~1~

1 0 0
                                    

Alel acele günlüğüne yazmaya başladı;

Okulda yapman/yapmaman gereken şeyler!
1-) Ezilme, kendini savun!
3-) İnsanları boğma, bırak rahat kalsınlar!
4-) Derslerinde başarılı ol, çalış!
5-) İstediğin işe kavuş, vazgeçme!
6-) En az 1-2 tane en iyi arkadaş edin, mutlaka!
7-) Ve en önemlisi, okuldan bir DAMAT adayıyla çık!

En sonki cümleyi yazarken eli titremişti, çünkü homoseksüel olduğunu kimse bilmiyordu. Ve ne kadar doğal olduğunu bilsede utanıyordu. Son bir madde ekledi;

8-) Kimseye ama kimseye, homoseksüel olduğundan bahsetme! ASLA!

Kendini sakinleştirmeye çalışırken kapısı çalındı.

"Gel anne!"

"Oğlum saat baya geç oldu yat istiyorsan?"

"Tamam anneciğim, hemen pijamalarımı giyeyim"

"Tamam

Annesi meraklı bir şekilde günlüğüne gitti tam o son cümleyi okuyacakken,

"Anne ne yaptığını sanıyorsun?! İnsanın özeli diye birşeyi var!"

"Oğlum kusura bakma bu kadar özel olduğunu bilmiyordum"

Oflayarak pijamasını giydi ve annesinin yanağına iyi geceler öpücüğünü kondurmasını bekledi.

"İyi geceler güneşim, okulunda çok dikkat et! Lütfen..."

Annesi lisede yaşadıklarından dolayı endişeliydi. Haklıydı da.

"Merak etme anneciğim, gözün arkada kalmasın. Ben gayet iyi olacağım"

"Tamam Hoseok'um"

Dedi ve yanağına tatlı bir öpücük kondurdu.

"İyi geceler oğluşum''

"İyi geceler anneciğim"

Annesi gittikten sonra dua etmeye başladı.

~Ertesi sabah~

Esneyerek uyandı ve eli telefonuna ilişti. Alarmın neden çalmadığının merakıyla saate baktı ve kocaman bir çığlık patlattı.

"Lanet! Lanet! LANET! Okulun ilk günü ve ben 10 dakika geç kaldım! Ne duruyorsun salak kalksana!"

Aniden kalkıp hızlıca hazırlanıp yola koyuldu.

~Okulda~

Sakince kapıyı çaldı ve öğretmen gel demeden önce kızma olasılığının kaç olabileceğini düşündü.

"Gel!"

Derin bir nefes alarak içeri girdi. Doğal olarak her öğrenci ona bakıyordu, yeni olduğu için elbette.

"Sen yeni öğrencisin demek! Hoşgeldin sınıfa, kendini tanıt lütfen"

"Öhm, ben Hoseok, Jung Hoseok. 18 yaşındayım ve buraya yeni taşındım. Şey sanırım bu kadar yeterli?"

"Evet elbette, Yoongi'nin yanına oturabilirsin. Hemen önündeki!"

"Tamam"

Dersin bitmesine az kalmıştı. Öğretmen de sırf yeni öğrenci de geldi diye öğrencileri daha erken bıraktı.

"Ödevlerinizi unutmayın çocuklar, Çarşamba'ya istiyorum! Bu arada Yoongi, seninle 1 dakikalığına konuşabilir miyim?"

"Peki"

Yoongi denen çocuk ilgisini çekmişti. Ama sırf görünüşünü beğendiğini düşünüp vazgeçti. Sonuçta kimi sevse ya sapık deyip kaçıyordu ya da "onun tipi" olmuyordu.

Yoongi'nin oflayarak geldiğini duydu ve bu kadar oflanacak neyin olduğunu düşündü.

"Merhaba ben Yoongi, tanışalım mı?"

Heyecanlanmıştı. İstemese de.

"Elbette, ben de Hoseok. Hobi de diyebilirsin herkes bana böyle der"

"Pekela tanıştığımıza memnum oldum Hobi, istersen okulu gezdirebilirim?"

"Ah çok iyi olur Yoongi"

Kocaman bir şekilde gülümsedi. Ve Yoongi 10 saniyeliğine bu dünyadan gitti, yok oldu.

"Yoongi, iyi misin?"

"Heyy Yoongi!"

"DÜNYADAN YOONGİ'YE BURDA MISIN?"

"Ay ne bağırıyorsun be ödümü patlattın"

"Pardon çok korkuttuysam, baya bir daldın da"

"Anladım, o zaman ben sana okulu göstereyim?"

"Tabii!"

Sınıftan çıktıklarında Hoseok görmek istemeyeceği bir manzara ile karşılaştı. Eski okulundan arkadaşları!

"Aaaa bu homoseksüel Hoseok değil mi? Salağa da bakın kendinisine hemen sevgili bulmuş!"

Yoongi duyduklarına inanamıyordu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Daha tamamlamadığım bir hikayenin olduğunu biliyorum, fakat içime sinmediği için birkaç bölüm sonra bitireceğim. Ama bence bu daha güzel olacak. Umarım yani, neyse yeni bölüm yarın gelir, görüşüz! SOPE'lü günler 👨‍❤️‍💋‍👨💖

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 07, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

My FlowerWhere stories live. Discover now