Hug Me °Jikook°

°11°

   #Jungkook#

   Bu sefer ki buluşmamızda evine çağırmıştı beni. Göstereceği şeyler varmış, öyle söylemişti.

   Evine gittiğimde kapının önünde kollarını birleştirmiş oturuyordu. "Jimin, neden burda oturuyorsun?"

   "Bu eve girmeye yüzüm yok Jungkook, onu ben öldürdüm. Burası onun hatıralarıyla dolu." cebinden çıkardığı anahtarı bana uzattı.

   "Karşıdaki ilk oda..." diye mırıldandı. Bana göstermek istediği şey o odada olmalıydı. Evin kapısını açtım. Havasızlıktan ev artık kokmaya başlamıştı. Televizyon ünitesinin üstü ve parkeler toz kaplıydı. Uzun süredir gelmiyor olmalı...

   Söylediği odaya girdim. Duvarda bir sürü resimler asılıydı. Kapakları açık kalmış dolapta çift kıyafetleri vardı. Fotoğrafları incelemek adına yaklaştım.

   "Yoongi hyung?!" fotoğrafta Jimin'in yanında olan kişi Yoongi hyungdu. İlk başlarda isim benzerliği, kişilik benzerliği olarak düşünsem de... Yoongi hyungdu.

   İçimi bolca hüzün kaplarken, biraz da öfke doluyken, Jimin'e lanet etmek istedim. Başarı yolunda kocaman adımlarla ilerleyen Yoongi hyungu o öldürmüştü.

   Jin hyunga hesap sormak için fotoğraflardan bir ikisini cebime sokuşturdum.

   "Jimin, gidiyoruz." evin kapısını defalarca kilitlerken aklımda sadece Yoongi hyungun emanetine sahip çıkmak vardı. Yoongi hyung onu sevmişti...

İleride benim seveceğim gibi...