğunu anlamak için dikkatlice bakıyordu.
Kibriti bir elin tuttuğunun farkındaydı ama o el kime aitti bilmiyordu. Yüzü gözükmeyen bedenin durmuş kendine yaklaşmasını izliyordu.

Öyle korkuyordu ki ne yapacağını bilmiyor, gözlerini kırpmadan giderek kendine yaklaşan bedeni izliyordu. Ayakları kendinden bağımsız bir şekilde geri gidiyordu fakat ne kadar geri gitse de uzaklaşamıyor gibiydi.

Hâlâ kendisine doğru yaklaşan bedenin yüzünü görmüş değildi. Daha tuhaf olan şey ise elindeki kibritin hâlâ aynı düzeyde yanıyor olmasıydı. Sönmüş olması gerekiyordu..

Yabancı olan beden yeteri kadar yaklaşmış, birkaç metre kala duraksayıp etrafında dönmeye başlamıştı. Korkuyla titreyen beden etrafında dönen yabancının ne yaptığını hâlâ anlamış değildi.

Derin bir nefes alıp gözlerini sıkıca kapatmıştı. Sakin kalmaya çalışıyordu fakat bu pek de mümkün değil gibiydi. Gözlerini yavaşça açmasıyla tanıdık olan siyah gözleri tam karşısında kendine bakıyor bir şekilde görmesiyle bağırarak ellerini başına götürüp yere çökmüştü.